1968’DEN BUGÜNE +/- 50. YILI PANELİ/25 Aralık 2018/ANKARA

25.12.2018

Değerli Konuklar, Değerli Arkadaşlar

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yönetim Kurulu ve şahsım adına hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Yılın son günlerinde bu güzel ve anlamlı etkinliği düzenleyen Mimarlar Odası Ankara Şubesi’ne teşekkür ediyorum. Kötü olaylarla, kötü duygularla geçen bir yılı, 68 Hareketi’nin ruhuyla ve umuduyla bitirmenin hepimize iyi geleceğini düşünüyorum.

Değerli Arkadaşlar,

Bugün artık hepimiz biliyoruz ki 68 Hareketi diye adlandırdığımız şey, 3 Mayıs 1968’de Fransa’da başlayan öğrenci olayları ile sınırlı bir fenomen değil. Bugünden baktığımızda 68 Hareketi tüm dünyada yerleşik olan politik, örgütsel ve kültürel değerleri dönüştüren, bambaşka yaşam ve mücadele tarzları ortaya çıkaran bir tarihsel süreci işaret etmektedir. Bu anlamıyla değerlendirdiğimizde, her ne kadar bugün 50. Yılı vesilesiyle bir arada olsak da, 68 Hareketini 1968 yılıyla sınırlandırmamak gerekir.

Sömürge ülkelerdeki bağımsızlık mücadeleleri, Küba Devrimi, Vietnam Savaşı gibi Dünya çapında etki yaratan olaylar nedeniyle 60’lı yılların başından itibaren anti-emperyalizm, özgürlük, bağımsızlık ve savaş karşıtlığı gibi değerler tüm dünya çapında yükselişe geçmişti. Tüm dünyada birbirini besleyen toplumsal olaylar, kitle mücadeleleri ortaya çıkmaya başlamıştı. Bu mücadelelerin gelişimi her ülkede farklı biçimlerde oldu. Dolayısıyla her ülkenin kendine ait bir 68’i olduğunu söylemek mümkündür.

Bizim 68’imiz de birdenbire ortaya çıkmadı. 1961 Anayasası’nın yarattığı görece demokratik ortamda gelişmeye başlayan sol-sosyalist fikirler, işçi direnişleri ve özellikle üniversitelerde yükselen kitle mücadeleleri bizim 68’imizi hazırlayan temel unsurlar olmuştur.

Bu gelişmeler elbette ülkemizdeki teknik elemanların mücadelesini ve TMMOB’yi de etkilemiştir. Kuruluşundan itibaren devletle çok yakın ilişkileri olan, yöneticilerinin büyük çoğunluğu devlet bürokrasisinin üst makamlarından olan TMMOB ve bağlı odaları, 1960’lı yılların ikinci yarısından itibaren önemli bir dönüşüme uğramıştır. Mühendis ve mimarların çıkarları ile devletin çıkarlarını özdeş gören anlayış yenine, mühendis ve mimarların çıkarlarını emeğin çıkarları ile özdeş gören bir anlayış TMMOB’ye bağlı odalarda egemen olmaya başlamıştır.

Bu dönemde özellikle “Özel Mühendislik Okulları”na karşı yürütülen aktif mücadele odalarımızı gençlik hareketi ile yakınlaşmıştır. 1960’lı yılların aktif öğrenci hareketi içerisinde bulunan kuşağın mezun olup odalarına kayıt olmaları, 1970’li yılların başından itibaren odaların yapısını, kimliğini ve mücadele anlayışını tümüyle değiştirmiştir. Bugün taşımaktan gurur duyduğumuz ilerici, toplumcu, aydınlanmacı TMMOB geleneği 1968 hareketi içerisinde yetişen kadroların TMMOB’ye ve odalarına sahip çıkması ile ortaya çıkmıştır.

O döneme kadar Odalarıyla kavgalı olan, genel kurulunu toplayamayan, kapatılması için Meclis’te görüşmeler yapılan TMMOB, devrimci kadroların önderliğinde 1973 yılında adeta yeniden kurulmuştur. Bu sefer devletin değil, mühendis, mimar ve şehir plancılarının örgütü olarak kurulmuştur. Buradan başta Teoman Öztürk olmak üzere o dönemde TMMOB’ye sahip çıkan, TMMOB’yi bağımsızlıktan, demokrasiden, özgürlüklerden yana değerler etrafında yeniden kuran tüm kadrolara sevgi ve minnet duygularımızı iletiyorum.

Değerli Arkadaşlar,

Sözümü çok fazla uzatmadan kısa bir bilgilendirmeyle tamamlamak istiyorum. Biliyorsunuz zor zamanlardan geçiyoruz. Derin bir ekonomik kriz yaşıyoruz ve ülkeyi yönetenler bu krizin tüm bedelini emeğiyle geçinen kesimlere ödetmek istiyorlar. İşsizlik fonundan kamu bankalarının kaynaklarına kadar ortak zenginliklerimizin tümü sermayenin ihtiyaçları için seferber edilirken, halk hayat pahalılığı, işsizlik ve yoksulluk karşısında çaresiz bırakılmış durumda.

Yaşanan ekonomik krizin en fazla etkilediği kesimlerin başında mühendis, mimar ve şehir plancıları geliyor. Hem kamuda çalışan, hem ücretli olarak çalışan, hem de kendi işini yapan meslektaşlarımız büyük bir yaşam zorluğu içinde. İşsiz kalan, KHK’larla işlerinden ihraç edilen arkadaşlarımız için durum çok daha zor.

Bu zor günleri aşabilmenin yegane yolu birlikte mücadele etmek, emeğimize, mesleğimiz ve haklarımıza birlikte sahip çıkmak. Bir süredir TMMOB olarak bu konuda bir kampanya yürütüyoruz. Farklı eylem ve etkinliklerle bir yandan üyelerimize ulaşırken, diğer yandan da sorunlarımızın çözümü için her düzeyde girişimde bulunuyoruz. Geçtiğimiz haftalarda iki ayrı çalıştay gerçekleştirdik. Kampanya kapsamındaki son çalıştayımız OHAL KHK’ları ile ihraç edilen Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının sorunları hakkında olacak. 5 Ocak’ta İMO’da gerçekleştireceğimiz çalıştaya tüm arkadaşlarımızı bekliyorum.

68’in bize öğrettiği, bize bıraktığı en önemli değerlerden birisi de arkadaşlarımıza sahip çıkmanın önemidir. Bugüne kadar KHK’lar ile ihraç edilen tüm arkadaşlarımıza sahip çıktık. Haklarında yargı kararı olmaksızın ihraç edilen tüm arkadaşlarımızın tüm haklarıyla birlikte işlerine dönebilmesi için mücadeleye devam edeceğiz.

Hepinizi 68’in devrimci ruhuyla, Harun Karadeniz’in, Zeki Erginbay’ın, Akın Özdemir’in Teoman Öztürk’ün anısı ve mücadelesiyle bir kez daha selamlıyorum.

Yaşasın mücadelemiz,

Yaşasın TMMOB’nin devrimci, demokrat, yurtsever geleneği

 

Emin KORAMAZ
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı