TMMOB İSTANBUL İKK: HEYBELİADA SANATORYUMU BİR SAĞLIK KURUMUDUR VE ÖYLE KALMALIDIR

14.09.2020

TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, İstanbul Tabip Odası (İTO) ve Türk Toraks Derneği (TTD) İstanbul Şubesi 12 Eylül 2020 tarihinde Heybeliada İskelesinde bir araya gelerek Heybeliada Sanatoryumu'nun Diyanet İşleri Başkanlığı'na devredilmesine karşı basın açıklaması düzenledi.

Kurumların Heybeliada Sanatoryumu önüne yürüyüşleri pandemi gerekçesiyle polis tarafından engellendi. Eylem yasağı nedeniyle iskelede yapılan açıklamaya Haydarpaşa Dayanışması, Validebağ Savunması, Adalar Kent Konseyi, Adalar Belediye Başkanı Erdem GÜL ve adalar halkı destek verdi.

İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof .Dr. Pınar Saip ve Türk Toraks Derneği İstanbul Şube Başkanı Prof. Dr. Hasan Bayram ve TMMOB İstanbul İKK Sekreteri Cevahir Efe Akçelik'in söz aldığı açıklamada okunan ortak metin şu şekilde:

HEYBELİADA SANATORYUMU BİR SAĞLIK KURUMUDUR VE ÖYLE KALMALIDIR

Cumhuriyetimizin ilk yıllarında çok ciddi bir sağlık sorunu olan tüberküloza karşı verdiğimiz mücadelenin sembol kuruluşu Heybeliada Sanatoryumunun Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilmesi ve gelen tepkiler sonrası Diyanet İşleri Başkanlığı’nın “Pandemi hastanesi olarak açılması şartıyla bina ve araziyi Sağlık Bakanlığı’na iade edebilecekleri” yönündeki açıklamasıyla gelişen süreci dikkatle izlemekteyiz.

Türkiye'nin ilk verem hastanesi olan Heybeliada Sanatoryumu 12 Haziran 1924'de Heybeliada'nın güney tarafındaki Çam Limanı'na bakan tepede inşa edildi. İsviçre'deki bir sanatoryum model alınarak yapılan hastane, 16 yatak kapasitesiyle hizmet verdi. Cumhuriyet'in ilanından bir yıl sonra kurulan ve 2005'e kadar hizmet veren Heybeliada Sanatoryumunda aralarında yazar, şair, devlet adamı ve sanatçılar da olan bir çok hasta tedavi edildi. Bu nedenle Heybeliada Sanatoryumu adeta Türkiye’de Tüberkülozun tarihini oluşturdu. Tedavi hizmetlerinin yanısıra tıp eğitimi de veren sanatoryum, aralarında Prof. Dr. Siyami Ersek'in de olduğu birçok yerli ve yabancı uzman ve hekim de yetiştirdi. Bu nedenle, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından tüberkülozda eğitim ve araştırma hastanesi olarak kabul edildi. Heybeliada’nın inşaatı, cumhuriyet Türkiye’sinin inşasının tam bir yansımasıdır. Doğal havalandırması, mimarisi ve konumuyla tam bir örnek hastane olarak inşa edilmiştir.

Ne yazık ki, 1 Ağustos 2005'te Sağlık Bakanlığının kararı ile hastane kapanmış, hekim ve çalışanları, hastanenin araç-gereç ve donanımı Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne nakledilmiştir. Türk Toraks Derneği ve ilgili odalar ve sivil toplum kurumları Heybeliada Sanatoryumunun geleceği konusundaki gelişmelerin her zaman takipçisi olmuş ve 2020 yılı başından itibaren yapılan çeşitli açıklamalar, son olarak düzenlenen imza kampanyası ile konu sürekli kamuoyunun gündemine taşınmıştır. Çabalar sonuç vermiş; halkımız ve bazı medya kuruluşlarından bu süreçte gördüğümüz destek haklılığımızı ortaya koymuştur.

Tartışmaların ilk gününden itibaren dile getirdiğimiz gibi Heybeliada Sanatoryumu bir sağlık kuruluşu olarak yeniden yapılandırılmalı ve gerek ada halkının gerekse de ülkemizin ihtiyaçlarına göre değerlendirilmelidir. Adalar halkının sağlık ihtiyaçlarına uygun bir sağlık kuruluşu yanında, Tüberküloz ve diğer akciğer hastalıkları konusunda araştırma yapılabilecek bir tesis, kronik akciğer hastalıkları için bir rehabilitasyon merkezi vb gibi amaçlar için organize edilmelidir. Bunların yanında, bu kompleks içinde bir Tıp Tarihi ve Tüberküloz Müzesi kurularak tarihi ve kültürel kimliği yaşatılmalıdır.

Sevgi ve saygılarımızla.

İSTANBUL TABİP ODASI

TÜRK TORAKS DERNEĞİ İSTANBUL ŞUBESİ

TMMOB İSTANBUL İL KOORDİNASYON KURULU