TMMOB TEKİRDAĞ BİLEŞENLERİNDEN PLASTİKÇİLER OSB YATIRIM PROJESİ ÇED SÜRECİNE İTİRAZ

25.02.2021

Tekirdağ İli Ergene İlçesi Karamehmet Mahallesi SS.PAKOP Plastik Sanayi Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi tarafından yapılması planlanan “Plastikçiler OSB (Organize Sanayi Bölgesi) Yatırım Projesi ile ilgili ÇED sürecine TMMOB Bileşenleri, TTB, Eğitim SEN, Trakya Platformu, Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği, Veteriner Hekimler Odası, CHP ve İYİ Parti Süleymanpaşa İlçe Örgütü Temsilcileri ve yurttaşların katılımıyla 25 Şubat 2021 tarihinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü il binası önünde bir basın açıklaması ile itirazlarını dile getirdiler.

ÇED sürecine itiraz şöyle ifade edildi:

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK İL MÜDÜRLÜĞÜ’NE
TEKİRDAĞ                                                           

Konu: Tekirdağ İli, Ergene İlçesi, Marmaracık Mevkii 148/1, 149/1 ve 150/1 parsellerde “SS. PAKOP Plastik Sanayi Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi” tarafından yapılması planlanan “Plastikçiler OSB Yatırım Projesi” ile ilgili olarak 16.02.2021 tarihinde askıya çıkarılan ÇED sürecine itirazımız,

“1/25.000 ölçekli Tekirdağ İli Çevre Düzen Plan Hükümleri 2.46 maddesinde planlama alanı sınırı dahilinde “ çevresel kirleticiliği yüksek olan ve/veya çevresel tahribe neden olan sanayi türleri ve kullanımları yer almayacaktır.”

Danıştay 6. Dairesi 2010/3829 Esas nolu kararlarında belirtildiği üzere “ Mutlak Tarım Alanlarında” yer alması ve “aşırı yer altı suyu çekim alanında” kalıyor olması nedeni ile yürütmeyi durdurma kararına aykırılık,

Oysa ki Ergene Çevre Düzeni Planında;

BÖLÜM 1. PLAN KARARLARI

1.1. VİZYON VE YÖNLENDİRİCİLER

....Tüm anlatılanlar ve katılım toplantıları çerçevesinde, bölgenin potansiyellerini maksimum ölçüde değerlendirerek ulusal ve uluslararası anlamda gelişmesinin sağlanması amacı ile, planın vizyonu;

“Yerel potansiyellerin ve doğal varlıkların değerlendirilerek; çevresel, toplumsal ve ekonomik sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda; özgün, kültürel ve doğal kimliğini koruyarak gelişen; küresel ekonomide rekabetçi bir odak noktası yaratmak.” olarak belirlenmiştir.

1.2. PLANLAMA YAKLAŞIMI VE HEDEFLERİ

....Bu saptamalar çerçevesinde, bölgede mevcut zenginlikler ve potansiyeller değerlendirilerek, yerleşimlerin kimlikleri belirlenmiş, bölgedeki tarım potansiyeli ve sanayi gelişiminin bu potansiyele olan olumsuz baskıları tespit edilmiştir. Bu doğrultuda, planın 4 temel ilkesi;

•         sürdürülebilirlik,

•         kırsal kalkınma ve nüfus kaybının önlenmesi,

•         sanayi gelişiminin planlarla sınırlandırılması,

•         entegre ulaşım sistemleri ile desteklenen işlevsel bağlantıların kurulması

olarak belirlenmiş iken ve bu planın gereğince;

-         “2.10 Genel Hükümler kısmı madde 2.10.29 Sanayi gelişimi üst ölçek plan kararlarına uygun olan mevcut planlı sanayi alanları ile sınırlandırılacak ve yeni sanayi yatırım taleplerinin planlı boş sanayi alanlarında yer seçimleri teşvik edilecektir.” Hükmünce planlı sanayi dışında yeni sanayi alanlarının yapılamayacağı gayet açıktır.

-         Tekirdağ Valiiğinin talebi ile 1/25.000 lik Plan hükümlerine “Mevcut planlı sanayi alanlarındaki yapılaşma doluluk oranı %75 i aşmadıkça yeni sanayi alanı açılamayacağı ve bu alanların dışında yapı ruhsatı düzenlenemeyeceğine” dair hüküm eklenmiştir.

-         Planlı sanayi alanları yaklaşık 9000 ha (doluluk oranı %42) olup, ayrıca 8 adet ıslah OSB alanı ile 3627 ha lık (doluluk oranı % 30) ilave sanayi alanı yaratılmış iken; yeni bir plan kararı ile 300 ha lık alan yaratılmaya çalışılmaktadır.

Bu plan kararına karşı TMMOB Ziraat Mühendisleri ve Mimarlar Odalarının ayrı ayrı Danıştay 6. Dairesinde açmış olduğu davada; bilirkişilerin görüşleri doğrultusunda TOB ve TAB alanlarının “tarım topraklarını olumsuz etkileyecek olması nedeniyle”  yürütmenin durdurulması kararı bu konuyu gayet açık ve net bir şekilde ifade etmektedir.

-         “2.7 Planlama Hedefleri ve stratejileri hükmünde belirtilen “ bölgede çevresel- toplumsal ve ekonomik sürdürülebilir gelişmesi “ ‘ne aykırı olarak “kontrolsüz sanayiden doğan nüfus yığılması (kamu yararı kararında 50.000 kişiye istihdam edileceği) planda önerilen nüfus projeksiyonlarına aykırılık oluşturması (planın 2.10.26) .(aynı şekilde Danıştay 6. Dairesi Esas No.2018/2156 kararlarına aykırılık )”

-         “2.10.31.1 maddesinde belirtilen planlı alan sınırları içinde çevresel kirleticiliği ve kullanımı yüksek olan sanayiler kesinlikle yer almayacaktır.” ‘de belirtildiği üzere plan sınırları içinde yapılması, mümkün olmayıp planlı saha dışında zaten yapılması mümkün değildir.

Bu hükme tamamen aykırı olması, söz konusu sanayi yüksek su kullanımı nedeni ile “ koruma – kullanma “dengesini bozucu etkisi olacaktır.

-         “ Plan 2.11.3.4 Teknik Altyapı Alanları” bölümünde b, c, bentlerine aykırılık söz konusu alanı Ergenenin yer altı su besleme alanı olup yer altı sularının kullanılamayacağı gayet açıktır.

2021 yılında ÇED süreci ile verimli tarım arazilerinin tarım dışı kullanımına yönelik yeniden gündeme gelen konunun öncelikle geçmişi irdelenmelidir.

Plastik Sanayi Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi’nin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yaptığı 06.12.2011 günlü başvuru ile, mülkiyetlerinde bulunan Tekirdağ İli Çorlu İlçesi, Karamehmet Köyü, 148/,149/1 ve 150/1 sayılı 2.743,60595 m2 yüz ölçümlü tarımsal niteliği korunacak alanın, sanayi kullanımına açılmasına yönelik sürecin başlatılması için kamu yararı kararı verilmesi istediği, 08.06.2012 gün ve 1210 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü kararıyla, söz konusu parsellerin amaç dışı kullanımı için Tekirdağ Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’ne yaptığı 07.11.2012 günlü başvuru ile, söz konusu parsellerde İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurmak amacıyla tarım dışı kullanım izni verilmesi istediği, Valilik bünyesinde 3083 sayılı Yasa kapsamındaki Tarım Arazisinin Korunması ve Değerlendirmesi Teknik Talimatı 5. maddesi uyarınca oluşturulan Arazi Değerlendirme Komisyonu’nca mahallinde yapılan tetkik sonucu hazırlanan etüt raporuna, arazinin sulu arazi olduğu, üzerinde tarımsal faaliyet yapıldığı, II. Sınıf arazi kullanım kabiliyeti olduğu, uygulama alanı olarak ilan edildiği, tesisin çevre tarım arazisine zarar vereceği ve çevre tarım arazilerinin bütünlüğünü bozacağı tarım dışı amaçla kullanım izni verilmesine uygun görülmediği belirtilmiştir.

Tarım ve Orman Bakanlığı, daha sonra görevini inkâr eder ve görevini kötüye kullanır şekilde bu görüşünde değişikliğe gitmiş, tarım arazilerine OSB kurulmasının önünü açmıştır.

Büyük ova koruma alanı içerisinde yer alan, kamu tarafından arazi toplulaştırma projesi uygulanmış, daha önceki izin girişimlerine karşı yargı kararlarıyla da korunması gerektiği belirtilmiş verimli tarım arazilerinin, yeni tarım dışı amaçlı kullanım kararı eşliğinde “Plastikçiler OSB Yatırım Projesi” kurulmasına yönelik ÇED Sürecine tabi tutulmasına ilişkin itirazlarımız ana başlıklarıyla aşağıdadır:

1. Planlanan “Plastikçiler OSB Yatırım Projesi” alanı, arazi parçalanması/bölünmesini önleyerek daha az zaman, işgücü ve sermaye kullanımı ile üretim faktörlerinden en iyi biçimde yararlanarak tarımsal üretimi ve tarımsal işletmelerin verimini artırarak kırsal kesimdeki nüfusun hayat standartlarını yükseltmek üzere Tarım Reformu Genel Müdürlüğü’nce kamu yatırım bütçesiyle arazi toplulaştırma çalışması yapılmış verimli tarım arazisidir. Kamu tarafından tarımsal amaçlı arazi toplulaştırması yatırımı yapılan bir alanın, yine kamu tarafından tarım dışına çıkarılması kararı kendi içinde çelişkili olup, mevzuata ve hukuka aykırı kabul edilemez bir tercihtir.

2. Planlanan “Plastikçiler OSB Yatırım Projesi” alanı, 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu gereği mutlak korunması gereken I. Sınıf tarım arazisidir. Yasa gereği “Büyük Ova Koruma Alanı” ilan edilerek “tarımsal sit alanı” niteliği kazandırılan bu arazilerde, civarda yapılan ve yapılması planlanan göletlerde sulu tarım yapılması olanaklıdır. Kamu yönetimi tarafından mutlaka korunması gerekirken bu alana tarım dışına çıkarılması kararı verilmesi mevzuata ve hukuka aykırı kabul edilemez bir idari işlemdir.

3. Planlanan alana yönelik Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü’nce verilen “kamu yararı” kararı hukuka aykırıdır. Öncelikle toprakları ve tarımsal üretimi korumakla görevli Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu gerekçeye sığınması da hukuka aykırıdır. Yargının Anayasanın 44., 45, ve 166. maddesi gereği verdiği “üstün kamu yararı” kararları da dikkate alınarak, gündemdeki bu kamu yararı kararı hükümsüz sayılmalıdır.

4. Ergene Çevre Düzeni Planı’nda yer alan Plan Kararları’nda; “Madde 2.10.29. Sanayi gelişimi üst ölçek plan kararlarına uygun olan mevcut planlı sanayi alanları ile sınırlandırılacak ve yeni sanayi yatırım taleplerinin planlı boş sanayi alanlarında yerseçimleri teşvik edilecektir.” hükmü yer almaktadır. Hüküm gereğince planlı sanayi dışında yeni sanayi alanlarının kurulamayacağı gayet açıktır. Plan hiyerarşisinde üst ölçekli planlara uygun alt ölçekli planların hazırlanması bir zorunluluktur, aksi durum ise hukuka aykırıdır.

5. Söz konusu OSB girişimi, “Ergene Havzası’nda kontrolsüz ve düzensiz, planlı olan dışında yeni sanayileşmeye karşı hassasiyet odaklıdır.” tespiti yer alan, 13 Haziran 2013 tarihinde yayımlanan 28676 sayılı “Ergene Havzası Koruma Eylem Planı” adlı Başbakanlık Genelgesi’nin 5. , 7. , 8. , 9. , ve 10. maddelerine de aykırıdır.

6. 22.08.2011 onaylı 1/25.000 ölçekli Tekirdağ İli Çevre Düzen Plan Hükümleri’nin 2.46 maddesi’nde planlama alanı sınırı dahilinde “çevresel kirleticiliği yüksek olan ve/veya çevresel tahribe neden olan sanayi türleri ve kullanımları yer almayacaktır.” hükmü yer almaktadır. OSB girişimi bu hükme de aykırıdır.

7. Anılan plandaki yanlış kararlara karşı TMMOB Ziraat Mühendisleri ve Mimarlar Odası’nın ayrı ayrı Danıştay 6. Daire’sinde açmış olduğu davalarda; bilirkişilerin görüşleri doğrultusunda TOB ve TAB alanlarının “tarım topraklarını olumsuz etkileyecek olması nedeniyle” yürütmenin durdurulması kararı verilmiştir. Danıştay 6. Daire’sinin 2010/3829 esas nolu kararında belirtildiği üzere, gündemdeki OSB girişime konu alanın “mutlak tarım alanlarında” yer alması ve “aşırı yer altı suyu çekim alanında” kalıyor olması nedeni ile verilen yürütmeyi durdurma kararına aykırılık şeklindeki idari işlem, hukuka aykırı olup, yargı kararı bu konudaki yanlış işlemleri gayet açık ve net bir şekilde ifade etmektedir. Mevcut yargı kararlarına uyulması Anayasal gereği bir zorunluluktur.

8. ÇED dosyasında söz konusu tesisin işletme aşamasında kullanacağı su miktarının belirtilmediği OSB girişimi, 1/25.000 ölçekli Tekirdağ Çevre Düzen Planı’nın “Yer altı Suyu Besleme Alanını” düzenleyen 3.2.1 Plan hükümlerine de aykırıdır.

9. Tekirdağ Valiliği’nin talebi ile 1/25.000’lik Plan hükümlerine “Mevcut planlı sanayi alanlarındaki yapılaşma doluluk oranı %75 i aşmadıkça yeni sanayi alanı açılamayacağı ve bu alanların dışında yapı ruhsatı düzenlenemeyeceğine” dair hüküm eklenmiştir. Planlı sanayi alanları yaklaşık 9.000 ha (doluluk oranı %42) olup, ayrıca 8 adet ıslah OSB alanı ile 3.627 ha lık (doluluk oranı % 30) ilave sanayi alanı yaratılmış iken; yeni bir plan kararı ile yeni bir tarım dışı alan yaratılmaya çalışılmaktadır.

Sonuç olarak;

Uygulanan yanlış politika tercihleri nedeniyle ülkemizde ulusal, bölgesel, havza ve yerel ölçekte arazi kullanımı politikalarının yetersizliği ile tarım arazilerimizin korunamaması sorunu ön plana çıkmaktadır. Arazi kullanımı ile ilgili kurumlar arasındaki eşgüdüm eksikliği sorunu artarak sürmektedir. Oysa, kırsal ve kentsel arazi kaynaklarının kullanımındaki antigonistik (görevdeşlik-birlikte çalışma) ve sinerginistik (tezatlık-karşıtlık) etkileşiminin paydaşları uyum içerisinde olmak zorundadır. Nitelikli tarım toprakları geri dönüşümü olmayan doğal kaynaklar olup, bu alanların Tekirdağ özelindeki bu konuda olduğu gibi daha uygun alanlar varken ısrarla sanayiye açılması doğru değildir.

Tüm bu gerekçeler ışığında, yargıya başvurma hakkımız saklı kalmak üzere, anılan ÇED raporunun mevcut mevzuata ve yargı kararlarına, yürürlükteki planlara aykırı olduğu ve kamu yararı ile hiçbir şekilde bağdaşmaması nedeniyle iptali hususunda itirazımızı sunarız.

Saygılarımızla.