TMMOB YÖNETİM KURULU VE ODA BAŞKANLARI ORTAK TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

27.06.2022

TMMOB Yönetim Kurulu ile Oda Başkanları Ortak Toplantısı 25 Haziran 2022 tarihinde Makina Mühendisleri Odası Toplantı Salonu'nda "47. Dönem Çalışma Programının Hazırlanması" gündemi ile gerçekleştirildi.

Toplantıya TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, TMMOB Yönetim Kurulu II. Başkanı Selçuk Uluata, Sayman Üye Ekrem Poyraz, TMMOB Genel Sekreteri Dersim Gül, Yürütme Kurulu Üyeleri Hülya Küçükaras, Feramuz Aşkın, Hanze Gürkaş, Hüsnü Meydan, Orhan Sarıaltun, Yönetim Kurulu Üyeleri Cevahir Efe Akçelik, Şükrü Akçadağ, Mustafa Zorlu, Yusuf Songül, Turğay Erkan, Murat Fırat, Ömer Ersin Gırbalar, Onur Gökulu, Utkan Güneş, Deniz Özdemir, Esen Leyla İmren, Genel Sekreter Yardımcısı Gülsüm Sönmez, Teknik Görevliler Özgür Cemile Göktaş Küçük, Bülent Akça, Eren Şahiner; Oda Başkanları Ahmet Dursun Kahraman (Çevre MO), Cem Nuri Aldaş (Bilgisayar MO), Abdullah Zararsız (Fizik MO), Mahir Ulutaş (Elektrik MO), Abdullah Furkan Gemiköz (Gemi MO), Ahmet Yaşar Canca (Gemi Makineleri İşletme MO), Yaşar Üzümcü (Gıda MO), Emrah Kaymak (İçmimarlar O), Özer Akkuş (İnşaat MO YK Yazman Üyesi), Buket Yararbaş Ecemiş (Jeoloji MO YK Yazman Üyesi), Engin Çörüşlü (Kimya MO), Özlem Kizir (Kimya MO II. Başkanı), Yunus Yener (Makina MO), Ferhat Yaşar (Metalurji ve Malzeme MO YK Üyesi), Tores Dinçöz (Mimarlar O YK Üyesi), Gencay Serter (Şehir Plancıları O), Baki Remzi Suiçmez (Ziraat MO) Katıldı.

Toplantı açılışında TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz tarafından yapılan konuşma metni:

Değerli Yönetim Kurulu Arkadaşlarım, Odalarımızın Değerleri Başkanları

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yönetim Kurulu adına hepinizi dostlukla selamlıyorum. TMMOB Yönetim Kurulu ve Oda Başkanları ortak toplantımıza hepiniz hoş geldiniz.

Mayıs ayı sonunda gerçekleştirilen 47. Olağan Genel Kurulumuzda seçilen Yönetim Kurulu üyeleri olarak ilk toplantımızı 4 Haziran 2022 tarihinde gerçekleştirdik.

Görev dağılımının ardından Yönetim Kurulumuzun ilk kararı “Çalışma dönemimiz boyunca, Yönetim Kurulu üyemiz Mücella Yapıcı ve Gezi Davası’nda tutuklanan tüm arkadaşlarımızın özgürlüklerine kavuşması, uğruna cezaevinde tutuldukları Gezi’nin eşitlikçi-özgürlükçü değerlerinin savunulması ve kamucu anlayışın geliştirilmesi Yönetim Kurulumuzun en önemli ve öncelikli gündemi olacaktır” şeklinde oldu.

Yönetim Kurulu olarak cezaevindeki arkadaşlarımızla bulundukları cezaevlerinde yüz yüze görüşmek istiyoruz. Şehir Plancıları Odamız ve Mimarlar Odamızın da bu doğrultuda girişimleri devam ediyor. En kısa zamanda gerekli izinleri alacağımıza inanıyorum.

İlk toplantımızda aldığımız bir diğer karar da 47.Dönem Çalışma Programına önerilerin alınması için Yönetim Kurulu üyeleri ve Oda Başkanlarımızla ortak toplantı düzenlemekti. Bugün de bu amaçla bir araya geldik.

Çalışma programlarımızı Genel Kurul Sonuç Bildirgemizin ve Genel Kurul’da alınan kararların yol göstericiliğinde hazırlarız. Sizlerin de vereceği katkılarla önümüzdeki dönemi en verimli şekilde değerlendirebileceğimiz bir program ortaya çıkaracağımıza inanıyorum.

Değerli Arkadaşlar,

Eskilerin deyimiyle “seçim sath-ı maili”ne doğru yaklaşıyoruz.

Henüz tarihi belirlenmedi ama iktidar kendi istediği koşullarda seçimlere girebilmek için adeta son hazırlıklarını yapıyor.

Meclis barajını ve ittifak sistemini değiştiren Seçim Yasası geçtiğimiz Nisan ayında Resmi gazetede yayınlanmıştı. O günden itibaren aslında fiilen seçim süreci başlamış oldu.

AKP kendisi için en uygun zemini ve takvimi oluşturmaya çalışıyor.

Bir yandan geçmişte düşman ilan ettiği Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’dan gelecek sıcak para ile ekonomiye biraz olsun can suyu vermeye çalışırken, diğer yandan da seçim sürecinde en büyük tehdit olarak gördüğü sosyal medyayı kontrol altına alacak yasaları meclisten geçirmeye çalışıyor.

Yurttaşların tepkisini görünmez kılarak, toplumsal muhalefetin sesini kısarak seçimleri sadece siyasi partiler ve ittifaklar arasında bir kör düğüşüne çevirmeye çalışıyor.

Kendi adaylığını açıkladı zaten ve ısrarla muhalefetin de adaylarını belirlemesini istiyor.

İstiyor ki sadece adaylar tartışılsın, sadece adayların kimliği tartışılsın, isimler ve kimlikler üzerinden kavgalar kırılmalar yaşansın.

Ekonomik krizin tartışılmasını istemiyor. Yolsuzlukların tartışılmasını istemiyor. Yıllardır sürdürdüğü sömürü politikalarının tartışılmasını istemiyor. Yerli ve yabancı sermaye kesimlerine peşkeş çektiği kamusal varlıklarımızın, madenlerimizin, doğal zenginliklerimizin tartışılmasını istemiyor.

Oysa tüm bunların tartışılması, sorumlularının ortaya çıkarılması ve bunlardan hesap sorulması gereken bir seçim sürecindeyiz.

Ve elbette seçimlerden sonra atılacak adımların, alınacak tedbirlerin, hayata geçirilecek sosyal politikaların, tercih edilecek ekonomik önceliklerin tartışılması gereken bir seçim süreci geçirmeye ihtiyacımız var.

Geniş halk kesimlerinin zorunda kaldıkları için değil, umutlu gelecekleri için oy kullanmaya ikna edilmesi gerektiği bir seçim sürecini inşa etmeye ihtiyacımız var.

Eski rejimin restorasyonunu hedefleyen, eski rejimin sınırlarına hapsolmuş hiçbir strateji ve hedefin başarılı olması beklenemez.

O nedenle, bir yandan AKP’nin 20 yıllık tahribatını ortadan kaldıracak, ekonomik-sosyal alandaki kayıpları telafi edecek, uyguladığı milliyetçi-muhafazakar ideolojik saldırının toplumsal izlerini silecek politikalar ortaya koyarken diğer yandan da eski rejimin dışladığı toplumsal kesimleri içeren, laikliği hayata geçiren, yoksul halk kesimlerinin sorunlarını önceleyen, sanayileşmeyi ve teknolojik gelişimi öngören, çevreci bir anlayışı muhalefetin sahiplenmesi gerekiyor.

Bu hattın oluşturulmasını sadece siyasi partilerden beklemek doğru değil. Burjuva partileri kendi sınıf kimlikleri neyi dayatıyorsa, neyi önceliyorsa o politikaları hayata geçirir.

Bizler işçi sınıfının, emekçilerin, yoksul halk kesimlerinin, dışlanmışların taleplerini öne çıkartmak zorundayız.

Bildiğiniz gibi TMMOB olarak her seçim öncesi bir bildirge hazırlayarak hem meslek alanlarımızdaki taleplerimizi hem de ülkenin genel sorunlarına ilişkin görüşlerimizi siyasi partilerle, üyelerimizle ve kamuoyuyla paylaşırız.

Bu seçim döneminde hazırlayacağımız bildirgeyi çok önemsiyorum. Az önce saydığım nedenlerle, bir önceki bildirgedeki talepleri tekrar eden değil, geçmişi aşmayı hedefleyen kurucu bir anlayışı ortaya koyan bir bildirge hazırlamamız gerekiyor.

Bu nedenle çalışma programımızı hazırlamak ne kadar önemli ve acilse seçim bildirgemizi hazırlamak da o denli önemli bir çalışma olarak önümüzde duruyor. Bu konudaki katkı ve görüşlerinizi de bekliyoruz.

Yaz dönemini verimli geçirebilirsek elimizde hem seçim öncesi hem de seçim sonrasında topluma ve siyasi partilere kılavuz olabilecek güçlü bir bildirge olacağına inanıyorum.

TMMOB olarak bizler tek adam rejiminin kırılma anları olan 2010 ve 2017 Referandumlarında tavrımızı açık biçimde ortaya koyduk ve ülkeyi bugün uçurumun kenarına kadar sürükleyen değişikliklerin yapılmaması için elimizden geldiğince mücadele ettik. Bu mücadelemiz geniş toplum kesimlerinin büyük desteğini ve takdirini kazanmıştı.

Bu bizim toplumsal sorumluluğumuzun gereğidir ve bu sorumluluk uyarınca eşit, özgür, demokratik, laik ve bağımsız bir Türkiye için mücadele etmeye devam edeceğimize hiç kimsenin şüphesi olmasın.

Değerli Arkadaşlar,

Yakın zamanda genel kurul gerçekleştirdiğimiz ve orada uzun uzadıya siyasal analizler yaptığımız için aynı şeyleri tekrar etmek istemiyorum. O yüzden sözlerimi burada sonlandıracağım.

Hepinize katılımınız için bir kez daha teşekkür ediyorum. Burada yürütülecek tartışmaların, verilecek mesajların ve buradaki tartışmalardan yola çıkarak hazırlayacağımız faaliyet raporunun hem faaliyetlerimizin daha sağlıklı sürdürülebilmesi hem de demokrasi mücadelesinin geliştirilmesi açısından önemli olduğunu bilmenizi isterim.

Hepinizi dostlukla selamlıyorum.

Emin Koramaz

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı