EMİN KORAMAZ YAZDI: "UMUT YAN YANA"

30.04.2021

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, 30 Nisan 2021 tarihli BirGün Gazetesi'ndeki köşesinde, salgınla mücadele tedbirleri gerekçesiyle bir kez daha alanlarda kutlayamadığımız 1 Mayıs İşçi Bayramı üzerine yazdı.

UMUT YAN YANA

İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs İşçi Bayramı’na bu yıl da salgın nedeniyle uygulanan kısıtlamaların gölgesinde giriyoruz.

Özlediğimiz meydanlara bu sene de çıkamıyoruz. Bu sene de dost yüzlerini göremiyoruz omuz başlarımızda. Boğazımızı patlatırcasına haykıramıyoruz sloganlarımızı.

Yumruklarımızı bir şimşek gibi uzatamıyoruz gökyüzüne, sert adımlarımızla yeri döğercesine çekemiyoruz halayımızı.

1 Mayıs’ta alanlarda bulunamamanın eksikliğini, bulunduğumuz her yeri 1 Mayıs alanına çevirerek dolduracağız bir kez daha. İşyerlerimizin önlerinde, evlerimizin balkonunda, sokağa bakan pencerelerimizde yükselteceğiz 1 Mayıs coşkusunu.

Oysa birbirimize, birbirimizin desteğine en çok ihtiyaç duyduğumuz zamanlardan geçiyoruz. Telafisi zor yaralar açan büyük kayıplar yaşadık hepimiz, büyük sıkıntılar çektik. Kimimiz sevdiklerimizi kaybetti, kimimiz sağlığını kaybetti, kimimiz işini kaybetti, kimimiz birikimlerini kaybetti, kimimiz yıllarca emek verdiği işyerlerini kaybetti. Kimimiz geçmişini, kimimiz geleceğini kaybetti.

Biz işçiler, emekçiler, üretenler, alın teriyle geçinenler kaybederken, bir avuç sermaye sahibi daima kazandı. Servetlerine servet kattılar. Zenginlikleri katlandı. Araştırmalara göre pandemi döneminde dünya çapındaki dolar milyarderlerinin serveti yüzde 54, en zengin 20 ismin serveti ise yüzde 68 artmış.

Üreten emekçinin alın terinden çalmadılarsa, karın tokluğuna çalışanların boğazından kısmadılarsa bu servetin kaynağı nereden geliyor?

Pandemi döneminde emeğimizden çalınan, emekçilerden esirgenen ne varsa sermayenin ihtiyaçlarına seferber edildi. Sömürü çarkları dönsün diye emekçilerin hayatları feda edildi.

İşinden olan emekçiye, dükkânını kapatan esnafa insanca yaşayabilecekleri bir destek sunulmazken, sermaye sahiplerinin bir dedikleri ikiletilmedi. Vergileri affedildi, borçları ötelendi, kredi muslukları açıldı, kamusal kaynaklar kullanımlarına sunuldu.

Salgın değil, doymak bilmeyen sömürgenlerin açgözlülüğüydü hayatlarımızı bu denli karartan! Salgın değil, sermayenin doyumsuzluğuydu bizleri aşımızdan, ekmeğimizden eden!

Bugün yeryüzünün en tehlikeli, en yaygın, en ölümcül virüsü kapitalizmdir. Kapitalizm sadece emeğimize, emeğimizle yarattığımız artı değere el koymaz, bedenlerimize de el koyar. İlişkilerimize, hayallerimize, geleceğimize el koyar kapitalizm. Kapitalizm doğamıza el koyar, denizlerimize, kıyılarımıza, derelerimize, ormanlarımıza el koyar. Ve el koyduğu her şeyi tüketir, çürütür...

Bugün güzel olan ne varsa, sermayenin yağmasından ve talanından kurtarabildiklerimizdir. Bugün bozulmamış ne varsa, kapitalizm virüsünden sakınabildiklerimizdir…

Dünyamıza ve insanlığa musallat olan bu kapitalizm virüsünden kurtuluşumuzun yegane yolu ise dayanışmadır, örgütlenmedir, mücadeledir.

Yan yana gelmenin coşkusuyla öfkemizi umuda, hiddetimizi sevince, tereddüdümüzü dirence çeviremiyoruz bu sene ama hiç olmazsa umutlarımızı yan yana getiriyoruz bu 1 Mayıs’ta!

Eşit, özgür, demokratik, bağımsız ve laik bir ülke kurma umudumuzu; barış içinde, kardeşçe ve insanca yaşama umudumuzu; sınıfsız, sınırsız, sömürüsüz bir dünya umudumuzu yan yana getiriyoruz bu 1 Mayıs’ta!

Emeğimizi ve alın terimizi çalanlara karşı, milyonları açlığa ve yoksulluğa mahkûm edenlere karşı, halkı baskı ve zorbalıkla sindirmeye çalışanlara karşı, faşizan tek adam rejimine karşı yan yana, omuz omuza mücadele edeceğimiz günlerin hasreti ve umuduyla, yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın emek, barış ve demokrasi mücadelemiz!