İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI: İMO RİZE ESKİ TEMSİLCİSİ MURAT YAZICI`NIN YEREL BASINDA YER ALAN BEYANLARINA İLİŞKİN ZORUNLU BİR AÇIKLAMA

09.06.2021

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası, İMO Rize eski Temsilcisi Murat Yazıcı`nın yerel basında yer alan beyanlarına ilişkin olarak 9 Haziran 2021 tarihinde zorunlu bir açıklama yayınladı.

Rize eski Temsilcisi Murat Yazıcı`nın yerel basında yer alan beyanlarına ilişkin zorunlu bir açıklama;

Odamız tarafından Düşünce Özgürlüğü, Demokrasi ve İnsan Hakları mesleğimizin icrasında ve meslek uygulamalarının sonuçlarının değerlendirilmesinde olmazsa olmaz bir kural olarak kabul edilmektedir. İnşaat Mühendisleri Odası özgür bir Türkiye talebini savunagelen önemli kurumlardan birisidir. Hak mücadelesi verenlerin "bölücü" "terörist" diye yaftalanmadığı, kolluk güçlerince engellenmediği, tutuklanmadığı yani düşünce ve taleplerini özgürce dile getirdiği bir ülke hayali camiamızın ortak beklentisidir.

Bu çerçevede, Odamızın üyelerine karşı kısıtlayıcı veya baskıcı bir tutum takınması söz konusu dahi olamaz. Üyelerimiz her türlü görüş ve değerlendirmelerini sosyal medya veya iletişim kanallarıyla doğrudan açıklayabilmekte, Odamızın yaptıklarını veya yapamadıklarını özgürce eleştirebilmektedir. Hakaret ve tehdit içermediği sürece tüm eleştiriler tarafımızdan dikkatlice değerlendirilmektedir.

Ancak, Odamızda görev yapan her düzeydeki yönetici veya temsilci yaptığı açıklamalara özen göstermek zorundadır. TMMOB ve İnşaat Mühendisleri Odası bir STK değil kamu yararını gözeten akademik nitelikli bir meslek örgütüdür. Bizim gibi kurumların yaptığı değerlendirmeler rasyonel olmalı, bilimsel ve teknik temellere dayanmalıdır.  Bir başka kurumun verileri veya iddiaları sorgusuz sualsiz kabul edilip savunulamaz. Halkın bizden beklentisi, yanıltıcı veya manipülatif beyanlarda bulunmadan meselelerin İnşaat Mühendisliğinin gereklilikleri çerçevesinde objektif kriterlere göre değerlendirilmesidir. Odamızın toplumsal güvenirliği buna bağlıdır. İnşaat Mühendisleri Odası Temsilcisi sıfatını taşımak bu sorumluluk çerçevesinde davranmayı gerektirir. İnşaat Mühendisleri Odasının hiçbir temsilcisi "düşünce özgürlüğü" gerekçesiyle halkı yanıltma ve Odamızın güvenirliğini sarsma hakkına sahip değildir.

Aşağıda Odamızın Rize İl Temsilcisi Murat Yazıcı`nın hangi nedenlerle görevden alınıp hakkında soruşturma açıldığına dair 24.05.2021 tarihli gerekçeli kararımız bulunmaktadır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu

KARAR NO-792 İnşaat Mühendisleri Odası Rize Temsilcisi Murat Yazıcı`nın 16 Mayıs 2021 tarihinde İkizdere`de yapmış olduğu basın açıklamasının yerel gazetelerde çıkan görüntü ve beyanları incelenmiş olup maddeler halinde belirtilen gerekçeler çerçevesinde aşağıdaki kararlar alınmıştır.

1-Odamızın Rize Temsilcisi Murat Yazıcı`nın yapmış olduğu açıklamada, temsilcimiz olmayı küçümseyerek, kendisini "Rize İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı" olarak tanıttığı anlaşılmakta olup, olmayan bir Oda yapılanmasının, olmayan bir "Başkanlık" sıfatını kullanarak kamuoyunu yanılttığı görülmektedir. Bir temsilcinin, gücünü ait olduğu camianın toplumdaki yerinden ve bağlı bulunduğu mevzuattan aldığının farkında olup, sahip olmadığı sıfatlara ihtiyacının olmadığının bilincinde olması beklenir.

2-Açıklamanın bütünü değerlendirildiğinde, Temsilci Murat Yazıcı`nın bu yatırıma karar veren bir devlet bürokratı veya siyasi temsilci gibi meseleyi savunduğu görülmektedir.
Oysa, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kendisini savunacak Bakanı, Valisi, İlgili Teknik Müdürleri, hatta söyleminde yer alan "bölücülere" karşı Savcısı ve Jandarma Komutanı gibi yetkilileri mevcuttur. Bu yetkililerin veya siyasilerin beyanlarını tekrar ederek kamuoyunu yönlendirmeye çalışmak Odamız yöneticilerinin görevleri arasında yer almamaktadır. 

İnşaat Mühendisleri Odası Rize Temsilcisinden beklenen, yapılmakta olan yatırımın, bilim ve fen kuralları çerçevesinde yapılıp yapılmadığını, Anayasa, Kanunlar ve Hukuk dahilinde olup olmadığını, gerek yatırım kararı verilirken, gerekse bu yatırımın hayata geçirilmesi için gerekli kaynakları tespit ederken ilgili prosedür, tetkik ve değerlendirmelere tabi tutulup tutulmadığını, dolgu miktarını azaltacak liman inşa tekniklerinin değerlendirilip değerlendirilmediğini, fizibilite ve ÇED çalışmalarının var olup olmadığını açıklaması veya sorgulamasıdır.

Murat Yazıcı yapmış olduğu açıklamada, devletin çevreci ve hassas olduğunu, alana gelirken güzergah üzerinde yaptığı tünellerle ortaya koyduğunu belirterek, "...Bazı yatırımlar doğaya ve çevreye zarar verebilir. Bu çevresel etkiler ve zararlar devlet güvencesi ile düzeltilebilir..." demektedir.
Oysa, bir yatırımın çevreye ne kadar zarar verebileceği, (kendisinin de zarar verileceğini kabul ettiği gibi) verilen zararın telafi edilip edilemeyeceği, telafi edilebilecekse uygulama öncesi ve sonrası nelerin, nasıl yapılabileceği gibi konuları değerlendirmenin bilimsel ve hukuki yöntemi; "Çevresel Etki Değerlendirmesi" çalışmasının yapılmasıdır. Dünyada koruma altındaki 200 vadiden birisi olan İkizdere vadisinde açılmakta olan taş ocağı ile ilgili yapılan çalışmaların vereceği zararı bilimsel ve teknik çalışmalar (ÇED Raporu) olmaksızın, "devletin telafi edeceği" gibi nesnel olmayan beyanlarla, "yapılan tünelleri" çevreciliğe örnek göstermekle, mesleki açıdan etik dışı ve gayrı ciddi bir tutum takınarak kamuoyunu "mesleğimizin temsilcisi" sıfatıyla yanılttığı görülmektedir. Kaldı ki, Doğu Karadeniz yöresinde açılan taş ocaklarının rehabilite edilerek doğanın eski haline döndürüldüğüne dair herhangi bir örneğin bulunmadığı/bulunamayacağı bilinmektedir.

3-Murat Yazıcı açıklamasında, Tapu Müdürlüğü ve İl Tarım Müdürlüğünden aldığını iddia ettiği bilgiye göre taş ocağı bölgesinde şahıs arazisi bulunmadığını söylemektedir.
Oysa, Cumhurbaşkanlığının 20.03.2021 tarih ve 3678 no`lu kararıyla "Rize İyidere Lojistik Limanı İnşaatı  Projesi kapsamında deniz dolgusunda kullanılacak hammaddenin temini amacıyla ihtiyaç duyulan taşocağı ile bağlantı yoluna isabet eden ve ekli plan ile listede bulundukları yer ve ada/parsel numaraları gösterilen taşınmazlar ile muhdesatın, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı (Altyapı Genel Müdürlüğü) tarafından acele kamulaştırılmasına, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27 nci maddesi gereğince karar verilmiştir." demek suretiyle acele kamulaştırma işlemi gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla Rize temsilcisinin doğru olmayan bu beyanıyla kamuoyunu yanılttığı ve taşıdığı sıfat gereği temsilciliğimize gölge düşürdüğü görülmektedir.

4-Murat Yazıcı ifadesinde, "...Bu yörede yaklaşık 2,5 yıldan beri denizin tuzlu su etkisi ile eritmeyeceği taş tipi ile ilgili araştırma yapıldı. Bu yörede 7 tane uygun yer buldular. Fakat 16 milyon ton taş lazım olduğu için tek rezerv kaynağının burada olduğunu tespit ettiler. Bir yerden taş çıkartmak mı yoksa 7 tane ayrı ayrı yeri tahrip etmek mi? Devlet en minimum tahribat alanını seçti..." demektedir.

Oysa, ilgili şartnamelerde dolgu malzemesi olarak kullanılacak kayalarla ilgili "tuzlu su etkisi" türünde herhangi bir kriter ve test ölçütü bulunmamaktadır.  Temsilcimiz Murat Yazıcı`nın uzmanlığı olmadığı konularda görüş belirterek kamuoyunu yanılttığı görülmektedir. Kaldı ki, yetkililerin beyanlarında bile İkizdere`nin seçilmesindeki temel kriterin en yakın mesafede olduğu vurgusu yapılmaktadır.

5-Murat Yazıcı açıklamasında Liman inşaatı için 16 milyon ton ihtiyaç olduğundan bahisle "...97 hektarlık bir alanda değil 13 hektarlık bir alanda çalışma yürütülecektir..." demektedir. Halbuki 01.05.2021 tarihli bilgilendirme toplantısında yetkililer 13,5 ha`lık alandan 20 milyon ton taşın kullanılacağını ifade etmiştir.

13,5 hektarlık bir alandan 20 milyon ton`luk malzemenin çıkarılması oldukça sorunlu olduğu kadar fizibil de değildir. Dolayısıyla 97 hektarlık taş ocağı ruhsatı bulunan işletmecinin/müteahhidin 13,5 hektarlık bir alana sıkıştırılmasının mümkün olmayacağı aşikardır.
Rize temsilcimizin, 13,5 hektarlık bir alanda çalışma yapılacağı iddia edilen müteahhide neden 97 hektarlık ruhsat verildiği veya ikinci bir taş ocağı için izin verilip verilmediği sorularına cevap araması gerekirken, bir hesap adamına yakışmayan ifadelerle kamuoyunu yanılttığı görülmektedir.

6-Murat Yazıcı açıklamalarına şöyle devam ederek; "7 yıldır çalışmaları devam eden bu proje ile ilgili şehrin siyasileri ve STK`ları olarak şapkayı önümüze koymalıyız. Ne halkı ne de sivil toplumu örgütlerini devletin bu yatırımına hazırlayamadık. Hazırlayamadığımız gibi de bazı bölücü kesimler bunu fırsat bilerek burada devletine milletine bağlı insanları sanki burada bir katliam varmış gibi organize etmeye başladılar. Rizelilerin devletine ve milletine bağlı olduğunu sakın unutmasınlar. Önce kendilerini sorgulayarak buraya gelsinler" demektedir.
Rize Temsilcisi, Rize`nin Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışında olup ayrı hukuku ve ayrıcalıkları varmış gibi davranmaktadır. T.C. Ulaştırma Kıyı Yapıları Master Planında yer almayan İyidere Limanının, Türkiye Cumhuriyeti`nin Kamu kaynaklarının kullanılarak yapılacağı ve bu kaynaklarda Türkiye Cumhuriyeti`nin her yurttaşının payı ve dolayısıyla sorgulama hakkı olduğunu, ayrıca İkizdere Vadisinin doğası ve habitatının sadece yöre halkının değil tüm dünyanın ortak değeri olduğunu yok saymaktadır. Murat Yazıcı bu projeyi eleştiren, bu projeye karşı çıkan başta TMMOB ve bağlı Odaları olmak üzere herkesi "bölücü" nitelemesi ile kriminalize ederek etkisizleştirmeye çalışmakta ve bölgeye gidecekleri tehdit etmektedir. Bu sözleriyle Murat Yazıcı`nın, İnşaat Mühendisleri Odası Rize Temsilcisi gibi değil, bir suç örgütü temsilcisi gibi davranış sergilediği görülmektedir.
Yukarda belirtilen hususlar çerçevesinde Rize Temsilcisi ve Odamız üyesi 50879 Sicil No`lu Murat Yazıcı`nın 6235 Sayılı TMMOB Yasasının 2. Maddesine, Odamız Ana Yönetmeliğinin 5. Maddesine, Odamız Temsilcilikler Yönetmeliğinin 4. Maddesine aykırı davrandığı tespit edilmiş olup,

a)Rize Temsilcisi Murat Yazıcı`nın görevden alınarak yerine yeni atama yapılması için teklifte bulunmak üzere Trabzon Şubemize bildirimde bulunulmasına ve bu işlem için 28/05/2021 tarihine kadar süre verilmesine,

b)50879 Sicil No`lu Murat Yazıcı hakkında Disiplin Soruşturması açılmasına ve Soruşturmacı olarak Bahaettin Sarı`nın görevlendirilmesine,

Oy birliği ile karar verilmiştir.