MİLYONLAR ADALET TALEBİ İLE BULUŞTU

10.07.2017

25 gün önce Ankara’dan başlayan ve on binlerin katıldığı Adalet Yürüyüşü, iki milyon yurttaşın katıldığı mitingle 9 Temmuz 2017'de son buldu. Aralarında TMMOB'nin de bulunduğu milyonlar "Adalet" taleplerini bir kez daha bu geniş katılımlı mitingle dile getirdiler.

CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanması ardından Kemal Kılıçdaroğlu’nun çağrısıyla Ankara’dan İstanbul’a başlatılan Adalet Yürüyüşü, 25’inci gününde Maltepe’de Büyük Adalet Mitingi ile son buldu. Yürüyüşe destek veren on binlerce kişi, Maltepe’de toplanan iki milyondan fazla yurttaşla birleşti.

8 Temmuz Cumartesi günü, Birliğimize bağlı Odaların Başkan ve Yöneticileri, şubelerimiz ve temsilciliklerimizin yöneticileri ve üyelerimizle birlikte, Adalet Yürüyüşü’ne katılarak Maltepe miting alanına varıştan önceki son bekleme noktasına kadar TMMOB olarak “Ülkemiz, Halkımız, Geleceğimiz için ADALET” pankartı eşliğinde yüzbinlerle birlikte yüründü.

9 TemmuzPazar miting günü illerden gelen üyeleriyle birlikte alanda toplanan TMMOB milyonlarla buluşarak “Adalet” talebini büyüttü. 

Siyasi partiler, emek ve demokrasi güçleri, sendikalar, sivil toplum örgütleri ve sanatçıların yanı sıra Türkiye’nin dört bir yanından gelen kadın-erkek, genç- yaşlı yurttaşlar yaşanan hukuksuzlukları, AKP politikalarını protesto etti ve ‘Adalet’ talep etti. 

Miting alanında sahneye çıkan sanatçı Onur Akın, yürüyüşün sembollerinden olan ‘Bekle Bizi İstanbul’ şarkısını milyonlarla birlikte söyledi. Onur Akın’ın ardından Zülfü Livaneli sahneye çıkarak türkülerini seslendirdi.

 

Mitingde Kemal Kılıçdaroğlu 10 maddelik bir deklarasyon okudu. 10 Madde şöyle;

1- 15 Temmuz darbe girişimini açık bir şekilde lanetliyoruz. 249 şehidimizin aziz hatırası ve 2301 gazimiz için FETÖ terör örgütünün siyasi ayağı ortaya çıkarılmalı ve gerçek darbecilerden hesap sorulmalıdır.

2- İktidar tarafından 20 Temmuz’da getirilen OHAL ile biz buna sivil darbe diyoruz yasama yürütme ve yargı tek elde toplanmıştır. OHAL bir an önce kaldırılmalıdır.

3- Yargıyı siyasetin emrine vermek demokrasiye ihanettir. Kollektif suç gibi insan haklarına aykırı uygulamalardan vazgeçilmelidir.

4- OHAL mağdurlarının yargıya erişim ve sosyal güvenlik haklarını kısıtlayan tüm uygulamalara son verilmelidir.

5- FETÖ ile hiçbir ilişkisi ile bulunmayan ama sırf hükümete muhalif olduğu için görevlerinden alınan akademisyenler görevlerine dönmeli ve tutuklu milletvekilleri serbest bırakılmalıdır.

6- Mesleklerini yaptıkları için tutuklu bulunan gazeteciler serbest bırakılmalıdır.

7- OHAL ortamında ve devlerin tüm imkanları seferber edilerek yapılan anayasa değişikliği gayrimeşrudur. Bu bir mühürsüz seçimdir. Türkiye gayrimeşru bir anayasa ile yönetilemez, yönetilmemelidir.

8- Demokratik parlamenter sistem üzerindeki her türlü vesayet kaldırılmalıdır. Eğitimde laiklik ilkesinin aşındırılmasına son verilmelidir.

9- Sadece hukuk alanında değil toplumsal alanın tüm alanlarında adaletsizlik devam etmektedir. Yoksulluk, yaygın şiddet, terör gibi sorunlara karşı ortak irade geliştirilmelidir. Toplumsal adaletsizliğin en vahimlerinden olan kadın hakları konusunda ayrımcılığın önüne geçilmelidir.

10- Son zamanlarda uygulanan saldırgan dış politika ülkemiz içindeki sorunları da kökleştirmiştir. Türkiye coğrafyasındaki tüm halklara kardeşçe yaklaşan adilane bir dış politikaya dönüş yapmalıdır.