ŞPO: ŞEHİR PLANLAMA MESLEĞİNİ NİTELİKSİZLEŞTİREN, İŞSİZLİĞİ SÜREKLİ HALE GETİREN YÜKSEK ÖĞRENİM POLİTİKALARINA SON VERİLMELİDİR

20.09.2022

TMMOB Şehir Plancıları Odası 20 Eylül 2022 tarihinde ''Şehir Planlama Mesleğini Niteliksizleştiren, İşsizliği Sürekli Hale Getiren Yüksek Öğrenim Politikalarına Son Verilmelidir'' başlıklı bir basın açıklaması yaptı.

 

ŞEHİR PLANLAMA MESLEĞİNİ NİTELİKSİZLEŞTİREN, 

İŞSİZLİĞİ SÜREKLİ HALE GETİREN

YÜKSEK ÖĞRENİM POLİTİKALARINA SON VERİLMELİDİR

2022 yılı içerisinde gerçekleştirilen Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı (YKS) neticesinde 2335 öğrencimiz, genç meslektaş adaylarımız olarak Şehir ve Bölge Planlama Bölümlerine yerleşmişlerdir. YKS sınavında barajın kaldırılması ile birlikte Şehir ve Bölge Planlama bölümlerine bugüne kadar yerleşen öğrenci sayısında 2335 ile tarihin en yüksek sayısına ulaşılmıştır. Ancak öğrenci sayısındaki bu radikal artışa rağmen birçok bölümümüzde henüz gerek öğretim görevlisi sayısı, gerek stüdyo ve derslik altyapısı itibariyle nitelikli bir şehir ve bölge planlama eğitimi verilemeyeceği açıktır. 

Kamuoyunun takip ettiği üzere yüksek öğretimde yaşanan sorunları aktarmak ve çözüm önerilerimizi sunmak üzere müteaddit defalar YÖK nezdinde Odamız tarafından YÖK Başkanı ve Yürütme Kurulu üyeleriyle görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Bu görüşmelerimizde en önemli talebimiz temel başarı sırası kriterinin şehir ve bölge planlama bölümü için uygulanması olmuştur. Birçok mühendislik ve mimarlık bölümünde 250.000 ve 300.000 olarak uygulanan bu kriter ile bir nebze olsun üniversite eğitimi almaya hak kazanmış mühendislik ve mimarlık adayı öğrenciler arasında hem nitelik hem de sayısal olarak bir sınırlama uygulanabilmesine olanak sağlanabilmektedir. 

Bugüne kadarki tüm uğraş ve uyarılarımıza rağmen, birçok mühendislik ve mimarlık bölümünde uygulanan sınırlama,  şehir ve bölge planlama bölümleri için uygulanmamıştır. Odamızın somut gerçeklik ve gerekliliklere dayalı olarak ilettiği bu talebin Yüksek Öğrenim Kurumu tarafından değerlendirmeye alınmaması neticesinde üniversitelerde, kamu ve özel sektör ihtiyacının çok ötesinde  kontenjanlar oluşmuş ve oluşmaya devam etmektedir. Her sene ertelenen ve görmezden gelinen bu talebimizin yerine getirilmemesi neticesinde mesleğimizle ile ilgili yükseköğretimde yaşanan sorunlar katlanarak artmaya devam etmiş, kamu ve serbest piyasa ihtiyacının çok ötesinde meslektaş adayı üniversitelerde eğitim almaya başlamışlardır. Bu sene baraj kaldırılmış ve YKS sınavı neticesinde 2335 kişi şehir ve bölge planlama bölümlerine yerleşmiştir.  

53. Yılında Odamızın mevcut üye sayısının 6805 kişi olduğu düşünüldüğünde yıllık 2335 mezun sayısının fazlalığı açıkça ortaya çıkmaktadır. Bununla birlikte geçtiğimiz yıllar içerisinde kamuya şehir plancısı alımının sürekli şekilde azaldığı ve serbest piyasa koşullarının da günümüzde oluşacak şehir plancısı mezun sayısını istihdam etme kapasitesinden uzak olduğu bilinen bir gerçekliktir. Bu kurgu içerisinde ihtiyacın çok ötesinde şehir plancısının mezun olacağı açık olup bu politikaların mesleğimizi getireceği yer en nihayetinde derin ve kronikleşmiş bir işsizlik ve mesleğimiz adına niteliksizlik ortamıdır.

Barajın kaldırılması ve herhangi bir başarı sırası kriteri uygulanmadığından bu sene yapılan tercihler neticesinde geçmişte hiçbir dönemde görülmedik biçimde şehir ve bölge planlama bölümlerine yerleşen öğrenciler açısından puanlar ve sıralamalar açısından uçurum oluşmuştur. Bu durumun mesleğimiz açısından belirli bir standardı oluşturmak anlamında dezavantajlı bir ortam oluşturduğu da açıktır. Yükseköğretimde uygulanan popülist ve hiçbir bilimsel analize dayanmayan bu politikalar sebebiyle fiziksel koşulları ve öğretim görevlisi sayısı yetersiz bölümlerde görev yapan akademisyen meslektaşlarımız uygun olmayan koşullarda çalışmaya zorlanmaktadır.

Tüm bu olumsuz koşulların temel sebebi herhangi bir bilimsel ihtiyaç analizine dayandırılmadan, popülist ve günübirlik tercihlerle ardı ardına açılan Şehir ve Bölge Planlama bölümleridir. Şehir ekonomilerini canlandırmak adına 4-5 senelik müşteri olarak görülen öğrencilerimize bu sistemin mezuniyet sonrası vaat edeceği tek şey yaygın bir işsizliktir. Uzun yıllara dayalı eğitim ve öğretim hayatı neticesinde şehir planlama bölümünü seçmiş genç öğrencilerimize böyle bir geleceği zorunlu kılan politikayı devam ettirmek noktasında ısrarcı olmak en hafif ifadeyle haksızlık ve insafsızlıktır.  

Ortaya koyduğumuz bu tabloda mesleğimiz ve meslektaşlarımız adına ortaya çıkan olumsuz koşulları değiştirmek adına  yüksek öğrenim sürecine ilişkin önerilerimizi aşağıda tekrar ilgililerin dikkatine sunmak isteriz.

  1. Mühendislik ve Mimarlık Bölümleri için uygulanan temel başarı sıralaması kriteri önümüzdeki yıldan itibaren Şehir ve Bölge Planlama Bölümlerine de uygulanmaya başlanmalıdır.
  2. İhtiyacın çok ötesinde şehir plancısı mezunu veren Şehir ve Bölge Planlama bölümlerinin kontenjanı serbest piyasa ve kamunun ihtiyacını göz önünde bulundurularak azaltılmalıdır.
  3. En temelde ve eğitim sürecinin özgün ve gerekli koşulu olarak stüdyoya dayalı bir eğitim sürecinin zorunlu olduğu Şehir ve Bölge Planlama Bölümlerindeki  yetersiz mekansal donatılar giderilmelidir. 
  4. Öğretim görevlisi sayısı açısından yetersiz olan Şehir ve Bölge Planlama Bölümleri akademik olarak güçlendirilmelidir.

 

Kamuoyuna saygıyla duyururuz.

 

TMMOB Şehir Plancıları Odası