TMMOB DİYARBAKIR İKK: AKP İKTİDARI DÖNEMİNDE KADIN CİNAYETLERİ TACİZ TECAVÜZ VAKALARI BİNDE 1500 DÜZEYİNDE ARTTI

09.12.2020

Aralarında TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu'nun da bulunduğu Diyarbakır Emek ve Demokrasi Platformu AKP iktidarı döneminde kadına yönelik şiddet ve çocuğa yönelik istismar vakalarının göz ardı edilemez boyutta artışına ilişkin 8 Aralık 2020 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.

BASINA VE KAMOYUNA

AKP iktidarı ile beraber her güne kadına yönelik şiddet, çocuğa yönelik istismar vakalarıyla uyanan bir toplum haline geldik. Kadına ve çocuklara yönelik şiddetin tecavüzün zaman ve mekândan bağımsız olarak neredeyse tüm dünyada evrensel bir sorun olarak görülmesi ve iktidarların bu mesele karşında çözüm odaklı politikalar geliştirirken maalesef bizim ülkemizde kadınların ve çocukların aleyhinde politikalar yürütmektedir. İktidar bir yandan uyguladığı cezasızlık politikasıyla tecavüzcüleri, kadın katillerini istismarcıları palazlarken diğer yandan kadın kazanımlarını gasp etmeye yönelik bir saldırı politikası yürütmektedir. 18 yıllık AKP iktidarı döneminde kadın cinayetleri taciz tecavüz vakarları binde 1400-1500 düzeyinde artış olmuştur bunun nedeni AKP iktidarının kadına ideolojik yönelimi ve erkek iktidar siyasetidir.  

Ülke genelinde yaşamın tüm alanlarında kadın yok sayılıp baskılanmaya çalışılırken erkeklere ve iktidara itaat etmeye zorlanırken coğrafyamızda Kürt kadınlarının maruz kaldığı saldırı politikaları yürütülen siyasetin sonucudur. Gençlerimiz uyuşturucu kullanımına kadınlarımız para karşılığında fuhuşa zorlanamaya ajanlaştırılmaya benliğinden uzaklaştırılmaya çalışılmaktadır. Yıllardır bölgede yürütülen özel savaş politikaları nedeniyle Kürt kadınları yaşamlarının her evresinde şiddete ve ayrımcılığa maruz kalarak eril zihniyetin hedefi haline gelmiştir. Bölgede görev yapan üniformalıların kendilerini devletin aygıtı olarak görüp her türlü pervasızca davranışı ardı arkası kesilmeyecek şekilde sergilemekten çekinmez hale gelmişlerdir. Devlet failleri korudukça Kürt kadını saldırılara karşı susmayacaktır. Bu cezasızlık politikaları, saldırganları güçlendirerek tekrar tekrar aynı suçu işlemeye yöneltecektir. Eğer İpek ER in ölümüne sebep olana Musa ORHAN ve yüzlercesi caydırıcı cezalarla karşı karşıya karsalardı bu olayların tekrarı yaşanmayacaktı.

Nitekim Bundan üç gün önce 5 Aralıkta sosyal medya üzerinden yayınlanan Batman ili Gercüş ilçesine ait bir haber hepimizi derinden sarsmış ve yaralamıştır. Habere göre 15 yaşındaki bir kız çocuğu karın ağrısı şikâyeti ile hastaneye gitmiş ve burada gebe olduğu, tecavüze uğradığı ortaya çıkmıştır. Olayın duyulması ile beraber soruşturma genişletilmiş ve bu kapsamda, aralarında uzman çavuş, polis ve korucuların da olduğu 27 erkeğin bir çocuğu cinsel istismara maruz bıraktığı, iki kadını da fuhuşa sürüklediği iddia edilmiştir. Daha olayın vahametini anlamaya çalışırken, aynı gün içerisinde haberi yapan haber sitesine haberle ilgili erişim engeli getirilmiş ve olayla ilgili yayın yasağı konulmuştur. Olay bununla da kalmamış haber sitesinin iddiasına göre haberi yapan muhabir de özel harekât polisleri tarafından tehdit edilmiştir.

Bir tarafta 15 yaşında bir kız çocuğunun yaşadığı cinsel taciz ve tecavüz bir tarafta fuhuşa sürüklenen iki kadın ve olayla ilgili haberlere yayın yasağı… İnsan kendine şunu sormaktan duramıyor: Kimden neyi saklamaya çalışıyorlar? Neden taciz, tecavüz olayların da hep bir yayın kısıtlaması geliyor? Kimden hangi gerçeği saklamaya çalışıyorlar? Ve tüm bu soruların ardında içimizi yakan, 15 yaşındaki bir kız çocuğunun mahvedilmiş, elinden alınmış, yok edilmiş çocukluğu gerçeği… Bundan aylar önce yaşanan İpek Er davasında yine aynı meydanlardan seslenmiştik, cezasızlık politikası kadına ve çocuğa yönelik şiddetin artmasına vesile olacak, Musa Orhan gibi faillerin dışarıda elini kolunu sallayarak dolaşması aynı olayın tekrar tekrar farklı yerde ve isimlerde yeniden yaşanmasına neden olacak diye. Ancak bütün bu çağrılarımıza, uyarılarımıza kulak tıkanıldı, görmezden gelindi. Ve bugün bir kız çocuğunun ve iki kadının tüyler ürperten haberi ile yeniden alandayız. Sözümüzü söylemek, kadın mücadelesini sürdürmek ve bu yaşanan tüm çirkin olaylara karşı durmak için.

AKP iktidarının ülke tarihine kara bir leke olarak geçen karanlık dönemi, işlenen suçların, suçluların ve etkin soruşturma yürütmeyenlerin, suçluyu koruyan ve bu suça ortak olanların toplum önünde hesap vereceği günler yakındır. Biz kadınlar susmadan yılmadan işlenen tüm suçların ve suçluların deşifre edilmesinin takipçisi olacağız. Yaratılan bu karanlığın, kadın mücadelesiyle özgür, eşit, kadın özgürlükçü, demokratik bir yaşama, aydınlık yarınlara evirileceğini biliyoruz. İktidarı ve yetkilileri işlenen suçların etkin ve şeffaf bir soruşturma ile takip etmesini ve topluma karşı sorumluluklarını yerine getirmesini istiyoruz.

Ve son olarak diyoruz ki asla yalnız yürümeyeceksin. Mücadele eden kadınlar var, hep beraber örgütlü bir şekilde mücadele edeceğiz ve kazanacağız. Yaşasın kadın mücadelesi.

DİYARBAKIR EMEK VE DEMOKRASİ PLATFORMU