ANKARA İKK'DAN ÇAYYOLU İMAR PLAN DEĞİŞİKLİĞİNE İLİŞKİN AÇILAN DAVAYLA İLGİLİ AÇIKLAMA

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nin,  "Çankaya İlçesi 42195 imar adası tp. 123, 257, 258, 259, 276, 277, 953 ve 961 parsellerde 1/5000 ölçekli Nazım İmar Plan değişikliği"ne ilişkin 13.03.2015 gün ve 573 sayılı kararının yürütmesinin durdurulması ve takiben iptali istemi ile 27.07.2015 tarihinde, Çevre Mühendisleri Odası, Harita Kadastro Mühendisleri Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Orman Mühendisleri Odası, Peyzaj Mimarları Odası ve Şehir Plancıları Odası tarafından ortak olarak Ankara 2. İdare Mahkemesinde 2015/2059 esas sayılı bir dava açmış bulunmaktayız. Bu dava, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin nasıl bir imar rant ofisine dönüştüğünü, kentte uygulanan ve halen egemen olan anlayışın halkın çıkarları yerine bireysel çıkarları gözettiğini, bu çıkarlar uğruna planlamanın plansızlığın planlaması haline getirildiğini gözler önüne serecek bir davadır.

Özelde inşaat alanında genelde ise kent odaklı yürütülen projelerin tümünde halkın ihtiyaçları yerine  azami rant amaçlı projeler ivmesini artırarak sürmektedir. Bu kapsamda son süreçte Ankara Büyükşehir Belediyesi ve bunun kararı organı olan Belediye Meclisi ise bir imar ofisinden farksız çalışmaktadır. Tüm kent bir yap-boz tahtasına dönüştürülürken, yaşam alanlarının neredeyse tamamı yerini bu kentte yaşayan insanların ihtiyaçlarından uzak rezidanslara, AVMlere, otoparklara bırakmaktadır.

Halkın gereksinimlerinden bağımsız, kısa vadeli uygulama değişiklikleri ve günlük sıkıntılara çözüm görünümlü yürüyen böylesi süreçlerin rant ve bireysel çıkarlara hizmet ettiği açıktır. Sorunun temeli  uygulama hataları, teknik sorunlar, kurumlar arası ilişkiler vb. ile gerekçelendirilemez. Sorun temelde kente ve kent yaşamına bakış açısından kaynaklanmaktadır.

Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin 2007 yılında vermiş olduğu kararla birlikte 1/25000 ölçekli Başkent Ankara Nazım İmar Planı'nda söz konusu bölge ağaçlandırılacak alan, vadi tabanları ve dere yatakları, park ve yol olarak belirlenmiştir. Dava konusu kararla bu alan kamusal arazi olarak kurgulanan bölgede; parkların dere ve vadi tabanlarının yerini, Ticari Rekreasyon Alanı, Vergi ve Bölge İdare istinaf Mahkemeleri, EGO Metro Depo ve Atölye Alanları gibi yapılara ve ilerleyen aşamada da alanı vahşi bir yağmaya açık hale getirmiştir.

Açıktır ki Ankara'nın bütününde uygulanan rant odaklı politikaların lokal örneği Çayyolu İmar Planı Değişikliği'nde de açıkça gözlemlenmektedir. Hem kamu yararı ilkesini hem de Ankara'ya ilişkin bütünlüklü hazırlanan planları hiçe sayan bu değişiklik AOÇ'de, ODTÜ'de, AKM ve İmrahor Vadisi'nde işleyen süreçlerle aynı muhtevadadır.

 Ülkemizin içine sürüklendiği bu savaş atmosferinde dahi rantsal talan politikalarını son gaz sürdürenler kent yönetimini arsa parselleyip ihale etmek şeklinde algılayanlardır.Bu algı sahiplerinin kentlilerin gereksinimlerini karşılayacak projeler üretmelerini beklemek iç tutarlılık açısından bir hata oluştursa dahi kamusal alanların ve halkın çıkarlarının talanına ilişkin politikalara dur demek her ne şart ve koşul altında olursa olsun odalarımızın, mesleğimizin ve en temelde insani sorumluluklarımızın başında yer almaktadır.

Dava sürecinde ve devamında mevcut tüm bilgi, birikim ve belgelerimizi, Bilim ve tekniği Ülkemizin ve Halkımızın yararı doğrultusunda kullanma kararlılığı içerisinde kamuoyu ile paylaşacağımızı sizlerin de aracılığınızla kamuoyunun dikkatine sunarız.

TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu Adına

Özer AKKUŞ

TMMOB Ankara İKK Sekreteri