ATATÜRK HAVALİMANI’NDAKİ TERÖR SALDIRISI PROTESTO EDİLDİ

30.06.2016

İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gerçekleşen terör saldırısı Türkiye’nin çeşitli kentlerinde düzenlenen eylemlerle protesto edildi. 

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB tarafından 29 Haziran 2016 tarihinde İstanbul'da Kadıköy İskele Meydanı'nda gerçekleştirilen eylemde, basın açıklamasını TMMOB İKK Sekreteri Cevahir Efe Akçelik okudu.

 

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, Ankara'da da Yüksel Caddesi’nde bir araya gelerek kitlesel basın açıklaması yaptı. Ankara’da gerçekleşen eylemde basın metnini Ankara Tabip Odası’ndan Mine Önal okudu. 

Ortak basın metni şu şekilde:

ALIŞMAYACAĞIZ!

TESLİM OLMAYACAĞIZ!

SUSMAYACAĞIZ!

 

28 Haziran akşamı Atatürk Havaalanı'nda yaşanan katliamı şiddetle kınıyor hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralı yurttaşlarımıza acil şifa diliyoruz.

Ortadoğu’nun bütün halkları olarak Katliamlara ve ölümlere alıştırılmaya çalıştırıldığımız, savaşın tüm boyutlarıyla hayatlarımızın her alanına nüfuz ettiği günlerden geçmekteyiz. Güvende değiliz, AKP iktidarda olduğu sürece de güvende olmayacağımızı biliyoruz. Mevcut tablo içerisinde uluslararası sermayenin ihtiyaçları bağlamında savaşı evlerimize kadar getirenler için yayın yasağı, güvenlik zafiyeti, saldırıların analizi curcunasında sıradanlaştırılan insan hayatı kimsenin çıkar hesaplarının kurbanı haline getirilmeyecek kadar değerlidir.

Uluslararası sermayenin Ortadoğu’yu yeniden şekillendirme üzerinde yaptığı hesaplar, bölgede atılacak adımların ve müttefiklerin belirlenmesindeki süreci bugüne taşıyan olguları yarattı. Özgür Suriye Ordusu'yla başlayan ve bugün IŞİD'e dönüşen süreç; tüm bu kirli hesapların toplam sonuçlarından ve bölgedeki taşeronundan başka bir şey değildir.

Ülkemizde ise mevcut siyasal iktidar eliyle büyük bir iştahla okunan savaş ve yıkım politikaları kan ve barut hesaplarının bedelini bir kez daha halklarımıza ödetti. Suruç'la başlayan katliamlar Diyarbakır'da, Ankara'da, Bursa'da ve en son dün yine İstanbul'da yaşananlarla birlikte yüzlerce insanımızın ölümüne ve yaralanmasına sebep oldu.

Bir yılda, 17 bombalı saldırıda en az 294 kişi katledildi: artık yeter!

Her geçen gün yeni bir katliamın yaşandığı ülkemizde iktidarın, bir kez dahi siyasi sorumluluk üstlenmemesi artık kabul edilemez bir noktaya ulaştı.

Yolsuzlukların, hırsızlıkların, cinayetlerin gözler önünde yaşandığı günlerde gündemleri Suriye olanlar, besledikleri katillerin dönüp halkımızı vurmasını engelleyemiyorlar. Bedel ödeyen halkımızla, yöneten zümre arasında yaşamın her alanında hiçbir ortaklaşmanın bulunmadığı, katliamlar sonrası yapılan açıklamalardan dahi gözlemlenmektedir. Dün Kilis'te roket gölgesinde yaşamak istemediğini söyleyenlere saldıranlar, bugün onlarca yurttaşımızın yaşamını yitirdiği bir katliamın "abartıldığını" ifade ederken hiçbir kaygı taşımamaktadırlar.

Ortadoğu’da ısrarla sürdürülen yanlış politikalar sonucu bugün bizim topraklarımızda da can güvenliği ortadan kalkmıştır. Mevcut siyasal iktidar, ülkemizi uluslararası hesapların arenası haline dönüştürülmüş Ortadoğu satrancının piyonluğundan vazgeçmeyecek, beslediği çetelerin halklara yönelik katliamlarına sessiz kalacak, can güvenliği dahi kalmamış insanların tepkilerini ise en sert müdahalelerle yok etmeye çalışacaktır. Tüm bu tablo içerisinde ise devletin kolluk kuvvetleri halkımızın güvenliğini sağlamak yerine, Kıdem tazminatını savunan emekçilerin, Cerattepe'de talana karşı direnenlerin, Maraş'ta köylülerin, sokaklarda kadınların karşısında durmaya devam etmektedir. Barış diyen akademisyenler, basın özgürlüğü diyen insan hakları savunucuları, gazeteciler, yazarlar tutuklanmakta, halkın yan yana durması dahi siyasal iktidar için çok açık bir tehdit oluşturmaktadır. Ülkeyi yönetemez duruma gelen AKP iktidarının devamı için içerde dışarıda savaşı ateşleyerek, cihatçı terör örgütlerinin ellerini kollarına sallayarak sokaklarda, meydanlarda, havalimanlarında katliamlar yapmalarına göz yummaktadır.

Güvende değiliz ve bu koşullarda olmayacağımızı da biliyoruz. Katliamları gerçekleştirenleri de, göz yumanları da, kucak açanları da tanıyoruz. Kendi çıkarlarından başka dertleri olmayan bu savaş bezirganlarının saltanatını başlarına yıkana kadar güvende olmayacağımızı biliyor, ölümlere alışmayı reddediyoruz. Sessiz kalmayacağız, hesabını soracağız.

Yalnızca hayatta kalmak için değil, insanca yaşamak, kardeşçe yaşamak, yani demokratik bir ülkede yaşamak için bir araya gelecek; ülkemizin içinde bulunduğu karanlıktan çıkması için ihtiyacı olan "işaret fişeği"ni ateşleyeceğiz.

Henüz dün söylediğimizi, bugün yeniden, üstüne basa basa tekrar ediyoruz: “Demokrasi için verilecek emeğimiz, uğruna direnilecek memleketimiz, faşizme ve diktatörlüğe teslim edilmeyecek düşlerimiz var!”

Emek ve Demokrasi güçleri olarak bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da, halklarımızın sömürülmediği ve barış içinde yaşayabileceği bir ülkeyi yeniden kurabilmenin mücadelesi içinde olacağımızı bir kez daha hatırlatıyoruz.

 

DİSK ANKARA BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ

KESK ANKARA ŞUBELER PLATFORMU

TMMOB ANKARA İL KOORDİNASYON KURULU

TTB - ANKARA TABİP ODASI