DİSK-KESK-TMMOB-TTB DENİZLİ BİLEŞENLERİ’NDEN “OHAL DEĞİL, DEMOKRASİ KAMPANYASI”

22.12.2017

15 Temmuz Darbe Girişimi sonrasında başlatılan OHAL sürecini değerlendiren DİSK, KESK, TMMOB, TTB Denizli Bileşenleri 21 Aralık 2017 tarihinde Denizli Gazeteciler Cemiyeti’nde ortak bir basın açıklaması yaptılar.

TMMOB Denizli İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Cüneyt Zeytinci, KESK TİS Hukuk ve Uluslararası Genel Sekreteri Yusuf Şenol, TÜM BEL-SEN Mali Sekreteri Satı Burunucu Çalı, Tüm Bel-Sen Örgütlenme Sekreteri Mümtaz Başar ve KESK Denizli Şubeler Platformu Sözcüsü Mehmet Dede’nin katılımıyla gerçekleşen basın açıklamasını Yusuf Şenol okudu.

Şenol; “OHAL, demokrasi, adalet, hukuk, barış, emek ve kadın düşmanı, gerici, mezhepçi bu yeni rejimin inşası, buna karşı çıkan tüm kesimleri baskı ve zorla susturmanın aracı olarak kullanılmaktadır” diyerek hükümeti eleştirdi. OHAL süreci boyunca KHK ile işinden olan kamu emekçileri hakkında da konuşan Yusuf Şenol, “Anayasal güvence altında olan çalışma ve yaşam hakkı gasp edilmiş, devlet iş güvencesinin teminatı olmak bir yana, iş güvencesine karşı en büyük tehdit halini almıştır. KHK’lar ile hiçbir somut delile dayanmadan, 130 binin üzerinde kamu emekçisi işinden edilmiş, 57 emekçi yine bu süreç içinde yaşamını yitirmiştir” dedi.

KHK’ların iptal edilmesini isteyen Yusuf Şenol, “Haksız ve hukuksuz olarak ihraç edilen 130 bin kamu emekçisinin sesiyiz. OHAL sürecinde yargı sürecinin önü kesildi. Hiçbir arkadaşımız yargıya başvuramıyor. Bununla ilgili OHAL İnceleme Komisyonu oluşturuldu. Ama ne yazık ki komisyonun bir başkanı yok. Komisyon henüz başkanını bile seçemedi ve bir çalışma adresi yok. Her türlü iç hukuk yolu kapalı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuran 25 bin KHK mağduru arkadaşımıza, iç hukuk nedeniyle dosyaları iade edildi. Komisyonun amacı iktidar tarafından tam da bu amaçla kurulmuştu zaten. Mümkün olduğunca süreci uzatmak ve hukuk yolunun önünü kesme amacıyla. İnceleme Komisyonu bir oyalama kurumudur. Nihayetinde bu arkadaşlarımız işlerine dönecek ama biz bunları 12 Eylül öncesi 1402 arkadaşlarımızın yaşadığını da biliyoruz” dedi.

Şenol, şunları söyledi: “Her darbe sonrası darbenin faturası emekçilere kesilir. Tüm emekçilerin de hak arama yolları kapanır. Bu dönemde de öyle oldu. Cemaat ile iktidar arasındaki savaşın bedeli emekçilere ödetildi. Komisyon ne zaman çalışır ne zaman karar verir bilmiyoruz. Arkadaşlarımızın haksız yere işten atılmalarına rağmen bunun kanıtlanmasına rağmen hala komisyon karar veremediği için işlerine geri dönemiyorlar” dedi. Konfederasyonumuz KESK, işte bu yakıcı ihtiyaçtan hareketle DİSK, TMMOB ve TTB ile birlikte ‘OHAL Değil, Demokrasi’ kampanyası başlatmıştır.”

Kampanyanın öncelikli hedefi; 20 Ocak 2018 tarihinde OHAL’in bir kere daha uzatılmaması olduğunu söyleyen Şenol; “OHAL rejimine son vererek demokrasiyi kazanacak olan işte bu milyonlardır. Bu bilinçle kampanyamızı 81 ilde emek ve meslek örgütleri ve yerel demokrasi güçleriyle ortaklaştırarak yaygınlaştıracağız. Yurdun dört bir tarafında forumlar, sempozyumlar ve söyleşiler düzenleyecek, stantlar açıp bildiri – broşür dağıtarak geleceğimizi tahakküm altına alan OHAL’e ‘hayır’ diyeceğiz. Konfederasyonumuz ve bağlı sendikalarının yöneticileri kampanyamız kapsamında 14 Kasım’dan itibaren yurdun dört bir yanından çalışma yürütmek üzere il gezileri başlatmıştır. Bu nedenle buradan bir kez daha toplumun tüm kesimlerini, ülke için omuz omuza vererek mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz” dedi.