DİSK-KESK-TMMOB-TTB GAZİANTEP BİLEŞENLERİNDEN OHAL DEĞİL DEMOKRASİ İSTİYORUZ AÇIKLAMASI

02.12.2017

TMMOB Gaziantep İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Burkay Güçyetmez, DİSK Gaziantep Bölge Temsilcisi Ali Güdücü, KESK Gaziantep Dönem Sözcüsü Ali Ersönmez ve Türk Tabipler Birliği adına Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Dr. Hamza Ağca, 1 Aralık 2017 tarihinde DİSK Gaziantep Bölge Temsilciliğinde bir araya gelerek "OHAL değil, Adalet ve Demokrasi istiyoruz" başlıklı bir basın açıklaması gerçekleştirdiler.

DİSK Bölge Temsilcisi Ali Güdücü'nün okuduğu açıklamadan şu başlıklar dikkat çekti:

“15 Temmuz 2016’da gerçekleşen darbe girişimi bastırılmıştır. Fakat iktidar darbeyle mücadele etmek için Türkiye’nin daha demokratik, laik bir ülke olması yolunda adımlar atmak yerine, 20 Temmuz’da OHAL ilan etmiştir. OHAL’in ilan edildiği tarihten bugüne 16 ayı aşkın bir süre geçmiş ve bu süre içerisinde Türkiye’de tam bir hukuksuzluk ve keyfiyet  uygulamaları hakim olmuştur. Gelinen noktada OHAL ile sadece kişisel hak ve hürriyetler değil, halkın oylarıyla seçilen TBMM’nin yasama yetkisi de bütünüyle fiili olarak askıya alınmış durumdadır. Bu dönemde çıkartılan KHK’lar TBMM onayından geçirilmediği için, yargı süreçleri de işletilememektedir.”

“130 BİN KAMU GÖREVLİSİ İHRAÇ EDİLDİ”

“Bugüne kadar çıkan kanun hükmünde kararnameler ile 130 bine yakın kişi kamu görevinden ihraç edilmiş, 107 kanunda değişiklik yapılmıştır. Sınırlı bir süreyle ve belirli amaçlar için ilan edilmesi ve sadece bu dönemle sınırlı olabilecek düzenlemeler getirmesi gereken OHAL ile bütün bir geleceğimiz şekillendirilmektedir. Kamu personel rejiminde, eğitim ve sağlık sisteminde, çalışma yaşamında büyük değişimler getiren KHK’lar bir yönetim aracına dönüşmüştür. Parlamento işlevsiz kılınmış, anayasa askıya alınmış, KHK’lar bütün bu değişimleri her tür denetimden kaçırmak için sıklıkla kullanılır olmuştur. Hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti ilkelerinin hiçbir kırıntısı kalmamıştır. Hayatı darbelerle, Gülen Cemaati gibi cemaat ve tarikatlarla mücadele içinde geçmiş olan emek ve meslek örgütlerinden binlerce kişinin darbe ile ilişkilendirilerek kamudan ihraç edilmesi hiçbir biçimde kabul edilemez. Bugün DİSK üyesi 2 bin’e yakın işçi, KESK üyesi 4 bin kamu çalışanı, 3315 hekim ve TMMOB üyesi 3 bin’in üzerinde mühendis, mimar ve şehir plancısı ihraç edilmiş durumdadır.”

“25 BİN İŞÇİNİN HAKKI GASP EDİLDİ”

“OHAL ve KHK rejiminin süreklileştirilmesi iş güvencesinin herkes için tamamen ortadan kaldırılması anlamına gelmektedir. KHK’lar ile yapılan düzenlemelerle kurum yöneticilerine de kamu görevinden çıkarma yetkisi verilmiş, emekçilerin kaderi tamamen bir kaç kişinin keyfi uygulamalarına terk edilmiştir. Halkın iradesi ile seçilmiş milletvekilleri, belediye başkanları, mesleğini icra eden gazeteciler, insan hakları mücadelesi yürütenler, yaşanan hak gasplarına karşı çıkanlar, tutuklanmaktadırlar. OHAL sürecinde işten çıkarmayı kolaylaştıran uygulamaları hayata geçirilmiş, 2017 yılı boyunca beş grevi engellenerek yaklaşık 25 bin işçinin hakkını gasp edilmiş, grev ertelemelerinin kapsamını genişletilmiştir.”

OHAL VE KHK REJİMİNE SON VERİLMELİ”

“Bütün çalışma yaşamımıza dair uygulamalar, tamamen antidemokratik yollarla, meclisi işlevsiz kılıp halkın iradesi yok sayılarak düzenlenmektedir. İşçiler, emekçiler ve emekliler açlık sınırında yaşamaya mahkum edilmektedir. İhraç edilerek çalışma hakları gasp edilen 37 kişi intihar etmiştir. Giderek içine sürüklendiğimiz bu karanlık süreçten kurtulmak için OHAL ve KHK rejimine derhal son verilmelidir. KHK’lar iptal edilmeli, haksız yere ihraç edilenler ve açığa alınanlar bütün haklarıyla birlikte işlerine hemen iade edilmelidir. OHAL in zararları ile ilgili kurumlarımız tarafından düzenlediğimiz ankette de katılanların tamamının iradesi OHAL'in kaldırılması,  yönünde irade gösterdiğini gördük.”