JFMO: ADIYAMAN SAMSAT`DA 5.5 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM
Jeofizik Mühendisleri Odası, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı`ndan (AFAD) alınan verilere göre; Adıyaman`ın Samsat ilçesinde 2 Mart 2017 tarihinde 14:07:25`de aletsel büyüklüğü 5.5 ve 11,30 km odak derinliği olan orta şiddette gerçekleşen depreme ilişkin bir basın açıklaması yaptı.
Adıyaman-Samsat`ta 02.03.2017 tarihinde yerel saat ile 14:07:25`de aletsel büyüklüğü 5.5 ve 11,30 km odak derinliği olan orta şiddette bir deprem meydana gelmiştir. Deprem, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde birçok ilde hissedilmiştir. Yapılan resmi açıklamalara göre, bazı köylerde çok sayıda evin yıkılmasına yol açmış, 22 kişi hafif yaralanmış can kaybı olmamıştır.
DEPREM TÜRKİYE`NİN GERÇEĞİDİR, GEÇMİŞTE YAŞANDIĞI GİBİ GELECEKTE DE YAŞANACAKTIR
Türkiye deprem riski açısından dünyanın en önde gelen ülkelerindendir. Depremler geçmişte olduğu gibi gelecekte de olacaktır. Yapılması gereken, deprem anı, sırası ve sonrası için gerekli tedbirleri zamanında almaktır.
Depremler ,Ülkemizin gerçeğidir ve kentlerimizin çok büyük bir kısmında etkin bir doğa olayıdır. Depremler önlenemez ancak alınacak tedbirlerle zararları en aza indirilebilir.
Deprem zararını en aza indirmek için, mühendislik biliminin gerekleri dikkate alınmalı, yapı tasarımı, uygulama ve denetimi sağlıklı bir şekilde yapılmalı, güvenli yapı üretimi sağlanmalıdır.
Zemin etüt raporları standartlara uygun yapılmadır. Riskli alanlar imara açılmamalıdır. Bilimsel normlara dayalı yer seçimi yapılmalıdır. Niteliksiz yapı üretimi engellenmelidir. İmar planına altlık teşkil edecek jeolojik-jeofizik-jeoteknik etütler yapılmadan yeni yerleşim yerleri belirlenmemeli ada ve parsel bazlı tüm yapılaşmalarda mühendislik hizmeti almayan hiçbir uygulamaya ruhsat verilmemelidir. Yapı Denetim Yasası, İmar Yasası, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Yasa ve ilgili diğer yasa ve yönetmelikler, TMMOB ve Odaların önerileri alınarak yeniden düzenlenmelidir.
Sağlıklı güvenli yaşanabilir kentler için; zeminin özelliklerinin ve yer altı yapısının iyi bilinmesi gerekmektedir. Zemin özelliklerinin belirlenmesinde en önemli bilim dallarından birisi Jeofizik Mühendisliğidir. Binayı yıkan depremin dinamik parametreleridir. Zeminin dinamik özellikleri Jeofizik Mühendisleri tarafından hesaplanmaktadır. Bu nedenle, depreme dayanıklı yapı üretimi için, zemin etütlerinde mutlaka Jeofizik Mühendisliği çalışmaları olmalıdır.
6306 sayılı "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ve Kanunun Uygulama Yönetmeliği"nde, mevcut binaların değerlendirilmesi, riskli bina tespitleri ve güçlendirme çalışmalarında yapılacak tahribatsız incelemelerde, yapıyı tahrip etmeden inceleyen Jeofizik Mühendisliği çalışmalarından yararlanılmalı, Jeofizik Mühendisliği hizmetleri zorunlu hale getirilmelidir.
Kentsel değişim-dönüşüm projelerinde öncelik, afet riskinin yüksek olduğu yerlere ve göçecek binalara verilmelidir.
Bir doğa olayı olan depremlerin önlenemeyeceğini ancak alınacak bilimsel önlemler ve bilinçli eğitim ile en aza indirilebileceğini unutmamalıyız.
Saygılarımızla,
TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası
XVI. Dönem Yönetim Kurulu