ODALARDAN CERATTEPE'YE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR
Çevre Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Jeofizik Mühendisleri Odası, Maden Mühendisleri Odası, Metalurji Mühendisleri Odası ve Peyza Mimarları Odası; Artvin Cerattepe'de yöre halkının taleplerine kulak verilmesini isteyerek birer basın açıklaması yaptılar.
ÇMO: DİREN ARTVİN!
Artvin`de yaklaşık yirmi yıldır devam eden mücadele sonucu, Mahkeme`nin Cengiz Holdingin madencilik faaliyetini durdurmasının ardından 24 Kasım 2014 tarihinde, Başkanımız Baran Bozoğlu, ziyaret ettiği bölgede Artvinlilerle bir araya gelmiş, mahkeme kararını birlikte kutlamıştık.
Aynı gün yapılan basın açıklamasının ardından Yeşil Artvinliler Derneği Başkanı Neşe Karahan önderliğinde, Artvinlilerle birlikte maden çıkarılmak istenen Kafkasör, Mersivan ve bölgenin tamamında teknik inceleme gezisi yapmış, maden arama izni verilmesi durumunda yok olacak doğal yapıyı yerinde görmüştük.
Çevre Mühendisleri Odası olarak ÇED davasında müdahil olduğumuz Cerattepe`de yapılmak istenen madene karşı süren mücadele sonucu, Mahkeme`nin faaliyeti durdurma kararının yerinde bir karar olduğu konusunda açıklama yapmış, Artvin İli ve halkı için sevincimizi dile getirmiştik.
Ne yazık ki, mahkeme kararına rağmen şirket, faaliyetlerine devam etmek amacında ısrar etmiş ve devletin polisini de işe karırştırarak iş makinalarını bölgeye getirmek istemiştir. İki gündür, tek derdi yaşam alanlarını ve Artvin`in doğal dengesini korumak olan halka ve milletvekillerine karşı yapılanlarını üzüntüyle izliyoruz.
Dünya ölçeğinde önem taşıyan ekolojik öneme sahip milli park ve turizm alanlarının, doğal varlıklarının yok olmaması için mücadele veren Artvinlilerin yanında olduğumuzu bir kez daha belirtmek istiyoruz. Ormanları korumak için gece gündüz demeden Cerattepe‘yi bekleyen Artvin halkının direnişine karşı yapılan müdahaleyi şiddetle kınıyor, süreci yakından takip ediyoruz.
Artvin halkı, yaşam alanını koruyan yurttaşlar yalnız değildir…
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu
EMO: CERATTEPE DİRENİŞİ’NE YAPILAN MÜDAHALEYİ KINIYORUZ
Artvin’in Kafkasör Yaylası’nda altın ve bakır madeni bulunan Cerattepe Bölgesi’ne mahkemenin keşfini dahi beklemeden girmeye çalışan şirketin araçlarına karşı halkın gösterdiği direnişi destekliyoruz. “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir” denilerek Anayasal güvence altına alınmış haklarını kullanan bölge halkına karşı yapılan saldırıyı kınıyoruz. Yine Anayasa’ya göre insanların sağlıklı yaşam hakkını ve çevreyi korumak bizatihi devletin göreviyken, devlet gücünü elinde bulunduran iktidarın bu görevini yerine getirmek bir yana yaşam haklarına sahip çıkan insanlarımızı hedef alan müdahaleleri kabul edilemez.
TMMOB heyeti tarafından Aralık 2014 tarihinde hazırlanan Cerattepe Raporu`nda bölgedeki maden sahası teknik özelliklerinin yanı sıra firmanın projesi ve ÇED çalışmaları incelenmiştir. Ayrıca bölgenin jeolojik yapısından, doğal özelliklerine varıncaya kadar bütüncül bir değerlendirmenin yer aldığı raporda, yapılmak istenen madencilik faaliyeti ve bölgeye ilişkin olarak şu bilgiye yer verilmiştir:
"Maden ocağına en yakın yerleşim yerleri; proje alanının güneydoğusunda kuş uçuşu yaklaşık 1250 m mesafede bulunan Sokran Mah. proje alanının kuzeybatısında kuş uçuşu yaklaşık 1500 m mesafede bulunan Dibek Mah. ve proje alanının kuzeydoğunda kuş uçuşu yaklaşık 1000 m mesafede Mezra Mah.` dir. Ruhsat sahasının yaklaşık 700 m, proje sahasının yaklaşık 1,5 km kuzeybatısında Hatila Vadisi Milli Parkı yer almaktadır. Kafkasör turizm merkezi de işletme sahasına çok yakındır. Ayrıca proje kapsamında yapılması planlanan açık maden ocağı sahasının yaklaşık 550 m batısında D tipi (Kent Ormanı) bulunmaktadır."
Daha önce yargının iptal ettiği bu saha ile ilgili ruhsatların yargı kararları yok sayılarak üstelik genişletilerek arama ruhsatına dönüştürülüp ilgili Bakanlık tarafından ihaleye çıkıldığı anlatılan raporda, sürece ilişkin şu bilgiler yer alıyor:
"Artvin halkının temsilcileri; 2012 yılı başında yapılan ihalede, şartnamedeki koşulların bir firmayı tarif ettiğini, sonucun baştan belli olduğunu kayda geçirince o şirketin yanında madencilik geçmişi olmayan ikinci bir şirket ihaleye girmiş ve "arama ruhsatı" şeklinde ihaleyi kazanmıştır. Şirket, hiçbir arama çalışması yapmadan 2013 yılı başında Bakanlığa bir işletme projesi sunarak ruhsatını daha önce yargının iptal ettiği işletme ruhsatına dönüştürmüştür. Daha sonra da işletmeye başlayabilmek için ÇED Raporu hazırlayarak 01 Nisan 2013 tarihinde Bakanlığa vermiş ve süreci başlatmıştır. ÇED dosyasından anlaşıldığı üzere, ihaleyi alan şirket (Özaltın A.Ş) aralarında yaptıkları anlaşma ile redevans (madeni kiralama) yöntemiyle sahayı Eti Bakır A.Ş (Cengiz İnşaat A.Ş)`ye devretmiştir. Ancak, redevans sözleşmesi ÇED Raporuna eklenmediği için sahanın hangi koşullarda devredildiği bilinmemektedir."
Raporda, yapılmak istenen faaliyetin kamu yararı açısından sakıncalı yönleri özetle şu bilgilerle ortaya konulmuştur:
- Yeraltı işletmesi yapılırken bile 50.000 ağaç kesilmesi planlanmış iken, tamamı ormanlık olan bir alanda bu kadar büyük bir açık işletme için kaç ağacın kesileceği hesaplanmalıdır. Ayrıca kesilecek ağaç miktarı, yeni ÇED raporunda belirtilmemiştir.
- Kafkas Üniversitesi Artvin Orman Fakültesinin Akademik Genel Kurulunun 18.04.2006 tarihinde toplanarak oybirliği ile aldığı ve "Fakülte Görüşü" olarak kabul ettiği rapora göre, Cerattepe`de madencilik faaliyetinin durdurulmasının kamu yararına uygun olduğu belirtilmiştir.
- Yine Artvin Orman Bölge Müdürlüğü, 08.11.2012 tarihinde ÇED İnceleme ve Değerlendirme Formu müracaatında, yeraltı üretim yöntemiyle üretilecek madenin yerüstü tesisleri için ormanlık alanda yapacağı tahribat nedeniyle olumsuz görüş vermiştir.
- Artvin Valiliği Mahalli Çevre Kurulu`nun 13 Şubat 1996 tarihinde Resmi Gazete`de yayımlanan (Karar Sayısı: 1995/4, Karar Tarihi: 10/11/1995) kararına göre; a) Açık işletme sonucu orman varlığının yok edilmesiyle oluşacak erozyon sonucu heyelan ve sel nedeniyle il merkezi başta olmak üzere bölgenin olumsuz etkileneceği, b) Kafkasör yöresindeki turizm faaliyetlerinin olumsuz etkileneceği, c) Kaynak suları ve yüzeysel suların kirleneceği, d) Yapılacak atık barajında siyanür ve diğer tehlikeli atıkların depolanmasının bölge üzerinde büyük riskler oluşturacağı gerekçesiyle olumsuz görüş bildirilmiştir.
- MTA Genel Müdürlüğü`nün 98-21 E numaralı proje çalışmasında, "Ceratttepe`deki madenin işletilmesi durumunda oluşacak yapay titreşimlerin (patlatma) bu bölgedeki heyelanları etkilemesi doğaldır." görüşü ile konuya dikkat çekilmiştir.
- Artvin ilinin su haritası incelendiğinde, il merkezinin içme suyunun bir kısmının maden sahasına yakın bölgeden geldiği görülmektedir. Açık işletme ve atık havuzları yapılması sonucu bu suların kirleneceği daha önceki raporlarla açıkça belirtilmiştir.
- ÇED süreci gereği, halkı bilgilendirme toplantısı yapılmak istenmiş ancak halkın sert tepkisi sonucu yapılamamıştır. Buna rağmen süreç tamamlanmış gibi kararlar verilmiştir. ÇED Raporunda genel bilgiler uzun uzun ve 3-4 kez tekrar edilerek anlatılmış ancak tehlike ve riskler konusunda ciddi hiçbir şey belirtilmemiştir. Su kirliliği, asit kaya drenajı, ormanlık alanların kesilerek yok edilmesi ve bunların sonuçları, heyelan ve su baskınları gibi hayati ve bölge ile kentin geleceğini direkt etkileyecek sorunlar konusunda nasıl tedbir alınacağı raporda belirtilmemiştir.
TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası
JFMO: CERATTEPE DE HALKIN TALEPLERİNE KULAK VERİLMELİDİR
Cerattepe`de yapılmak istenen maden işletme faaliyetleri sonucunda, Çoruh Vadisi`nin etrafında yer alan bir büyük botanik bahçesinin yok edileceği, doğa koruma alanlarının tahrip edileceği, binlerce ağacın kesileceği, yörenin morfolojik özelliklerinden kaynaklı olarak heyelan riskinin artacağı açıktır. Madencilik faaliyeti yürütülecek saha, içmesuyunun sağlandığı kaynağa çok yakındır. Tema Vakfı`nın 2007-2011 yılları arasında sürdürdüğü "Kaçkar Dağları sürdürülebilir orman kullanımı ve koruma projesi" kapsamında özellikle dikkat çektiği bölge, dünya doğa korumada öncelikli en önemli 25 sıcak noktadan birisidir.
Madenler, sanayinin temel gereksinimlerini oluşturmakta ve doğru bir politika benimsendiğinde ekonominin gelişmesinde çok önemli bir yer tutmaktadır. Dünya ekonomisinde yaşanan küreselleşme sürecinde, çok uluslu şirketlerin kar paylarını artırmak için, sermaye ve mal dolaşımının önündeki tüm engellerin kaldırılması hedeflenmiştir. Bu gelişmeler, sahip oldukları bilgi birikimi, sermaye kaynakları, ekonomik ve politik güçleri sayesinde dizginleri ellerinde tutan gelişmiş ülkelerin lehine olmuştur. Ülkemizde 80`li yıllardan bu yana izlenen neo-liberal politikalar ile sağlık, eğitim, sosyal güvenlik, çevre, madenler, kentler ve tarım alanları çok büyük yıkım görmüş, özelleştirme uygulamaları ile bu ulusun dişinden tırnağından artırarak oluşturduğu kamu işletmeleri yok pahasına, birçoğu da amacı ve kaynağı belli olmayan yabancılara küresel sermaye guruplarına satılmak suretiyle elden çıkarılmıştır.
Bu çerçevede, yatırım yapılmayarak üretimden çekilmek zorunda bırakılan kamu madencilik kuruluşlarımız ile küçük yerli işletmeler, son aşamada yabancı şirketlerin eline geçmekte ve kaynaklarımız bu güçler tarafından kullanılmaktadır. İçinde bulunduğumuz dönemde ise, giderek etkisizleştirilen MTA, TTK, TKİ, ve ETİMADEN gibi kamu madencilik kuruluşlarında özelleştirme çalışmalarının hızlandığı bilinmektedir.
Anayasanın 56. Maddesi "Herkesin, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek , çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir"., 168. Maddesi ise "Tabii servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunların aranması ve işletilmesi hakkı Devlete aittir" denmektedir. Bu sebeple madenlerimizi kamu yararına üretmek ve aynı zamanda çevreyi korumak kamusal bir sorumluluktur. Tam da bu sorumluluk bilinci içerisinde Cerattepe için mücadele veren Artvinli yurttaşlarımızın bu gün polis müdahalesiyle karşılaşmaları anlaşılır bir tutum değildir. Yurttaşlarımızın bu tepkilerinin dikkate alınması ve haklı taleplerinin yerine getirilmesi gerekir. Yerel halkın onayını alınmadan taleplerine kulak verilmeden hiçbir ekonomik faaliyetin kabul edilmesi düşünülemez. Bu konuda yetkilileri halktan yana davranmaya davet ediyoruz.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
TMMOB JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI
XV. DÖNEM YÖNETİM KURULU
MADENMO: ARTVİN HALKININ DEMOKRATİK MÜCADELESİNİ HAKLI BULUYORUZ. ARTVİN HALKI İLE DAYANIŞMA İÇERİSİNDEYİZ.
TMMOB Maden Mühendisleri Odası, madencilik faaliyetlerinde insanı ve İnsan emeğini merkeze koyan, kamunun etkin gözetim ve denetimini sağlayan, çevre ve eko sistemlerin korunmasını gözeten, ekonomik kalkınmayı ve gelir dağılımının düzeltilmesini dolayısıyla yoksulluğun azaltılmasını hedefleyen bir madencilik politikasının oluşturulmasını hedeflemektedir. Bu politikanın; gerek toplum yararı gerekse madencilik sektörünün gelişimi bakımından son derece büyük önem taşıdığı görüşündedir.
TMMOB Maden Mühendisleri Odası, çevre faktörü göz ardı edilerek madencilik faaliyetlerinin yürütülmesini mümkün görmemektedir. Ayrıca, yerel halkın onayını almamış ekonomik faaliyetleri doğru bulmamaktadır. Madencilik sektörüne ilişkin alınacak kararlarda yöre halkının desteği ve onayı mutlaka alınmalı ve sağlanmalıdır.
Cerrattepe`de Artvin halkı tarafından kabul görmeyen madencilik faaliyetine karşı Artvin Halkı tarafından yürütülen demokratik mücadeleye yapılan saldırıyı kınıyoruz ve TMMOB Maden Mühendisleri Odası olarak Artvin halkı ile dayanışma içerisinde olduğumuzu kamuoyu ile paylaşırız.
TMMOB
Maden Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu
METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLERİ ODASI: ARTVİN'E DEĞİL TÜM ÜLKEYE SALDIRIYORLAR
Aslında eşkiya uzunca bir süredir saldırıyor. Gezi'de saldırmıştı mesela, 1 Mayıs'ta saldırmıştı. 2013 Mayısında Reyhanlı'da saldırdı. 20 Temmuz 2015'te Suruç'ta, 10 ekim 2015'te Ankara'da saldırdı. Soma'da da işçilere saldırmıştı.
Ölüm, baskı, şiddet ülkenin her yanında kol geziyor. Aslında o "eşkiya" hukuk dışılık. Demokratik haklar yeterince kısıtlanmışken bu bile yetmiyor ve her defasında hukuk yeniden çiğneniyor. Toplumun adalet duygusu yok edilmeye çalışıyor.
Artvin Cerattepe'de "milletin a.... koymakla" meşhur Cengiz Holding'in yürütmek istediği madencilik faaliyetine hukuki süreç bile tamamlanmadan başlamak istemesi işte tam da böylesi bir eşkiyalık.
Artvin halkı bugün devletin polisi ve askerini de arkasına alarak hukuku çiğneyenlere karşı yaşam alanını ve hukuku savunmak için direniyor. Halen devam eden çatışmalarda kullanılan yoğun biber gazından hayvanlar da etkilendi. Madeni yasa dışı bir şekilde işletmeye açmak için Artvin halkına biber gazı sıkılıyor. Asker ve polis AKP'nin taşeronu Cengiz Holding "milletin a......... koysun" diye halka saldırıyor.
Unutmayalım ki ; mültecileri pazarlık konusu yapan, güney doğuyu savaş alanına çeviren, gazetecileri hapse tıkan anlayış bugün Artvin halkına saldırıyor. Aslında tüm ülkede bu coğrafyada yaşayan herkese yönelik bir gerici, vurgun talan saldırısı var. Bugün sıra Artvin'de.
Ama Artvin yalnız değil. Biz bu saldırının hepimize, yaşam alanlarımıza, özgürlük, demokrasi ve barış anlayışımıza yapıldığını biliyoruz.
Bu nedenle salt Artvin'de değil ülkenin dört bir yanında Cerattepe'ye sahip çıkacağız.
Soyguna, vurguna, talana karşı direneceğiz.
Yaşam alanlarımızı savunacağız.
TMMOB Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası
PEYZAJMİMO: KARADENİZ’İN ASİ ÇOCUKLARI`NIN YANINDAYIZ
Dün ve bugün doğal, kültürel ve tarihi dokusuyla dünya doğa korumada öncelikli en önemli 25 sıcak noktadan birisi olan Artvin`in Cerattepe İlçesinde altın arama faaliyetleri sebebiyle yürütülmek istenen madencilik faaliyetlerine karşın yöre halkının yaşamı savunma noktasında kolluk kuvvetlerinin yoğun saldırılarına maruz kalmıştır. Yaşananlar; doğayı hem bir mesleki parametre olarak analiz eden, hem de yegâne yaşam alanımız olarak değerlendiren biz Peyzaj Mimarlarını derinden üzmüştür.
Karadeniz yöresi, kimisi için yalnızca fotoğraflardan da olsa, ülkemizin dört bir yanında bilinen, benimsenen ve sahiplenilen eşsiz bir doğa alanıdır. Birçok koruma statüsünün bulunduğu ve mutlak surette korunması gereken alanda yürütülecek faaliyetler çerçevesinde; floranın ve faunanın tahrip edileceği, arazi plastiğinden ve kayaç yapısından kaynaklı olarak heyelan riskinin artacağı açıktır.
"her şey sermaye için"
Sanayinin temel gereksinimlerini oluşturan ve doğru bir politika benimsendiğinde ekonominin gelişmesinde çok önemli bir yer tutan madencilik, Artvin`de 2008 yılında "bölgenin madenciliğe elverişli olmaması" sebebiyle durdurulmuştur. 2012 yılında tekrar ihalesi yapılan maden arama çalışmaları anahtar teslimi olarak bir firmaya ihale edilmiş, şirketin taahhüttü yerine getirememesi halinde ise ikinci bir firmaya süreci devam ettirmesi üzerine gerçekleşmiştir. Vahşi kapitalizmin ve sermayenin çıkarları düşünüldüğünde, yapılan bu sözleşme ülkemizde her an her şeyin olabilirliğini gözler önüne sermiştir.
"2008 yılında elverişli olmadığı tespiti yapılmışken 4 yılda arazi nasıl elverişli hale gelmiştir?"
Doğu Karadeniz`in birçok ilinde doğal ve kültürel doku hiçe sayılarak yapılan HES`lere, doğası tahrip edilip denizi doldurularak yapılan yollara, bir kama gibi Karadeniz`in kalbine saplı duran ve yeşilliği sadece ismiyle kısıtlı olan "Yeşil Yol" a karşı durup, doğasına ve kültürüne sahip çıkan "Karadeniz`in asi çocukları"nın yanında olduğumuzu duyuruyoruz.
TMMOB Peyzaj Mimarları Odası olarak, ilgili ve yetkili tüm makamlara Cerattepe‘deki doğa talanını durdurma ve bu yanlıştan acilen dönme çagrısında bulunuyoruz.
TMMOB Peyzaj Mimarları Odası