TMMOB 48. DÖNEM OLAĞAN GENEL KURULU KARARLARI

23.07.2024

TMMOB 48. Dönem Olağan Genel Kurulu'nda alınan kararlara ulaşmak için tıklayınız.

TMMOB 48. OLAĞAN GENEL KURUL KARARLARI

1- TMMOB Ana Yönetmeliği’nin 19. ve 26. Maddesinde değişiklik yapılması ile ilgili önergenin kabulüne,

Madde 19— Madde 19: Yönetim Kurulu, seçim sonuçlarının kesinleşmesinden sonra en geç 15 gün içerisinde Birlik Genel Sekreterinin çağrısıyla ilk toplantısını yapar. Bu ilk toplantıda, üyeler arasından gizli ve üye tam sayısının çoğunluk oyu ile; bir Başkan, bir İkinci Başkan ve bir Sayman Üye ile sekiz Yürütme Kurulu üyesini seçer.

Bu seçilenler gereğinde, tüm üye sayısının çoğunluğu ile değişebilir.

Madde 26 — Yürütme Kurulu; Başkan, İkinci Başkan, Sayman ile sekiz Yönetim Kurulu üyesi olmak üzere on bir kişiden oluşur.

2- TMMOB Ana Yönetmeliği’nin 5., 24., ve 57. Maddelerinde değişiklik yapılması ile ilgili önergenin kabulüne

Madde 5

c)  Birlik Genel Kurulu, delege tam sayısının çoğunluğu ile toplanır. Birinci toplantıda çoğunluğun sağlanamaması halinde, ikinci toplantı için çoğunluk aranmaz. Ancak ikinci toplantıya katılan delege sayısı; TMMOB Yönetim, Yüksek Onur ve Denetleme Kurulu asıl üye tam sayıları toplamının iki katından az olamaz. Toplantı yeter sayısının sağlanamaması halinde Genel Kurul ancak bir kez olmak ve 60 günü geçmemek üzere ertelenir. Bu durumda Yönetim Kurulu yeni Genel Kurul tarihi ve yerini, gündeminde seçim olması halinde görevli hâkimin onayını da alarak belirler ve toplantı tarihinden en az 10 gün önce Birliğin ilan yeri ile Birlik kurumsal web sitesinde ilan eder ve Odalara duyurur.

e) Kanuni sürecin tamamlanması ve listelerin kesinleşip, Genel Kurula ilişkin diğer hususların onaylanmasını izleyen üç gün içinde Yönetim Kurulu, Genel Kurulu Odalara duyurur ve Birliğin ilan yeri ile Birlik kurumsal web sitesinde ilan eder. Birlik Yönetim Kurulu, Genel Kurul toplantısının düzenli bir şekilde yapılamayacağının anlaşılması durumunda, toplantı başlamadan önce Genel Kurulu, ancak bir kez olmak ve iki ayı geçmemek üzere erteleyebilir. Bu durumda Birlik Yönetim Kurulu, yeni Genel Kurul tarih ve yerini, görevli hakimin onayını da alarak belirler ve toplantı tarihinden en az on gün önce, Birliğin ilan yeri ile Birlik kurumsal web sitesinde duyurur ve Odalara en az on gün önceden bildirir.

Madde 24

k) Birlik Genel Kurulunun yerini, gününü, saatini ve gündemini saptamak; kesinleşmesini izleyen üç gün içinde, delegelere duyurmak üzere Odalara bildirmek Birliğin ilan yeri ile Birlik kurumsal web sitesinde duyurmak ve toplantı için gerekli bütün formaliteleri tamamlamak.

Madde 57

d) Oda Genel Kurulu, üye ya da delege tam sayısının çoğunluğu ile toplanır. Birinci toplantıda çoğunluk sağlanamaması halinde, ikinci toplantı için çoğunluk aranmaz. Ancak ikinci toplantıya katılan üye/delege sayısı; Oda Yönetim, Onur ve Denetleme Kurulu asıl ve yedek üyeleri, Oda temsilcisi TMMOB Yönetim Kurulu asıl ve yedek üyeleri, Yüksek Onur ve Denetleme Kurulu aday sayısının altında olamaz.

Toplantı yeter sayısının sağlanamaması halinde Genel Kurul ancak bir kez olmak ve 60 (altmış) günü geçmemek üzere ertelenir. Bu durumda Yönetim Kurulu yeni Genel Kurul tarihini ve yerini, gündemin seçim olması halinde görevli hakimin onayını da alarak belirler ve toplantı tarihinden en az 10 (on) gün önce Odanın ilan yeri ile Oda kurumsal web sitesinde ilan eder.

e) Oda Yönetim Kurulu, Genel Kurul toplantısından en az onbeş gün önce, Genel Kurula katılacak üyelerin ya da delegelerin üçer kopya olarak hazırlanmış listelerini, toplantının gündemini, yerini, gününü, saatini ve çoğunluk sağlanamadığı takdirde yapılacak ikinci toplantıya ilişkin hususları belirten bir yazıyla birlikte, görevli İlçe Seçim Kurulu Başkanlığına iletir. Genel Kurul toplantısına katılamayacağı belli olan asıl ve yedek delegelerin istifa yazıları da, istenmesi durumunda, görevli hakime iletilir. Gerekli incelemeden sonra hakim tarafından onaylanan listeler ile toplantıya ilişkin diğer hususlar Odanın ve Birliğin ilan yerlerinde asılmak suretiyle ve üç gün süre ile ilan edilir. Askı süresince, asıl ve yedek delegelikten istifa başvuruları, Oda merkezi aracılığıyla ya da doğrudan görevli hakime yapılır. Asıl delege listesi hakim tarafından kesinleştirilir. Yasal sürecin tamamlanması ve listelerin kesinleşip, Genel Kurula ilişkin diğer hususların onaylanmasını izleyen 3 (üç) gün içinde, Yönetim Kurulu, Genel Kurulu üyelere ya da delegelere duyurur ve Odanın ilan yeri ile Oda kurumsal web sitesinde ilan eder.

f) Oda Yönetim Kurulu, Genel Kurul toplantısının düzenli bir şekilde yapılamayacağını anlaşılması durumunda, toplantı başlamadan önce Genel Kurulu, ancak bir kez olmak ve 2 (iki) ayı geçmemek üzere erteleyebilir. Bu durumda Oda Yönetim Kurulu yeni Genel Kurulun tarihini ve yerini, görevli hakimin onayını da alarak belirler ve toplantı tarihinden en az 10 (on) gün önce üyelere ya da delegelere duyurur ve Odanın ilan yeri ile Oda kurumsal web sitesinde ilan eder.

3- TMMOB Disiplin Yönetmeliğinin 31. Maddesinde değişiklik yapılması ile ilgili önergenin kabulüne,

YEDİNCİ BÖLÜM

Çeşitli Hükümler

“Tebligat ve adres bildirme               

        Madde 31- (1) Disiplin soruşturma ve kovuşturmalarına ilişkin her türlü tebligat, imza karşılığı elden teslim veya üyenin bağlı olduğu Odaya bildirdiği son adrese yazılı olarak veya varsa KEP veya UETS adresine yahut tebligata elverişli bir elektronik adres vererek bu adrese tebligat yapılmasını isteyen kişiye elektronik yolla yapılır.        

        (2) İlgilinin bilinen adresinin yanlış ve değişmiş olması veya bilinmemesi veyahut başkaca sebeplerden dolayı bildirimin yapılamamış olması halinde, bu Yönetmelik hükümlerine göre yapılması gereken bildirim aşağıdaki şekilde yapılır.          

        a) Üyeye ilişkin tebliğ edilememiş bildirim olduğu Odanın web sitesinde, üye sicil numarası belirtilerek ilan edilir.           

        b) İlan yazısı, üyesi bulunduğu Şube yahut Temsilciliğin ilan yeri ile Oda merkezinin ilan yerinde ilan edilir.             

        c) İlan yazısı ile bildirimin içeriği üyenin Odaya kayıt esnasında bildirdiği telefon numarası ve/veya elektronik posta adresine iletilir.   

        d) (c) bendine göre gönderilen iletinin, gönderilme tarihinden itibaren onbeş gün içerisinde bildirimi almak için ilgili odaya bizzat başvurmaması halinde on beşinci günün sonunda bildirim yapılmış sayılır.

        (3) Adresindeki değişiklikleri bildirmemesi veya bildirimi bilerek almaması nedeniyle oluşacak her türlü hukuki sorumluluk üyeyi bağlar.

 

4. TEK ADAM REJİMİNE VE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE KARŞI MÜCADELE

Cumhurbaşkanlığı tarafından gündeme taşınan “Yeni Anayasa” tartışmaları, kamusal üretim ve denetim mekanizmalarının tamamen ortadan kaldırıldığı; tarikatların, sermaye gruplarının ve rant odaklarının iktidar eliyle devletin her kademesinde kurumsallaştırıldığı bir Türkiye ortamında cereyan etmektedir. Tek Adam Rejiminde bütün erkler Saraya bağlanmış; yasama, yargı, yürütme ve devletin tüm kademeleri Sarayın yönetim ve denetimi altına girmiş; hukukun üstünlüğü, yerini Sarayın kararları ve “üstünlerin hukuku”na bırakmıştır. Her türlü demokratik itiraz ve direnişin yasadışı ilan edildiği, insan haklarının ihlal edildiği, demokratik ve kültürel faaliyetlerin yasaklandığı bir baskı rejiminde, Cumhuriyet tüm değer ve kurumlarıyla ortadan kaldırılmaya, çağdışı siyasi referanslara dayalı dinsel yönetim tarzı kurumsallaştırılarak kalıcılaştırılmaya çalışılmaktadır.

TMMOB, Cumhurbaşkanı tarafından gündeme getirilen “Yeni Anayasa” tartışmalarında tereddüt etmeksizin “Hayır” diyerek bu sürece karşı emek, meslek ve demokratik kitle örgütleriyle ortak mücadele hattının geliştirilmesi için sorumluluk almaya devam edecektir.

5. SİYASALLAŞAN HUKUK KARARLARI VE ÜSTÜNLERİN HUKUKUNA KARŞI MÜCADELE

Bugünün Türkiyesinde yaşadığımız Tek Adam Rejimi, bütün erkleri tekeline almış; yasama, yargı, yürütme, tüm devlet işleyişi Sarayın kararlarına bağlanmış, “hukukun üstünlüğü” anlayışı terk edilerek “üstünlerin hukuku” geçerli kılınmıştır. Başta Gezi ve Kobane davaları olmak üzere siyasi iktidarın güdümünde verilen yargı kararları halkın vicdanında karşılık bulmamıştır. Verilen siyaset güdümlü kararlar, milyonlarca insanın demokratik haklarını kullanmalarının ve demokratik istemlerinin bastırılmasına yol açmakta olup kamu idaresinin bir çeşit öç alma ve cezalandırma hamlesidir.

TMMOB, hukukun siyasallaşması ve üstünlerin hukukunun verdiği kararların karşısında; yasaklara, hukuksuz cezalara, baskıya, ranta, talana, yalana, tüm ayrıştırma politikalarına karşı emek, meslek ve demokratik kitle örgütleriyle yan yana durmayı, dayanışma faaliyetleri içinde bulunmayı sürdürecektir.

6. AKIL VE BİLİM TEMELİNDE KAMUCU DEMOKRATİK PLANLAMA İÇİN MÜCADELE

1980’li yıllardan itibaren uygulanmaya başlayan neoliberal politikalar, devletin kamusal sorumluluklarını ve faaliyetlerini tamamen dışlayan bir yönetim anlayışını hâkim kılmıştır. Bugün içinde yaşadığımız Tek Adam Rejimi ve inşa edilen parti devleti anlayışı, kamuyla örtüşen devlet anlayışının âdeta tersyüz edilmiş biçimidir. Bu dönemde tarım üreticisi için piyasa/fiyat oluşturan, ulusal sanayinin ve daha genel anlamda ulusal ekonominin ve halkın ihtiyaçlarını karşılayan, bunu kâr amacı gütmeden yapan düzenleyici/tedarikçi kuruluşlar olan kamu kuruluşları küçültülerek, özelleştirilerek, tasfiye edilerek, kapatılarak etkisizleştirilmiştir. Ülke sanayisinin ihtiyacı olan hammadde ve ara mallarını kâr amacı gütmeden tedarik eden ve teknolojik dönüşüm potansiyeli olan KİT sektörünün tasfiye edilmesiyle, dışa bağımlılığı azaltacak bir sınai/teknolojik atılım yapılmamıştır. Önceki dönemlerde ağırlıklı olarak kamu sanayi atılımlarında somutlanan Türkiye’nin sanayileşme süreci, planlama-sanayileşme-kalkınma üçlüsünün terk edilmesiyle birlikte kesintiye uğratılmıştır. Bu sürecin son 21 yılına damgasını vuran AKP iktidarı döneminde, sanayi düşük teknolojili üretimle, emek yoğun sektörlerle finansal spekülasyonlar ve mafyatik, oligarşik bir rant ağıyla kuşatılmış durumdadır.

Bugün ülkemizde devlet, kamuyla ve kamusal olanla âdeta savaş halinde olan bir devlet yapısı haline gelmiştir. TMMOB ise bu savaşta, kamunun haklarını, varlıklarını, zenginliklerini ve çıkarını koruyan taraftadır. AKP’nin Tek Adam Rejimiyle tasfiye ettiği en önemli kamusal değerimiz Cumhuriyettir.

Yalnızca yüksek katma değer ve yüksek teknoloji kriterlerine bağlanmış yatırım teşvik politikalarının ülke ekonomisini gerçek anlamda 21. yüzyıla götüremeyeceği açıktır. Hem nihai malın üretilmesi için gerekli olan girdilerin mümkün olanlarının ülkede üretilebilmesinin hem de ara malı üreten sektörler dahil olmak üzere ülke genelinde sektörel ve bölgesel sanayi planlaması gereklidir.

TMMOB, emperyalizmden ve piyasa güçlerinden bağımsızlığı sağlayacak bir siyasi iradenin oluşumu; kamucu-toplumcu planlama-kalkınma politikaları ve her alanda kamusal katılım ve denetim ağlarının hâkim olmasında, bu yöndeki halk egemenliğinin tesis edilmesi için akıl ve bilim temelinde, kamucu-toplumcu radikal bir planlama uygulaması için mücadeleyi büyüterek sürdürecektir.

7. LAİKLİK İÇİN GERİCİLİĞE KARŞI TAVİZSİZ MÜCADELE

Laikliğe karşı kurumsallaşmış gerici saldırılar, hayatın tüm alanlarını dinsel referanslarla düzenlemek amacıyla her geçen gün artmaktadır. Cumhuriyetin temel kazanımlarının başında gelen laiklik yok edilmek istenmektedir. Bilindiği üzere başta eğitim sistemi olmak üzere kamusal alan ve toplumsal yaşamın bütünü, İslamcı-mezhepçi faşist bir doğrultuda yeniden biçimlendirilmektedir. Gerici kuşatma, insanlığın yüzyıllardır sürdürdüğü aydınlanma mücadelesinin kazanımlarının birer birer yitirilmesine, halkımız ve emekçilerin derin bir karanlığa sürüklenmesine yol açmaktadır.

TMMOB, aklın ve bilimin ışığında, ülkesinin üreten gücü mühendis, mimar ve şehir plancılarının örgütü olarak gerici saldırılara boyun eğmez, laikliğin yok edilmesine izin vermez!... Başta çocuklarımızı ve gençlerimizi hedef alan ÇEDES ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli gibi uygulamalara karşı mücadeleyi güçlendirir. Tarikat ve cemaat ağlarının yurttaşları sömürmesine karşı durur, laikliğin yeniden kazanılması için mücadeleyi taviz vermeden büyütür ve sürdürür.

8. GERİCİ KUŞATMA ALTINDA ÇOCUKLARIMIZIN İSTİSMARINA KARŞI MÜCADELE

Gerici kuşatmanın en büyük hedefi geleceğimiz olan çocuklarımızdır. “Dindar nesiller yetiştirme” niyetiyle iktidar eliyle vakıflara, illegal yurtlara ve tarikat evlerine teslim edilen çocuklarımız gittikçe daha fazla istismar edilmektedir. Çocuklara yönelik şiddet, taciz-tecavüz ve eğitimde gericileşme hem özgüllükleri içinde hem de bir bütün olarak mücadele verilmesi gereken önemli alanlardır.

TMMOB, eğitimde ve toplumsal yaşamda yayılan gericiliğin etkilerinin kırılması; ÇEDES, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli gibi uygulamaların ortadan kaldırılması ve çocuklarımızın istismar edilmesine karşı yürütülen toplumsal mücadelenin içinde yer alır.

9. KÜRT SORUNUNDA DEMOKRATİK ÇÖZÜM VE BARIŞ

Siyasal ve toplumsal yaşamın demokratikleşmesinin olmazsa olmaz koşullarının başında gelen Kürt sorunu, demokratik barışçı çözümünü beklemektedir. Kürt sorunu; savaş, şiddet, ölümleri kutsama ve milliyetçilik sarmalından çıkarılıp eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik bir zeminde ele alınmalıdır.

TMMOB, Kürt sorununda sindirme, savaş ve şiddet politikalarının terk edilmesini ve demokratik çözümün mümkün olduğunu savunur; Türkiye halklarının eşit yurttaşlık temelinde, kardeşçe ve bir arada yaşaması için emek, barış, demokrasi mücadelesini bir bütünlük içinde sürdürür.

10. EMPERYALİZMİN VE İŞBİRLİKÇİLERİNİN BÖLGEMİZDE SÜRDÜRDÜĞÜ SAVAŞLARA KARŞI BAĞIMSIZLIK VE BARIŞ MÜCADELESİ

Ülkemizin dört bir yanı emperyalist güçlerce savaş ve ölüm coğrafyası haline getirilmiştir. Emperyalizmin başta Ortadoğu, Filistin ve Suriye, kuzeyde Ukrayna olmak üzere büyüttüğü savaş ve işgal politikalarının bedelini dünya halkları canlarıyla ödemektedir. Yaşanan can pazarına, Tek Adam Rejimi gizli sözleşmelerle, ortakları ise ticari anlaşmalarla çanak tutmaktadır. Ülkemiz savaşlardan kaçan mültecilerin mezarlığına dönüştürülmüştür.

TMMOB, emperyalizme karşı bağımsızlık savaşımının başat bileşeni olma bilinciyle emperyalizme ve işbirlikçiliğe karşı çıkışı önemsizleştirip bağlamından koparan her türlü anlayışla mücadele eder; ülkemizin ve bölgemizdeki her ülkenin bağımsızlığı ile iç işlerine karışılmaması ilkesini savunur; emperyalizme karşı mücadeleyi, emek ve demokrasi mücadelesiyle bütünlük içerisinde büyüterek sürdürür.

11. MÜLTECİ SORUNU VE DOĞURDUĞU SORUNLARA YÖNELİK ÇALIŞMALAR

Emperyalist sömürü ve işgal savaşları, milyonlarca insanı yaşam alanlarından göçe zorlamıştır. Bu zorunlu göç, başta Türkiye olmak üzere tüm dünyaya etki etmektedir. Mülteciler göç yollarında, çağdışı koşullarda hayatlarını kaybetmekte, ulaştıkları yerlerden sürülerek en temel insan haklarından bile mahrum bırakılmakta, AKP ve Avrupa Birliği’nin kirli pazarlığına kurban edilmektedirler. Mülteci nüfusun yoğunluğu, birçok siyasal sorunun yanı sıra yerleşim ve kent sorunlarını da doğurmuştur.

TMMOB, mülteci sorunu ve bu soruna bağlı olarak ortaya çıkan sorunları gündemine alarak bir çalışma başlatmayı önüne koyar.

12. TMMOB VE MESLEK BİRLİKLERİNİ HEDEF ALAN TÜM GİRİŞİMLERE KARŞI MÜCADELE

Tek Adam Rejimi uzun süredir gözünü, toplumsal muhalefetin bilim ve teknik yoluyla geliştirilmesi, kamusal üretim ve kamusal denetim ile ülke yararına faaliyet gösterilmesi, üretilen toplumsal faydanın hakça bölüştürülmesi, ülkemizin demokratikleşmesi için mesleklerinden aldıkları güçle mücadele eden mühendis, mimar ve şehir plancılarının örgütü TMMOB başta olmak üzere mesleki demokratik kitle örgütlerine çevirmiş durumdadır.

Mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının ortak gereksinmelerini karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel yararlara uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslektaşların birbirleriyle ve halkla olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak; kamunun ve ülkenin çıkarlarının korunmasında, yurdun doğal kaynaklarının bulunmasında, korunmasında ve işletilmesinde, çevre ve tarihi değerlerin ve kültürel mirasın korunmasında, tarımsal ve sınai üretimin artırılmasında, ülkenin sanatsal ve teknik kalkınmasında gerekli gördüğü tüm girişim ve etkinliklerde bulunmak amacıyla faaliyetlerini yürüten TMMOB’ye dönük siyasal ve idari baskılar halkımız, mesleğimiz, meslektaşlarımız ve meslek alanlarımızın da yıkımına neden olacaktır.

“Yeni Anayasa” tartışmaları sırasında meslek örgütlerine yönelik baskı ve zor uygulamalarının artacağı açıktır. Saray’ın arka bahçesi haline gelmeyen mesleki demokratik kitle örgütlerinin parçalanması, etkisiz ve yetkisiz hale getirilmesini amaçlayan tüm girişimler karşısında bir mücadele hattı örülmelidir.

TMMOB, Tek Adam Rejiminin Birlik ve Odalarımız başta olmak üzere mesleki demokratik kitle örgütlerinin etkisizleştirilmesine yönelik tüm adımlarını teşhir ederek Birlik ve Odaların özerk ve bağımsız yapılarının güçlendirilmesi; kamu-toplum yararı, kamusal hizmet, kamusal denetim için mücadeleyi kararlılıkla sürdürür.

13. ÜLKEMİZİN İÇİNE ÇEKİLDİĞİ EKONOMİK KRİZ DÖNGÜSÜ VE YOKSULLUĞA KARŞI MÜCADELE

Halkını yoksullaştırmayı, halkın gönenç seviyesini düşürmeyi, halkını dünyanın geri kalanından koparmayı ekonomik öncelik; parasını değersizleştirmeyi rekabetçi ekonomi olarak gören bir iktidarın bu ülkeye verebileceği hiçbir şey kalmamıştır. Ülkemiz yıllardır süregelen ekonomik krizler sarmalında savrulmaktadır. Siyasi iktidarın halka sunduğu çözüm sefalet ekonomisidir. Siyasi iktidar uyguladığı ekonomik ve sosyal politikalarla emekçi kesimleri tamamen yoksullaştırmış, devleti sosyal görevlerinden arındırarak baskı aracına dönüştürmüştür. Ülkeyi bu duruma getiren, iktidarın yıllardır uyguladığı üretime dayanmayan, yatırıma dayanmayan, sanayileşmeye dayanmayan, bilim ve teknolojiyi dışlayan ekonomi politikalarıdır.

Rant yaratma hedefli çılgın ve gereksiz projeler bu ülkeye yük olmaya devam edecek, yeni çevresel sorunlar yaratacaktır. İstihdam yaratmayan büyümenin bu ülke halkına bir faydası olmamıştır. Sermaye çıkarlarının halkın ortak çıkarlarının önüne geçirilmesi, toplumsal bir felaketle sonuçlanmıştır. Ve bu felakette siyasi iktidarın bize vaat ettiği tek şey, daha fazla yoksulluktur.

TMMOB, ülkemizin içine çekildiği ekonomik kriz döngüsüne ve yoksulluğa karşı emek, meslek ve demokratik kitle örgütleriyle birlikte mücadeleyi büyütür.

14. EMEK MÜCADELESİNİN BÜYÜTÜLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ İÇİN MÜCADELE

Tüm dünyada ve ülkemizde gelişen yeni koşullarla birlikte emekçilerin, işçi sınıfının temel talepleri her geçen gün değişip güncellenmektedir. Emekçiler, asgari ücretten, örgütlenme hakkına, mesai saatlerinin 35 saate düşürülmesinden özlük ve temel haklara dek birçok konuda ortak taleplerini dile getirmektedirler.

TMMOB, emek mücadelesinin büyütülmesi ve geliştirilmesi için emek, meslek ve demokratik kitle örgütleriyle yan yana faaliyet yürütmeye, mücadele ve dayanışma ilişkilerini daha da artırmaya kararlıdır.

15. MÜHENDİS, MİMAR VE ŞEHİR PLANCILARI İÇİN ASGARİ ÜCRET MÜCADELESİ

Mühendis, mimar ve şehir plancılarının işe giriş bildirgesinde baz alınacak asgari ücret hakkını güvence altına almak amacıyla TMMOB ve SGK arasında imzalanan protokol iktidarın emekçilere dönük sömürü politikalarının sonucu olarak SGK tarafından tek taraflı olarak feshedilmiştir. Bu durum meslektaşlarımızın düşük ücretlerle kayıtdışı çalıştırılmasına ve aynı zamanda kamunun zarara uğratılmasına neden olmaktadır. Mühendis, mimar ve şehir plancı asgari ücretinin ayrımsız olarak her düzeyde uygulanması gerekmektedir.

TMMOB, meslektaşlarımız için asgari ücret mücadelesini ilgili kamu kurumlarıyla görüşerek ve kamuoyu oluşturarak büyütür ve sürdürür.

16. İŞSİZLİĞE KARŞI MÜCADELE

Ekonomik krizin faturası emekçi sınıflara kesilmektedir. Uygulanan ekonomi ve istihdam politikaları sonucu meslektaşlarımızın işlerine son verilmekte ve çoğunlukla tazminat, kıdem gibi hakları gasp edilmektedir. İşsizlik oranları her geçen gün artmakta, kamuda tasarruf tedbirleri, özel sektörde ise ekonomik kriz gerekçe gösterilerek istihdam daraltılmakta, çalışma koşulları zorlaşmaktadır. Mevcut ekonomi ve istihdam politikaları değişmeden işsizlik sorununa kalıcı bir çözüm getirilemeyecektir.

TMMOB, işsizliğe karşı emek ve meslek örgütleriyle ortak mücadeleyi güçlendirerek sürdürür; işsizlerin sorunlarını ülke gündemine taşıyarak çözüm yolları aranması için kamuoyu oluşturur.

17. ESNEK, GÜVENCESİZ, KURALSIZ ÇALIŞTIRILMAYA KARŞI MÜCADELE

Ücretli çalışan meslektaşlarımız, her geçen gün acımasızlaşan, sömürünün ve baskının arttığı koşullar altında hizmet üretmeye çalışmaktadır. Çalışma alanları esnek, güvencesiz ve kuralsız hale getirilmiş, örgütlenme haklarımız engellenmiştir. Açlık sınırı ve civarında ücretlerle çalışmaya zorlanan meslektaşlarımız, yaşamlarını sürdürmekte ve mesleklerini icra etmekte zorlanmaktadır. Emek ve insan odaklı, güvenceli bir çalışma yaşamı ve güvenceli bir gelecek; mühendis, mimar ve şehir plancıları dahil bütün emekçiler için temel haktır.

TMMOB, emek ve insan odaklı bir çalışma yaşamı temelinde esnek, güvencesiz, kuralsız çalışma biçimlerine karşı mücadeleyi gündeminde tutar; emek düşmanı düzenlemelere karşı aktif mücadelesini büyüterek sürdürür.

18. KAMUDA ÇALIŞAN MESLEKTAŞLARIMIZIN ÖZLÜK HAKLARI İÇİN MÜCADELE

Kamuda çalışan mühendis, mimar ve şehir plancıları baskı, ihraç, statü farklılıkları ve ücret eşitsizliği sorunlarıyla karşı karşıyadır. OECD’ye üye ülkelerde ortalama her 15 kişiye bir kamu çalışanı istihdam edilirken, bu oran ülkemizde her 34 kişiye bir kamu çalışanıdır. Yıllardır üretim, yatırım, eğitim, istihdam planlaması yapılmadığı için on binlerce mühendis, mimar ve şehir plancısı ya işsizdir ya da meslekleri dışında çalışmak zorunda kalmaktadır.

TMMOB, meslektaşlarımızın ücretlerinin ve özlük haklarının “eşit işe eşit ücret” ilkesi doğrultusunda iyileştirilmesi, kapsam dışı personel statüsü ve buna bağlı olarak yaratılan ücret dengesizliğinin ve çifte standardın ortadan kaldırılması, farklı statülerde çalıştırılma ve arazi tazminatı gibi farklı ücret uygulamalarının sonlandırılması, atama bekleyen binlerce mühendis, mimar ve şehir plancısının atamasının yapılması, kamuda istihdamın artırılması, tayin ve terfilerinin politik ve benzeri etkilerinden arındırılarak açık, şeffaf, denetlenebilir ve liyakat temelli yapılmasının sağlanması için yürüttüğü mücadeleyi büyüterek sürdürür.

19. EMEKLİ MESLEKTAŞLARIMIZIN TEMEL HAKLARI İÇİN MÜCADELE

Sosyal güvenlik, devletin en temel görevi, yurttaşın da en öncelikli hakkıdır. Sosyal güvenliğin temel amacı, bireyleri karşılaşacakları sosyal risklere karşı korumak ve bu risklerle karşılaştıklarında riskin etkilerini en aza indirmektir. Bunun için çalışanların maaşlarından sosyal güvenlik primi tahsil edilmekte ve bu primler devlet tarafından kullanılmaktadır. Sosyal güvenlik mekanizmasının temel mantığı toplumun bütününün, her bir parçasına ve geleceğine ortaklaşa sahip çıkmasıdır. Ancak emeklilik, bir tür toplumsal dışlama mekanizması olarak işlev görmekte, devletin ve toplumun sırtında bir yük olarak görülmektedir. Emek ile emekli arasındaki bağ koparılmak, görünmez kılınmak istenmektedir. Toplumun dar ve sabit gelirli diğer kesimleri gibi, emekli meslektaşlarımız da büyük sıkıntılar içinde yaşamaktadır. Kriz dönemiyle birlikte artan yaşam maliyetleri bu sıkıntıları sürdürülemez boyutlara taşımıştır.

TMMOB; mühendis, mimar ve şehir plancılarının emeklilik haklarında ve aylıklarında iyileştirme yapılması için çalışmalarını geliştirerek sürdürür.

20. KADINLARA YÖNELİK ŞİDDET, TACİZ, TECAVÜZ VE KADIN CİNAYETLERİNE KARŞI MÜCADELE

Kadınlar üzerindeki baskı ve sömürü, düzenin ve gericiliğin temel dayanakları arasındadır. Aile, eğitim, çalışma yaşamı, istihdam ve bütün toplumsal yaşamda açıkça görülebilen her türlü şiddet AKP iktidarı döneminde artmıştır ki bu tesadüfi değildir. Çünkü iktidar, laiklik karşıtıdır, dinsel bir toplum kurgusuna sahiptir, dinci-gerici zihniyetle kuşattığı toplumda kadın özgürlüğüne yer yoktur, kadın-erkek eşitliğine inanmamaktadır; hemen her vesileyle kadınların bedenleri ve varlıkları üzerinde baskı ve “sahiplik” oluşturmaya çalışmaları bu yüzdendir. Bu politikalar sermaye çıkarları ile gericiliğin ideolojik-kültürel-siyasi dünyasının nasıl uyuştuğunu göstermektedir. Kadın meslektaşlarımız kapitalist sistem tarafından ucuz ve düşük nitelikli işgücü olarak değerlendirilmekte ve güvencesiz, kayıtdışı ve düşük ücretlerle çalışmaya zorlanmaktadır. Kadın işsizliği her geçen gün artmaktadır.

Siyasal iktidar, kadın cinayetlerine ve faillerine çeşitli adlar altında ceza indirimleri uygulanmasına ya da serbest bırakılma kararlarına kayıtsız kalmakta, hatta katilleri ödüllendirmektedir.

TMMOB; kadın emeği, bedeni, maddi ve ruhsal yaşamı üzerindeki bütün sömürü ve baskı biçimlerine karşı durur ve kadın özgürleşmesinin yanında yer alır, destekler; toplumsal cinsiyet eşitliğini savunur, “eşit işe eşit ücret” anlayışının cinsiyet farkı gözetmeksizin uygulanması için girişimlerde bulunur, meslektaşlarının ve bütün kadınların uğradığı cinsiyetçi ayrımcılığa karşı mücadele eder.

21. İŞÇİ SAĞLIĞI-İŞ GÜVENLİĞİ İÇİN VE İŞ CİNAYETLERİNE KARŞI MÜCADELE

Sağlıklı ve güvenli ortamda çalışma hakkı en temel insan hakkıdır. İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanında çalışan meslektaşlarımız, işverenlerin günah keçisi olarak düşünülmekte, işverenlerin ve devletin sağlamadığı sağlık ve güvenlik koşullarından sorumlu tutulmaktadırlar. 6331 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden bu yana, iş kazası sayısı, iş kazası sıklığı, iş kazası oranları azalmamış, aksine artmıştır. 6331 sayılı yasayla işçi sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin piyasalaştırılması, yaşanan sorunun en temel kaynağı olmuştur.

İşyerlerine verilecek işçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetleri bir kamu hizmeti olarak ele alınması gerekirken, Ortak Sağlık Güvenlik Birimi (OSGB) denen taşeron şirketlere devredilmiştir. Kâr amacıyla oluşturulan OSGB’ler arasındaki rekabet, hizmet alan işyerlerinin ucuz teklif veren OSGB ile çalışması, işverenlere rehberlik ve danışmanlık yapmak üzere görevlendirilen iş güvenliği uzmanı meslektaşlarımızın önerilerinin işverenler tarafından önemsenmemesi, gereken önlemlerin alınmamasını getirmiştir. Uygulanmakta olan neoliberal ekonomi politikaları sonucunda iş güvencesi yok edilmiş, esnek çalışma biçimleri artmış, çalışma koşulları ağırlaşmış; özelleştirme, sendikasızlaştırma ve taşeronlaşma yaygınlaşmıştır. Tüm bunların sonucunda iş kazaları ve iş cinayetleri, yaşadığımız büyük felaketlere rağmen her geçen yıl artmaktadır.

TMMOB, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin sağlanması, iş cinayetlerine karşı aktif mücadele ve insanca bir çalışma yaşamı için mevzuat değişikliklerine yönelik çabalarını sürdürür; bu doğrultudaki mücadeleyi, diğer emek-meslek örgütleriyle güç birliği içinde kamuoyu gündemine getirmeye, iş cinayetlerinin gerçek sorumluları hesap verene kadar mücadeleye devam eder.

22. MÜHENDİSLİK, MİMARLIK VE ŞEHİR PLANLAMA EĞİTİMİNDE NİTELİĞİN ARTIRILMASI İÇİN MÜCADELE

Ülkelerin eğitim politikaları; bilim, teknoloji ve sanayi politikalarından ayrı düşünülemez. Yeni açılan üniversiteler ve kontenjanları artırılan programlar sonucunda, en son açıklanan verilere göre, 2022 yılında bir önceki yıla göre eğitim harcamalarının içinde yükseköğretim %67,7’lik bir artış göstermiş, eğitim harcamalarının gayrisafi yurtiçi hasıla içindeki payı 2021 yılında %4,8 iken, 2022 yılında %3,9’a düşmüştür. Türkiye’deki eğitim ve özelde mühendislik, mimarlık, plancılık eğitimi, toplum çıkarlarına göre değil, uluslararası iş bölümünün bir sonucu olarak şekillenmiştir. Gelişmiş ülkeler ulusal çıkarları doğrultusundaki politikalarını hayata geçirebilmek için AR-GE çalışmalarına, bilim, teknoloji ve eğitim altyapılarına bütçelerinden ayırdıkları kaynakları her geçen gün artırmaktadırlar. Ülkemiz üniversitelerinde bilimsel araştırmalara gerekli kaynaklar ayrılmayarak, bilimsel gelişmelerin önüne geçilmektedir. Sanayiyle ilişkiler toplumun ihtiyaçlarına göre değil, sadece sermayenin ihtiyaçlarına göre yapılanmakta; bilim ve teknik, piyasa ekonomisinin belirlediği amaca yönelik kullanılmaktadır.

TMMOB; mühendislik, mimarlık ve şehir planlama eğitiminde demokratik ve kamucu anlayışla, yükseköğrenimin ticari bir faaliyet olmaktan çıkarılarak, niteliğinin artırılması ve kamunun ihtiyaçlarını gözeten bir anlayışla yeniden planlanması için mücadele eder.

23. ÜLKEMİZİN YETİŞMİŞ MÜHENDİS, MİMAR VE PLANCILARININ BEYİN GÖÇÜNE KARŞI MÜCADELE

Mühendislik, mimarlık ve planlama eğitimi; istihdam boyutu gözetilmeden, hiçbir gereksinime dayandırılmadan baştan savma bir anlayışla yapılandırılmaktadır. Gerekli öğretim kadrosu olmaksızın, öğrenim ve uygulama için zorunlu altyapı oluşturulmaksızın, gençlerin yetişmesini sağlayacak staj koşulları yaratılmaksızın birbiri ardına açılan fakülte, bölüm ve programlarla bir yandan teknik eğitimin kalitesi düşürülürken, diğer yandan da işsizliğe, düşük ücretlere, esnek güvencesiz çalışmaya zemin yaratılmıştır. Bugün genç meslektaşlarımız arasında işsizlik oranı %40 düzeyine ulaşmıştır. Yeni mezun üyelerimizin iş bulma süreleri 18 aya kadar uzamıştır. Genç meslektaşlarımız, kendilerini yetiştiren bu ülkeden, hayatlarından, ailelerinden vazgeçmek zorunda kalmaktadır. Her yeni günde, onlarca genç, daha iyi bir hayat yaşayabilme olasılığına tutunarak yurtdışına gitmek için uğraşmaktadır. Gençlerimiz göç ettikçe, ülkemizin geleceğine dair umutlar da kararmaktadır.

TMMOB, ülkemizin yetişmiş mühendis, mimar ve plancılarının beyin göçüyle yurtdışına çıkmasının engellenmesinin tek yolunun nitelikli yükseköğretim, güvenceli istihdam, insanca yaşanabilir bir ücret, sömürü düzeninden uzak bir çalışma yaşamı ve insan onuruna yaraşır bir emeklilik süreci için yürütülecek bütünlüklü mücadeleden geçtiğinin bilinciyle hareket eder.

24. MESLEK İÇİ EĞİTİM VE MESLEKTAŞLAR ARASI DAYANIŞMANIN GELİŞTİRİLMESİ

Meslek içi eğitimde güncel yönelimleri bilimsel ve teknik açıdan inceleyerek, üyelerinin bilgi ve beceri düzeylerine göre mesleki yeterliliğini belirleyebilecek ve kamunun gereksinim ve beklentilerine yanıt üretebilecek düzeyde; öte yandan ticarileşmenin karşısında kamu yararını gözeten müfredatların oluşturulması zorunludur.

TMMOB, Birliğimize bağlı Odalar tarafından yürütülen meslek içi eğitimlerin, kamu yararı ilkesi göz önünde bulundurularak geliştirilmesi, Odalar arasında temel düzeyde eşgüdümünün sağlanması ve meslektaşlar arası dayanışma faaliyetlerinin geliştirilmesi için ortaklaştırıcı bir zemin kurar.

25. DOĞANIN VE YAŞAM ALANLARININ RANT TALANINA KARŞI MÜCADELE

Ülkemizde hâkim kılınan sermaye birikimi politikaları, vahşi emek sömürüsü uygulamalarının yanı sıra tüm kamusal zenginliklerimizin, tarihi-kültürel, doğal, kentsel ve kırsal tüm varlıklarımızın el değiştirmesi üzerinden rant yaratılması esasına dayanmaktadır. Yaratılan düzen içinde arazi, mülkiyet, imar ve işletme rantı yaratılması doğamız, kentlerimiz, kültürel ve tarihi varlıklarımız, üretim ve yaşam alanlarımızın artan sömürüsünün önünü açmaktadır.

TMMOB; sanayisizleşmeye, tarımsal üretimin tahribine; tarihi-kültürel varlıkların, doğal kaynakların, orman arazilerinin, kamu ve halka ait arazi ve mülklerin yağmalanmasına, rant eksenli kentsel dönüşüme, ülkenin kamusal birikiminin özelleştirilmesine karşı gerek hukuksal gerek toplumsal düzeyde mücadele eder; doğasına, kentine, üretim ve yaşam alanlarının yağmalanmasına karşı mücadele eden halkla dayanışma içinde olur.

26. SÖMÜRGE MADENCİLİĞİNE KARŞI MÜCADELE

Sömürge madenciliği, bir devletin ya da çokuluslu şirketlerin başka bir ülkeyi ve onun kaynaklarını siyasal ve ekonomik egemenliği altına alarak yayılmasını, üretilen cevherin ve madenlerin işgali ve kontrolü olarak tanımlanmaktadır. Anayasamızın 168. maddesi doğal zenginliklerin ve kaynakların, istisnai durumlar hariç, devletin tasarrufu ve himayesinde olduğunu söylemektedir. Ancak ülkemizde iktidarın yürüttüğü madencilik politikaları, bu istisnai durumu genelleştirmiş, neredeyse tüm madenlerin uluslararası sermaye ve işbirlikçileri tarafından işletilmesine izin verir hale getirilmiş, üretilen madenler hammadde ya da yarı mamul olarak ihraç edilmiş, işlenmiş uç ürün olarak ithal edilmiştir.

Sömürge madenciliği anlayışının doğayı ve insan yaşamını yok sayan uygulamaları daha önce Artvin Cerattepe’de, Uşak Eşme’de, İzmir Efemçukuru’nda ve Bergama Ovacık’ta, Ordu Fatsa’da ve Çanakkale Kazdağları’nda karşımıza çıktı; yakın zamanda Erzincan İliç’te yaşanan felaket, bu madencilik anlayışının bir diğer yıkıcı örneğidir.

TMMOB, madenlerimizin ve doğal kaynaklarımızın ulusal ve uluslararası sermaye gruplarının yağma alanı olmaktan çıkarılması, İliç’te yaşanan felaketin tüm sorumlularının yargı karşısında hesap vermesi ve işletmenin derhal kapatılması için mücadeleyi sürdürecektir. TMMOB, sömürge madenciliğine karşıdır ve bu anlayışa son verilene dek mücadele etmeye devam edecektir. TMMOB, İliç’te yaşanan facianın üzerinin örtülmesine ve unutturulmasına izin vermeyecektir.

27. ORMANLARIN VE ZEYTİNLİKLERİN KORUNMASI İÇİN MÜCADELE

Siyasi iktidar, doğayı, ormanları, zeytinlikleri ve tarım alanlarını yok etme hevesinden vazgeçmemektedir. Zeytinlikler, orman ve tarım alanları, iktidarın kendi “kamu yararı” anlayışıyla madencilik faaliyetleri, enerji santralları, yapı üretim alanları yaratılması amacıyla yasa ve mevzuat hiçe sayılarak rant alanlarına dönüştürülmek istenmektedir.

TMMOB; ömrü sınırlı madencilik, enerji, yapı gibi sektörlere alan açılması amacıyla zeytinliklerin, orman ve tarım arazilerinin yok edilmesine karşı, yurttaşlarımızla yan yana mücadeleyi sürüdür.

28. AFETLERE KARŞI DİRENÇLİ BİR ÜLKE İÇİN MÜCADELE

Ülkemiz iklim değişikliğinden olumsuz etkileneceği öngörülen, doğal afetlerin sıklıkla yaşandığı bir ülkedir. Konumlandığı coğrafya nedeniyle üç tarafı fay hatlarıyla çevrili olduğundan Kuzey Doğu Anadolu’da, Doğu Anadolu’da ve Ege’de depremler; Karadeniz bölgesinde aşırı yağışlar sonucu seller, heyelanlar; Doğu Anadolu’da ağır kış koşullarında çığ düşmeleri, sıcaklıklarda artış ve yağışlarda azalmaya bağlı olarak ortaya çıkan kuraklık gibi meteorolojik afetler sıklıkla yaşanmaktadır. Siyasal iktidar, bugüne kadar yaşanan her felaket sonrasında afetle mücadeleyi bir güç gösterisine çevirmeyi, devlet kurumlarının müdahalesini parti reklamına dönüştürmeyi, insanların acısını halkla ilişkiler kampanyasının parçası haline getirmeyi alışkanlık edinmiştir.

Tek Adam Rejiminin afet karşısındaki hazırlıksızlığı ile her şeyi kendi başına yapabileceğine ilişkin kibrinin bir araya gelmesinin ne büyük bir kaosa ve ne kadar acı sonuçlara yol açabileceğini hep birlikte gördük.

Biliyoruz ki afete hazırlıklı olmanın ilk koşulu, bugüne kadar büyük felaketlere yol açan rant odaklı, aceleci politikaların terk edilmesidir. Bunun için de kentsel politika ve uygulamalarda, iktidar partisinin siyasal hesapları değil, toplumsal yarar ve bilimsel gereklilikler esas alınmalıdır.

TMMOB; rant hırsının, akla, bilime ve tekniğe, mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı mesleklerinin gereklerine, insan yaşamına üstün gelmesine izin vermez. Yurttaşlarımızın geleceğinin, yaşam alanlarımızın, kentlerimizin yeniden kurulmasında rantın değil kamunun yararının sağlanması için mücadele eder. Afetlerin ve AKP’nin yarattığı yıkımın karşısında dayanışmayı örgütler.

29. GIDA VE TARIM EMPERYALİZMİNE KARŞI MÜCADELE

Dünyada ve ülkemizde gıda ve tarımda yaşanan sorunların temel nedeni, sermayenin çıkarlarını insanlığın ortak çıkarlarının üstünde gören küresel kapitalist sistem, tarım ve gıda üretimi ile tedarikindeki tekelleşmedir. Hemen her alanda olduğu gibi gıda ve tarım alanında da sayısı onu geçmeyen çokuluslu şirketler dünya piyasasına hâkim durumdadır. Gıda güvencesinin sağlanamadığı bir dünyada, adil ve demokratik bir düzen içinde yaşayabilmek hayal olacaktır.

TMMOB, gıda ve tarım emperyalizmine karşı çiftçinin ve üreticinin yanında yer alır. Tarım alanlarının korunması ve geliştirilmesi için yürüttüğü mücadeleyi sürdürür.

30. YURTTAŞLARIMIZIN SU HAKKI İÇİN MÜCADELE

Su kaynaklarının korunması, geliştirilmesi ve iyileştirilmesi, ihtiyaç önceliklerine uygun olarak sürdürülebilir bir şekilde kullanımının sağlanması, ivedilikle çözüme kavuşturulması gereken bir sorundur. Başta ülkemizin kırsal alanlarında ve afet bölgelerinde en önemli sorun, temiz suya erişimde yaşanan zorluktur. Bireylerin ve toplumların sağlıklı, içilebilir, temiz suya her durumda koşulsuz ve bedelsiz ulaşması temel yaşam hakkı olarak görülmeli; suyun ticarileştirilmesinden ve su kaynaklarımızın özelleştirilmesinden vazgeçilmeli, su yönetim sistemlerine demokratik kitle örgütleri, meslek örgütleri ve halkın katılımını esas alan mekanizmalar geliştirilmelidir.

TMMOB, insan ve canlı yaşamının devamlılığı için su konusunda sağlıklı, adil ve sürdürülebilir çözümlerin kamusal bir anlayışla üretilmesi gerektiğini savunur; bilimi ve hukuku yok sayan, suyun yağmalanmasına yol açan tüm uygulamalar karşısında mücadelesini sürdürür.

31. DEMOKRATİK ENERJİ POLİTİKALARI İÇİN MÜCADELE

Elektrik ve doğalgaz temini, kamu kuruluşları eliyle verilen bir hizmet olmaktan çıkarılmış; enerji, özelleştirmeler sonucunda piyasadan temin edilen ticari bir meta haline dönüştürülmüştür. Buna bağlı olarak enerji üretimi, iletimi ve dağıtımı konutlar, kentler, sanayi sektörleri gibi sosyal ve ekonomik faaliyet alanlarının sürdürülmesi için girdi sağlayan bir altyapı faaliyeti olmaktan çıkarılmış, özel işletmelerin kâr etmesi amacıyla kurgulanan piyasa mekanizmaları oluşturulmuştur.

Enerji sektörü özel tekellerin kâr egemenliğine teslim edilirken elektrik ve doğalgaz enerjisinden yararlanmanın günümüz koşullarında vazgeçilmez bir insan hakkı olduğu gerçeği yok sayılmıştır. Enerji yoksulluğu ve yoksunluğu ülkemizin önemli bir gündemi haline gelmiştir.

TMMOB, yurttaşların vazgeçilmez gereksinimlerinin karşılanmasında kamu mülkiyeti, kamusal hizmet ve toplumsal yarar esaslarını temel alan bir planlama ve toplumsal kalkınma perspektifiyle kamucu, toplumcu bir enerji politikası yaratılması için mücadeleyi sürdürür.

32. NÜKLEER GÜÇ SANTRALLARININ (NGS) TEHLİKELERİNE KARŞI MÜCADELE

Siyasal iktidarın nükleer enerji hevesi, ülkemizi geri dönüşü olmayan bir yıkımın içine doğru çekmektedir. Nükleer güç santrallarının kurulmasındaki ısrarın sebebi enerji ihtiyacının karşılanması değil, Tek Adam Rejiminin “nükleer lige çıkma” tutkusudur. Nükleer santrallarda üretilecek elektrik, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektriğe göre çok pahalıdır. Akkuyu’da 15 yıl boyunca ilk iki ünitenin üretiminin %70’ine, son iki ünitenin üretiminin %30’una 12,35 cent/kWh fiyat ile alım garantisi verilmiştir. NGS projeleri yenilebilir de değildir ve teknoloji, yakıt, işletme vb. her boyutta dışa bağımlıdır. Mevcut santralların bakım, onarım ve rehabilitasyon çalışmalarının düzenli yapılması ve planlı bir enerji yönetimiyle, kayda değer miktarda ilave üretim mümkündür. Önümüzdeki yılların gereksinimlerini karşılayabilecek bir proje stoku da vardır. Nükleer güç santralı projelerinde toplum yararı olmadığı gibi, ülkemizin bugün ve yakın dönemde nükleer santrallara ihtiyacı yoktur.

TMMOB, elektrik kullanımını toplumsal yaşamın vazgeçilmez unsurlarından biri olarak niteleyerek, insan hakkı olarak kabul eder. Ülkemizi ve dünyayı ekolojik bir yıkıma götürecek, yaşamı tehdit eden, kamusal yararı artırması mümkün olmayan nükleer güç santrallarının ülkemizde kurulmasına karşı yürüttüğü mücadeleyi büyütür.

33. DENİZCİLİK POLİTİKALARININ GELİŞTİRİLMESİ

Dünya ekonomisinde yıllık 30 trilyon dolarlık bir hacme sahip olan denizcilik sektörü, ülkemizde siyasi olarak "Mavi Vatan" adıyla simgelenmektedir. Ancak, ülkemizde denizciliğin önemi ve kaynakları, emperyalistlerin de etkisiyle yıllardır kamu yararına uygun ve etkin bir şekilde değerlendirilememektedir. Denizcilik politikalarını oluşturacak, yönetecek ve kurumlar arasında etkin koordinasyon sağlayacak bir yapıya ihtiyaç duyulmaktadır.

TMMOB, denizcilik sektörünün stratejik önemi ve ülke ekonomisine katkıları göz önünde bulundurularak acilen stratejik sektör ilan edilmesi için girişimlerde bulunur.

34. İLETİŞİM ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN SANSÜRE KARŞI MÜCADELE

Günümüz Türkiye’sinde siyasi iktidarın toplumsal muhalefeti susturmak ve etkisizleştirmek için başta yargı olmak üzere her türlü baskı aracını kullanmakta, art arda “sansür” niteliğinde yasal düzenlemeler getirmektedir. “Dijital mecralarda dezenformasyonu önleme”, “yalan terörüyle mücadele”, “dijital platformlarda algoritmaların şeffaflığı” gibi süslü gerekçelerle gündeme taşınıp yürürlüğe konan düzenlemeler, İnternet ortamındaki yayınlara erişimin engellenmesine ve binlerce içeriğin çıkarılmasına, sosyal medya paylaşımlarının ise cezalar, gözaltılar, tutuklamalara varan yaptırımlarla sonuçlanmasına yol açtı. Radyo ve televizyon kanallarının RTÜK, gazetelerin Basın İlan Kurumu, İnternet sitelerinin BTK aracılığıyla baskı altında tutulmasıyla yetinmeyen iktidar “Dezenformasyonla Mücadele Merkezi”ni kurarak bir adım daha attı. Bugünlerde de “etki ajanlığı” gibi bulanık bir kavram üzerinden sansür yeniden gündeme geldi.

TMMOB, demokrasilerde 5. güç olarak anılan yurttaş gazeteciliğinin önünün kesilmesine, basın-yayın kuruluşlarının ve kamusal sorumluluklarıyla bilimsel bilgiyi üretip paylaşan aydınların susturulmasına karşı çıkarak toplumsal istemleri ve tepkileri dile getirme, bilgiyi paylaşma ve bilgiye ulaşma özgürlüğü gibi demokratik hakların savunucusu olmayı sürdürür; anayasal hak olmanın ötesinde birer temel insan hakkı olan iletişim, haber alma, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü için emek-meslek örgütleriyle dayanışmayı büyüterek mücadele eder.

35.  8. Kadın Kurultayı’nda alınan aşağıdaki kararların hayata geçirilmesi için TMMOB 48. Dönem Kadın Çalışma Grubu’na görev verilmesine

  • TMMOB ve TMMOB’ye bağlı Odalar tarafından ülkemizdeki iş yerlerinde en az 5 (beş) mühendis, mimar ve şehir plancı çalıştıran işyerlerine yönelik olarak toplumsal cinsiyet, cinsiyet temelli şiddet ve cinsel sağlık eğitimlerinin düzenlenmesi hususunda bağlı odalara görev verilmesine,
  • Öğrenci üyelerimizin mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı eğitimleri süresince zo-runlu olarak yapması mecburi stajlar mevcuttur. Staja alım süreçlerinde kadın öğrenci üyelerimize yapılan cinsiyet ayrımcılığı temelli eşitsizliğin önüne geçilmesi amacıyla TMMOB’ye bağlı odalar ve sanayi işbirliğinin güçlendirilerek, bu hususta yaşanan eşitsizliğin giderilmesi için TMMOB ve bağlı Odaların işbirliği protokolleri yapmasına, TMMOB ve bağlı Odalarına staj için alınan öğrencilere bu hususun uygulanmasına, TMMOB ve bağlı Odalarında cinsiyetten bağımsız olarak çalışanlara tanınan barınma, servis vb. olanakların stajyerlere de uygulanmasının sağlanmasına,
  • TMMOB’ye bağlı Odaların şube kadın komisyonu üyelerinden oluşan merkez kadın komisyonu veya şubelerindeki kadın komisyonundan veya kadın komisyonu olmayan Oda/Şube/Temsilciliklerinde kadın çalışmalarında bulunmuş kadın üyeler tarafından belirlenecek daha önce kadın komisyonu çalışmalarında bulunmuş ve bu alan ile ilgili farkındalığı olan bir kadın üye ait olduğu Odayı temsil etmek üzere TMMOB Kadın Çalışma Grubunda üye olarak yer alması için Oda Yönetim Kurulu onayıyla görevlen-dirilmesine,

36. Üniversitelerin Mikro ve Nanoelektronik Mühendisliği bölümü mezunlarının Elektrik Mühendisleri Odasına kaydolmalarına ve kararın TMMOB Genel Kuruluna sunulmasına,

37. Üniversitelerin Bilgisayar Bilimi Mühendisliği bölümü mezunlarının Bilgisayar Mühendisleri Odasına kaydolmalarına ve kararın TMMOB Genel Kuruluna sunulmasına,

38. Üniversitelerin Bilgisayar Bilimi ve Yazılım Mühendisliği bölümü mezunlarının Bilgisayar Mühendisleri Odasına kaydolmalarına ve kararın TMMOB Genel Kuruluna sunulmasına,

39. Üniversitelerin Bilgisayar ve Bilişim Mühendisliği bölümü mezunlarının Bilgisayar Mühendisleri Odasına kaydolmalarına ve kararın TMMOB Genel Kuruluna sunulmasına,

40. Üniversitelerin Bilgisayar ve Yazılım Mühendisliği bölümü mezunlarının Bilgisayar Mühendisleri Odasına kaydolmalarına ve kararın TMMOB Genel Kuruluna sunulmasına,

41.  Üniversitelerin Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Mühendisliği bölümü mezunlarının Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odasına kaydolmalarına ve kararın TMMOB Genel Kuruluna sunulmasına,

42.. Üyelerimizin uluslararası mühendislik, mimarlık, planlama hizmetlerine kolay erişimi ile serbest dolaşımının sağlanması için bir çok ülke tarafından Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına uygulanan vize engelinin aşılması için TMMOB üyelerine Yeşil Pasaport verilmesi konusunun yeni dönem TMMOB Yönetim Kurulu’nun hazırlayacağı çalışma programı kapsamına alınmasına,

43.. 6 Şubat 2023 tarihli Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaşanan adaletsizlik ve cezasızlık durumuna isyan eden afetzedelerin Maraş’ta, Hatay’da, Malatya’da başlattıkları adalet nöbetlerine TMMOB ve bağlı Odalarının hukuksuzluğun üstünün örtülmemesi ve sorumluların ortaya çıkarılarak cezalandırılmasının sağlanması için destek verilmesi, TMMOB ve bağlı İKK’lar vasıtasıyla diğer meslek ve demokratik kitle örgütleri ve STK’lar ile ortak etkinlik ve eylemlilikler düzenlenmesi konularının yeni dönem TMMOB Yönetim Kurulu’nun hazırlayacağı çalışma programı kapsamına alınmasına,

44. Yapı üretim sürecinde yer alan Odalardan bir çalışma grubu oluşturularak, Belediyeler ile “Ortak Mesleki Denetim Protokolleri” yapmak dahil olmak üzere, bu konudaki olumsuz mevzuatın düzeltilmesi için öneriler geliştirilmesi konularında çalışma yürütmesi için TMMOB Yönetim Kurulu’na yetki verilmesine,

45. İl/İlçe Koordinasyon Kurullarının bulunduğu illerde, yetki ve sorumluluk kapsamının belirtilerek yaşanılan sorunlara çözüm getirecek, koordinasyon içinde çalışmasını sağlayacak, ilçe koordinasyon kurullarının kurulması veya kapatılmasına ilişkin süreç ve kriterleri belirleyecek, İKK çalışmalarına katılmayan Oda birimi ve üyelerle ilgili yaptırımları belirleyecek, harcama bütçelerinin oluşturulması ve katkı paylarını net tanımlayıp karşılanmasına ilişkin zorunlulukları belirtecek şekilde TMMOB İl/İlçe Koordinasyon Kurulları Yönetmeliği’nin düzenlenmesi için çalışma yapmak üzere TMMOB Yönetim Kurulu’na görev verilmesine,

46. TMMOB’nin Oda temsilcileri ile birlikte üyelerinin taban ücretini yoksulluk sınırı altında kalmayacak şekilde belirlemesi ve takibini yapması için çalışma yapılması amacıyla Yönetim Kurulu’na görev verilmesine,

47. Mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı eğitiminin her yönden irdelendiği bilimsel, anadilde, eşit, parasız teknik eğitimin koşullarının tartışıldığı, toplum yararına teknik eğitimin ilkelerinin oluşturulduğu, meslek örgütleri, mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı bölümlerinin akademisyenleri, öğrencileri ve buralarda örgütlü sendikalarla beraber mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı eğitimi kurultayı düzenlenmesi için Yönetim Kurulu’na görev verilmesine,

48. TMMOB Ücretli ve İşsiz Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Kurultayı düzenlenmesi için Yönetim Kurulu’na görev verilmesine,

49. TMMOB Yönetim Kurulu’nun bağlı odalardaki mühendis, mimar ve şehir plancıları ile mühendis, mimar ve şehir plancılarının yoğun çalıştığı işçi ve kamu sendikalarıyla birlikte Teknik Elemanlar Kurultayı düzenlemesi için görev verilmesine,

50. 6235 Sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu’nun 33. Maddesi gereği zorunlu üyeliğin uygulanması için gerekli her türlü çalışmayı yapmak üzere Yönetim Kurulu’na görev verilmesine,

51. Yapı Denetim Kanunu ve ilgili diğer mevzuata ilişkin olarak çalıştaylar ve çalışma yapılması için Yönetim Kurulu’na görev verilmesine,

52. Mühendis, mimar, şehir plancılarının yoğun çalıştığı alanlardaki işçi ve kamu sendikaları ile, sendikal örgütlülüğü geliştirmek, var olan engelleri kaldırmak amacıyla çalışma yapılması için Yönetim Kurulu’na yetki verilmesine,

53. Yapay Zekâ Çalışma Grubu’nun kurulması için Yönetim Kurulu’na görev verilmesine,

54. Ekolojik yıkım politikalarının iklim, doğa, toprak ve hava üzerindeki etkilerini inceleyebilmek üzere komisyon kurulması için Yönetim Kurulu’na görev verilmesine,

55. Kamuda çalışan mühendis, mimar, şehir plancılarının ilgili kamu kurumları ile görüşmeler yapılarak ortak eğitimler düzenlenmesi veya Odaların eğitim ve kongrelerine üyelerin katılımı için kamu kurumlarının destek sağlaması konusunda bir çalışma ve etkinlik yapması için Yönetim Kurulu’na görev verilmesine,

56. İş Güvenliği Uzmanı/Mühendisi eğitimlerinin TMMOB ve bağlı Odalar tarafından verilmesi için, tüm mühendislerin sendikalaşması için, iş güvenliği uzmanlarının sendikalaşması için mücadele edilmesi amacıyla Yönetim Kurulu’na görev verilmesine,

57. Meydana gelen her iş kazası/cinayetinin ilgili şube, İKK tarafından acilen yerinde araştırılması ve olayın teknik nedenlerinin kamuoyu ile paylaşılması için Yönetim Kurulu’na görev verilmesine,

58. 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli deprem felaketine ilişkin olarak bir araştırma komisyonunun kurulması amacıyla çalışma yapmak üzere Yönetim Kurulu’na görev verilmesine,

59. 6 Şubat Depremlerini unutturmamak için her yıl dönümünde depremden en çok etkilenen Antakya’da TMMOB’nin koordinasyonunda ilgili Odaların katılımı ile bir etkinlik düzenlenmesi için Yönetim Kurulu’na görev verilmesine,

60. TMMOB 18.  Dönem Bütçe Uygulama Esasları Yönetmeliğinin ekte sunulduğu şekliyle kabulüne,

TMMOB

48. DÖNEM (01 Nisan 2024 – 31 Mart 2026)

BÜTÇE UYGULAMA ESASLARI

 YÖNETMELİĞİ

Madde 1- 2024 yılına ait tahmini gelir- gider bütçesi, 2022 ve 2023 yılları gerçekleşen Birlik gelirleri, 2022 – 2023 yılları gerçekleşen Oda gelir bütçeleri, 2024 – 2025 yılları Oda tahmini bütçeleri ve önümüzdeki dönem öngörülen giderler dikkate alınarak denk kılınmış ve 45.070.000,00 TL olarak belirlenmiştir. (Ek:1 2024 yılı tahmini gelir- gider bütçesi)

Madde 2- Odaların Birlik Hissesinin 2024 yılı için 21.370.000,00 TL olması kararlaştırılmıştır. Odaların 2024 yılı Birlik Hisseleri üye başına 31,55445173 TL/yıl olarak ödeme yapılacak şekilde belirlenmiştir ve ekte tablolaştırılmıştır. (Ek:2 2024 yılı Odaların Birlik Hissesi)

Madde 3-        2025 yılı için tahmini gelir- gider bütçesi. 01 Nisan 2024 – 31 Mart 2025 tarihleri arasını içeren (ÜFE + TÜFE) / 2 oranına kadar arttırılması için TMMOB 48.Dönem Yönetim Kurulu yetkilidir.

Madde 4- Birlik hissesi aylık eşit olarak tahsil edilecek ve ödemeler her ayın ilk hafta sonuna kadar yapılacaktır. Birlik Genel Sekreterliği Odalarca Birliğe yapılan ödemelerin gerçekleşme durumlarını gösteren tabloları her ay Denetleme Kuruluna ve Odalara gönderecektir.

Madde 5- Birlik Yönetim Kurulu, TMMOB Denetleme Kurulu Raporu’na bağlı olarak, Birliğe borçlu olan Odalardan bu borçlarının tahsili için ödeme planı isteyecektir. Odalar, Birliğe borçlu Odalar ile ilgili gelişmeleri yakından izlemek ve dayanışmayı sağlamak için, konu özelinde Birlik Yönetim Kuruluna başvurup bilgi alma hakkına sahiptir. Gerek görülürse, Yönetim Kurulu, Odaların borçlarının tahsili için her üç ayda bir icra işlemlerine başvuracaktır.

Madde 6- Odalar, TMMOB Ana Yönetmeliği’nin 46.maddesi gereği 2024 Yılı gerçekleşmiş gelir ve gider bütçelerini ve üye sayılarını ayrıca istenilmesine yol açmadan 01 Mart 2025 tarihine kadar, 2025 Yılı gerçekleşmiş gelir ve gider bütçelerini ve bütçe dönemi sonu itibariyle üye sayılarını 01 Mart 2026 tarihine kadar Birliğe bildireceklerdir.

Madde 7- TMMOB 48.Dönem Yönetim Kurulu, mülk ve taşınmaz alımına ve satımına yetkilidir.

Madde 8- Profesyonel yöneticiler, Birlik Genel Sekreteri, Birlik Genel Sekreter Yardımcıları, Danışmanlar ve Teknik Görevliler için Birlik Genel Kurulu’nu izleyen ilk aybaşından geçerli olmak, bir sonraki Birlik Genel Kurulu’nun yapıldığı ayın sonunda sona ermek üzere iki yıllık dönem için sözleşme yapılır. Bu sözleşmeli personelin ücret artışları ile ödenecek olan her türlü ikramiye ve sosyal yardımların belirlenmesinde TMMOB 48.Dönem Yönetim Kurulu yetkilidir.

Madde 9- Çalışma döneminde yapılacak yada yapılması halinde Toplu İş Sözleşmesinin Birlik gelir- gider bütçesi dikkate alınarak gerçekleştirilmesi konusunda TMMOB 48.Dönem Yönetim Kurulu yetkilidir.

Madde 10-      Çalışma dönemi içerisinde Birlik kasasında en fazla nakit olarak 30.000,00 TL bulunacaktır.

 Madde 11-     Birlik Başkanı, İkinci Başkanı, Sayman üye ve Genel Sekreter Yönetim Kurulu Kararı olmaksızın 48.Dönem içerisinde 30.000,00 TL’ye kadar harcama yapabilir. Bu harcamalar zorunlu durumlarda yapılacak olup, her türlü demirbaş alımında Yönetim Kurulu kararı bulunacaktır.

Madde 12-      Genel Kurul Kararları olmayan Odalara, yabancı üye ödenti ve kayıt ücretleri en az miktar olarak, Birlik Genel Kurulu’nca aşağıdaki miktarlar öngörülmüştür.

2024 - 2025 Yılı

Yabancı Üye Ödentisi                  800,00 TL/Ay

Yabancı Üye İlk Kayıt Ödentisi             2.400,00 TL

Madde 13-      Bütçe ve Bütçe Uygulama Esasları 01 Nisan 2024 tarihinden geçerli olmak üzere, TMMOB Genel Kurulu’nun ardından yürürlüğe girer. Birlik Yönetim Kurulu tarafından uygulanır. Her TMMOB Genel Kurul Delegesi bu Yönetmelik hükümlerinin uygulanıp uygulanmadığını, Odası aracılığıyla izleme hakkına sahiptir.          

Madde 14- TMMOB Teoman ÖZTÜRK Sosyal Tesisinde görevlendirilecek kadroları oluşturmak, bina ile ilgili bakım onarım işleri ve bina işletmesi ile ilgili her türlü iş-işlem ve sözleşme yapmak, işleyiş kurallarını ve katkı paylarını belirlemek üzere TMMOB 48.Dönem Yönetim Kurulu tam görevli ve yetkilidir.

Madde 15-   Ödemelerin elektronik ortamda daha kolay yapılabilmesi için (Vergi, SGK vb.) bankalardan kredi kartı alınması, kısıtlı miktarda BCH/KMH ile Sosyal Tesise ait elektrik, su ve doğalgaz idarelerine verilmek üzere DBS tanımlanması yapılması hususunda TMMOB 48.Dönem Yönetim Kurulu yetkilidir.

Madde 16-      Çalışma Dönemi için aşağıdaki kadrolar kabul edilmiştir. Dönem içerisinde olası kadro unvanı değişikliği yapılmasında ve kadro sayısının arttırılmasında Yönetim Kurulu yetkilidir.

a) Profesyonel Yönetici ve Süreli Sözleşmeli Personel

Başkan                                   1

Genel Sekreter                       1

Genel Sekreter Yardımcısı    2

Teknik Danışman                   2

Hukuk Danışmanı                  2

Basın Danışmanı                   1

Teknik Görevli                         4

Sosyal Tes. Sorumlu Müdür   1

b) Toplu Sözleşmeli Personel

Yayın Görevlisi                       2

Muhasebe Görevlisi               1

Büro Görevlisi                         5

Sosyal Tes. Görevlisi             4

Hizmetli                                  2

c) Dışarıdan Alınan Hizmet

Mali Müşavir                           1

Ek 1: 2024 yılı tahmini gelir - gider bütçesi

Ek 2: 2024 yılı Odaların Birlik Hissesi