TMMOB I. BİLİRKİŞİLİK ÇALIŞTAYI SONUÇ BİLDİRİSİ YAYIMLANDI

24.12.2015

Ankara'da 19 Aralık 2015 tarihinde İMO Teoman Öztürk Toplantı Salonu'nda düzenlenen TMMOB. I. Bilirkişilik Çalıştayı sonuç bildirisi yayımlandı.

TMMOB I. BİLİRKİŞİLİK ÇALIŞTAYI SONUÇ BİLDİRİSİ

TMMOB tarafından düzenlenen I. Bilirkişilik Çalıştayı 19 Aralık 2015 Cumartesi günü; Odalar, mimar,  mühendis ve şehir plancıları,  Adalet Bakanlığı, Yargıtay, kamu kuruluşları, akademisyenler, gazeteciler, hukukçuların katılımı ile Ankara’da gerçekleştirilmiştir.

Ülkemizde uzun zamandır yaşanan olaylar nedeni ile insanlarımız hayatlarını kaybetmekte, sakat kalmakta ve her gün bir başka acı ile günümüz ve geleceğimiz karartılmaya çalışılmaktadır.

Örgütümüz TMMOB’nin de çağrıcısı olduğu, 10 Ekim 2015 tarihinde düzenlenmek istenen, Emek-Barış-Demokrasi mitingine yapılan kanlı saldırı sonucu 100’ün üzerinde insanımızı kaybettik, yüzlercesi de yaralandı.

Katliamın henüz ikinci ayında, bir yandan öfkemiz ve acımız tazeliğini korurken bir yandan da gerçekleri yazan gazetecilerin tutuklandığı, sokağa çıkma yasaklarının ilan edildiği, kent merkezlerinde silahlı çatışmaların yaşandığı günler geçiriyoruz.

İşte bu şartlar altında gerçekleşen bu Çalıştayla, bilimin, insanlığın ve yaşamın düşmanlarına önemli bir mesaj veriyoruz: Bizler aklın ve bilimin yol göstericiliğinde; mühendislik, mimarlık, şehir plancılığının gerektirdiği mesleki deneyim, bilimsel-teknik kriterler ve çağdaş toplumsal gereklilikler doğrultusunda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Emekten, halktan yana, her koşulda savaşa karşı barışı, baskı ve eşitsizliklere karşı özgürlüğü, karanlığa karşı aydınlık bir geleceği savunmayı sürdürüyoruz.

Bu Çalıştay da hep bir ağızdan yine, emek, barış ve demokrasi demeye devam etmekteki ısrarımızın bir göstergesidir.

Bilirkişilik Çalıştayı bu zorlu süreçte TMMOB Bilirkişilik Çalışma Grubu üyelerinin yoğun çalışmaları, Odaların görevlendirdiği temsilcilerinin katkılarıyla 3 ayrı atölye olarak çalışmalarını yürütmüştür.  

Bu 3 çalışma atölyesi; hukuk ve ceza bilirkişilerinin sorunları ve çözüm önerilerini, kamulaştırma bilirkişilerinin sorunları ve çözüm önerilerini, kentsel dönüşüm konularında karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerilerini tartışmış olup, bu konular üzerine kapsamlı değerlendirmeler yapılmış ve önerilerde bulunulmuştur.

Bu kapsamda hazırlanan TMMOB I. Bilirkişilik Çalıştayı Sonuç Bildirisi’nin ilgili kurum/kuruluşlarla ve kamuoyu ile paylaşılması öngörülmüştür.

Adalet ve bilirkişilik kavramları birbirinin tamamlayıcısıdır. Adaletin doğru tesis edilmesi için, bilirkişi kurumunun da sağlıklı işlemesi gerekmektedir. Bu bağlamda öteden beri bu alanın sorunları dile getirilmekte ve düzenlemeler yapılması ihtiyacı vurgulanmaktadır.

Son yıllarda sorunlu alan olarak görülen ve tanımlanan bilirkişilik kavramı, adaletin sağlanmasına yardımcı olmak bir yana, yasama sürecinin hukuka aykırı işleyişi ile birlikte, hukuksuzlukları ve zaten tartışmalı olan “yargı bağımsızlığı”nı daha da olumsuz hale getirmiştir. Bu müdahaleler sonucunda idarenin bilirkişiler üzerindeki baskıları, yetersizlikler vb. nedenlerle “hukuk ve bilirkişilik” alanı bir kaosa sürüklenmiştir.

Adaletsizliğe ve tartışmalı bilirkişi raporlarına neden olan bu sürecin niteliklerini anlamak, sağlıklı çözüm önerilerini ortaya koymak ve adaletin sağlıklı gerçekleşmesine katkı sağlamak için yasama ve yargının içinde bulunduğu durumu doğru değerlendirmek gerekmektedir.

Adalet Bakanlığınca hazırlanan Bilirkişilik Kanun Tasarısı taslağı kamuoyuna sunulmuştur. Hazırlanan Bilirkişilik Kanun Tasarısı taslağında bilirkişilik,  yargılamanın unsurları ve sorunları göz ardı edilerek, tüm sorunlardan bağımsız bir şekilde ele alınmıştır.

TMMOB olarak Bilirkişilik Kanun Tasarısında çekincelerimiz vardır. Şöyle ki;

  • Bilirkişiliğin merkezi idare tarafından düzenlenmesi ve ayrı bir yasa olarak ele alınması kanaatimizce doğru bir tercih değildir.

  • Bugüne kadar TMMOB, bilirkişiliğin ayrı bir meslek olmadığını, kişinin icra ettiği mesleğin bilirkişi seçiminde temel unsur olduğunu savunmuştur. Kanun Tasarı taslağı bu haliyle bilirkişiliği başlı başına bir meslek olarak ele almakta ve düzenlemektedir.

  • Bilirkişilik uzmanlık alanları meslek odalarınca belirlenmeli ve bu uzmanlık alanlarına göre bu alanlarda uzman olan bilirkişilerin listeleri odalarca hazırlanmalıdır.

  • Yasayla bir kamu hizmeti olarak belirlenen bilirkişiliğin tüzel kişiliğe de açılması yanlış olacaktır. Bilirkişilik kesinlikle uzman gerçek kişi eliyle yapılması gereken bir kamu görevdir. Özel hukuk tüzel kişilerinin bilirkişilik yapmasına imkan tanınması bilirkişilerin özgür,  bağımsız ve tarafsız rapor yazma olanağını ortadan kalkacaktır.

Bilirkişilik Sorunları ve Çözüm Önerileri

İdare, alınan kentsel dönüşüm ve yatırım kararlarını gerçekleştirmek için bilirkişilik süreçlerine sürekli bir müdahale içerisindedir. Bu koşullarda zaten sorunları olan bilirkişilik kurumu daha da sorunlu hale gelmiştir.

Bilindiği üzere kamulaştırma uygulamalarında, kamu yararı kararı ve onayının nasıl alınacağı yasada açıkça belirtilmiş olmasına rağmen, her projede uygun bir kamu yararının olmadığı görülmektedir. Bu nedenle açılan birçok davada, kamu yararı kararının üstün bir kamu yararı olmadığı gerekçesiyle iptal edildiği bilinmektedir. Son yıllarda acele kamulaştırma kararları da oldukça yaygınlaşmıştır.

Bu konularda yapılacak yanlış bilirkişi seçimleri nedeniyle ilerisi için telafisi imkansız durumlar meydana gelebilecektir. 

Bilirkişiler; kamu ve toplum yararı doğrultusunda ve bilimin rehberliğinde, hiçbir etki altında kalmadan, idarenin veya çıkar çevrelerinin güdümüne girmeden sunacakları bilirkişi raporları ile adaletin sağlıklı gerçekleşmesine katkı sağlayabilirler.

Bunun için öncelikle yapılması gerekenler:

1. Bilirkişilik bir meslek değil, mesleğini iyi bilenlerin bilgisini kamu adına mahkemelere sunması eylemidir. Bu nedenle bilirkişilerin bağlı oldukları Meslek Odası ile bağları güçlendirilmelidir.

2. Uzmanlaşmanın yaygınlaştığı günümüzde bilirkişilere meslek içi eğitimleri mutlaka Meslek Odalarının vermesi koşulu aranmalıdır. Meslek Odaları hayata geçirmekte oldukları Sürekli Mesleki Gelişim Eğitim programları kapsamında nitelikli “Bilirkişi Eğitimi” vermektedirler.

3. Bilirkişilik uzmanlık alanları doğrudan Meslek Odaları tarafından belirlenmelidir.

4. Meslek odaları tarafından bilirkişilerin sicilleri tutulmalı, yanlış veya taraflı rapor veren bilirkişiler hakkında hukuki süreçler işletilerek gerekli cezai yaptırımlar uygulanmalıdır.

5. Sürekli aynı bilirkişilere görev verilmesi ile oluşan bilirkişi tekelleri ortadan kaldırılmalı ve seçilen tüm bilirkişilere görev verilmesi sağlanmalıdır.

6. Belli bilirkişilere çok sayıda dosya verilmesi nedeniyle raporların niteliği tartışmalı hale gelmektedir. Bu nedenle bilirkişi görevlendirilmelerine mutlaka sınır getirilmeli, bir bilirkişinin yıllık alacağı dosya sayısı belirlenmelidir.

7. Bilirkişi seçimleri doğru ve objektif kriterlere göre yapılmalı ve listeler üzerinden sıra gözetilerek bilirkişi belirlenmelidir.

8. Önceki yasama döneminde çalışmalarına başlanılan “Bilirkişilik Kanunu” tasarısında odaların ve üniversitelerin etkinliğinin azaltılmak istendiği görülmüştür, oysa ki oda ve üniversitelerin bu konuda daha etkin olarak görev alması sağlanmalıdır.

Adil yargılama ilkesinin hayata geçebilmesi için yargının bağımsız olması öncelikli koşuldur. Yargının bağımsız ve tarafsız olabilmesi için de gerek yargının gerekse yargılamaya yardımcı olan bilirkişilik kurumunun Adalet Bakanlığı’na doğrudan ya da dolaylı bağlantısını oluşturacak tüm yasal düzenlemelerden kaçınılmalıdır.