ZMO: KAHRAMANMARAŞ VE HATAY DEPREMLERİNİN 2. YILINDA TARIMDA, GIDADA, KIRSAL ALANDA YAŞANAN SORUNLAR, ÇÖZÜM BİR YANA, ARTARAK DEVAM EDİYOR
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, 6 Şubat Depremlerinin ikinci yıldönümü 6 Şubat 2025 tarihinde "Kahramanmaraş ve Hatay Depremlerinin 2. Yılında Tarımda, Gıdada, Kırsal Alanda Yaşanan Sorunlar, Çözüm Bir Yana, Artarak Devam Ediyor" başlıklı bir basın açıklaması yaptı.
KAHRAMANMARAŞ VE HATAY DEPREMLERİNİN 2. YILINDA
TARIMDA, GIDADA, KIRSAL ALANDA YAŞANAN SORUNLAR,
ÇÖZÜM BİR YANA, ARTARAK DEVAM EDİYOR
6 Şubat 2023 tarihinde merkez üssü Kahramanmaraş ve 20 Şubat 2023 tarihinde merkez üssü Hatay olan birbiri ardına yaşadığımız depremlerden Türkiye nüfusunun %16,4’üne karşılık gelen 14 milyon vatandaşımızın yaşadığı Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerimiz etkilenmiştir. Depremler sonucunda 53.537 kişi hayatını kaybetmiş, 107.204 kişi yaralanmıştır. 120 bin km2 alanın etkilendiği büyük yıkım ve kayıplar yaşadığımız 11 il afet bölgesi ilan edilmiştir.
Öncelikle, yaşanan acıyı ilk günkü gibi yüreğimizde hissederek, bir kez daha yaşamını yitiren tüm yurttaşlarımıza ve meslektaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır, yaralılarımıza acil şifalar, zor koşullarda bölgede yaşamaya direnenlere ve göç etmek zorunda kalanlara yaşam mücadelelerinde kolaylıklar diliyoruz.
Kahramanmaraş ve Hatay depremlerinde o anki iklim koşulları, ulaşımdaki ve iletişimdeki aksamalar ve bütüncül kamusal organizasyon yetersizliği nedeniyle arama kurtarma ve ilk yardım ekiplerinin deprem bölgesine ulaşmasında geç kalınan bir ortamda, öncelik kentlere verilirken, ilk haftalarda kırsal alana uzun süre erişilememiştir. Depremler, can kaybı dışında, yalnızca doğrudan fiziksel hasarlara yol açmakla kalmamış, aynı zamanda tarım alanlarının yok olması, çiftçilerin yaşam koşullarının zorlaşması ve üretim süreçlerinin kesintiye uğraması gibi doğrudan ve dolaylı etkilerle tarım ve gıda sektörünü olumsuz yönde etkilemiştir. Bitkisel üretimde tarım alanlarındaki bozulmalar, makine-ekipman zararları, sulama depolama ve nakil hattındaki zararlar, girdi tedariğinde zorlanmalar, hayvansal üretimde barınakların yıkılması, hayvan ölümleri ve yaralanmaları, yem ve diğer girdi tedariğinde zorlanmalar, tarımsal işgücünde ölümler, yaralanmalar, barınma sorunları, gıda işletmeleri ve tarımsal üretime tedarik sağlayan firmalarda ölümler, yaralanmalar, bölgeden yoğun göç şeklinde özetlenebilecek yokluklara ve zorluklara yol açan bu felaket, bölge yanında ülke düzeyinde de genel ekonomiyi ve tarım ekonomisini, gıda güvencesi ve güvenliğini de derinden sarsmıştır.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası olarak, üst örgütümüz TMMOB ile birlikte depremin ilk saatlerinden beri ülke düzeyinde gerekli çalışmaları yürüttük, “Dayanışma Yaşatır.” dedik. Basın açıklamalarımız, yazılı ve görsel medyadaki görüşlerimiz ve tarihe not düşen TMMOB Deprem Raporları ile kamuoyunu doğru bilgilendirmeye çalıştık, somut çözüm önerilerimizi kısa, orta ve uzun vadeli olarak sıraladık. Depremin 1. yılında olduğu gibi 2. yılında da süreci değerlendiren TMMOB Raporu’nda görüşlerimizin yer aldığı ekteki Oda Raporumuzu kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Depremlerin yaraları, alınan bazı geç ve yetersiz kamusal önlemlere karşın gerek kentsel gerekse kırsal alanlarda maalesef depremlerin 2. yılında da sarılamamıştır. 2023 yılında ne kadar hasar vardı ve ne kadarı 2025 yılında nasıl giderildi resmi raporunun paylaşılmadığı günümüzde, ulaşabildiğimiz resmi verilere göre, tarım sektörüne deprem kapsamında 2023 ve 2024 yılında ayrılan ekonomik pay, tarımda tespit edilen hasar toplamına göre son derece yetersizdir. 2025 yılı ve sonrası hedefleri de tarımdaki yıkımın giderilmesine yönelik çözümlerin gecikeceğini göstermektedir.
Deprem illerinde ilk günden bugüne üreticilere yönelik özel tarımsal üretim destek paketi hazırlanmamıştır. Ülke genelinde olduğu gibi genel düşük destekleme ve maliyet altı alım fiyatı politika tercihleri nedeniyle, deprem bölgesi illerindeki narenciye, kayısı, antep fıstığı başta olmak üzere bitkisel ve hayvansal ürün üreten tüm üreticiler üretirken zarar etmiştir. İşgücü sorunu nedeniyle hasat ve gıda sanayi sorunları yaşanırken, sulama tesislerindeki yıkımın giderilme oranı son derece düşük kalmıştır. Gelir düzeyi düşen tüketiciler, artan gıda enflasyonu nedeniyle yeterli ve sağlıklı beslenememiştir. En vahimi, tarımsal üretim ve doğal koruma alanlarımız anayasal ve yasal korumaya karşın, toprağı koruması gereken kamu yönetimince, Odamızın da açtığı davalara karşın, yine rant uğruna yeniden betona ve ranta açılmıştır, açılmaktadır.
2025 yılı ve sonrasında yaşanan ve yaşanacak depremlerin tarım ve gıdaya etkileri bütüncül bir yaklaşımla ivedilikle ele alınmalı ve sorunlar gecikmeden çözüme kavuşturulmalıdır. Sürecin uzun soluklu bir yol olacağını düşünerek merkezi yönetim ve yerel yönetim eşgüdümünde gerekli çalışmaların gecikmeden yapılması gerekmektedir. İnsan dahil canlı kayıpları yanında, maddi fiziki hasarlar ve zararlar üzerine, zamanında ve yerinde yasal, ekonomik, tarımsal, kırsal, sosyal, kültürel ve ruhsal açıdan da bölgeye destek verilmesi gerekmekteydi, gerekmektedir. Deprem bölgesinin ve ülkenin ve gelecek nesillerin beslenme ihtiyaçlarının üretildiği tarım arazileri ve doğa alanları korunmalı, deprem güvenliğinin sağlanması için tarımsal üretim alanlarını koruyan dirençli bilimsel kamu denetiminde uygun yapılaşmaya uygun yerleşim alanları seçilmelidir. Kentsel ve kırsal göçün önlenmesi için kentsel ve kırsal konutlar hızla yapılıp, hak sahiplerine yerinde teslim edilmelidir. Çiftçilerin tarımsal üretime yeniden kazandırılması için Deprem Bölgesine Özel Tarım Destekleme Projesi hazırlanmalı, özel ek bütçesi hazırlanarak gecikmeden yaşama geçirilmelidir.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası olarak diyoruz ki; Deprem öldürmez, yanlı ve yanlış politikalar öldürür. Deprem öldürmez, ihmal öldürür. Deprem öldürmez insan öldürür. Depremin somut sorumlularının günümüzde yargı önünde hesap vermesi, sorumluların tarihsel süreçte de insanlık vicdanında yargılanması gerekir.
6 Şubat 2023. 6 Şubat 2025 günü de unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası olarak, dayanışma ile bilim ve tekniğin izinde üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye devam edeceğiz. İmar affını, arazi rantını ve beton ekonomisini değil; bilimi, aklı, planlamayı, kamu yararını, toplum çıkarını ve kamusal denetimi dışlamayan ciddi ve liyakatlı bir yönetim anlayışını savunmaya, tarımsal üretim alanlarımızı ve doğamızı korumaya yönelik hukuki ve toplumsal mücadelemize devam edeceğiz.
Ülkemizde yıllardır uygulanan yanlı ve yanlış tarım politikaları, derinleşen ekonomik kriz, girdi ve ürünlerde dışa bağımlılık, yaşanan iklim olaylarının tarımsal üretime olumsuz etkileri nedenleriyle yaşanan gıda krizi ve yüksek gıda enflasyonuna depremin etkilerinin daha fazla eklenmemesi için, somut kamucu tarım, gıda ve kırsal kalkınma politikaları gündeme getirilmeli demeye devam edeceğiz. Bu süreçte bölgede, İstanbul ve çevresinde, deprem riski yüksek diğer illerimizde beklenen depremlere de gecikmeden hazırlıklı olmalıyız diyoruz. Merkezi ve yerel yönetimleri, gecikmeden ve mazeret bildirmeden hemen göreve davet ediyoruz. Bir daha deprem acısı yaşamamak umut ve dileğiyle. Çaresiz değiliz. Çare biziz. Gün, dayanışma günüdür. Hep birlikte dayanışma ile yaşadığımız ağır acıları aşmak umuduyla.
Baki Remzi SUİÇMEZ
ZMO Yönetim Kurulu Başkanı