ODALARDAN DAĞLICA SALDIRISI ÜZERİNE AÇIKLAMALAR

09.09.2015

Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Jeofizik Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası, Maden Mühendisleri Odası, Makina Mühendisleri Odası, Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, Peyzaj Mimarları Odası ve Şehir Plancıları Odası, Dağlıca saldırısı üzerine birer basın açıklaması yaptı.

 

HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

ACI İÇİNDEYİZ …

Ülkemiz hızla bir felakete sürükleniyor. Yangın giderek büyüyor.

İktidarın kendinden görmediği her kesime uyguladığı baskılarla adeta bir korku devletine dönüştürülmek istenen ülkemizde, gencecik ve yoksul insanlarımız ölüyor, ocaklar sönüyor, hayaller tükeniyor.

Resmi açıklamada tam sayı verilmemesine karşın, basından öğrenebildiğimize göre, Dağlıca’da 21 asker şehit düştü. Bazı askerler kayıp. Onlarca  yaralı var.

Söylenecek söz bulamıyoruz. Acı içindeyiz.

İktidarlarını sürdürmek için halkı bölüp birbirine düşürmek isteyenler bilmelidirler ki, oyunları bozulacaktır.

Koşullar ne kadar zor olursa olsun barışta ve kardeşlikte ısrar ediyoruz.

Hepimizin başı sağ olsun...

TMMOB
HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

 

 

 

İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI

BARIŞ VE KARDEŞLİĞİ SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ

 
Ülkemiz uzunca bir aradan sonra yeniden savaş iklimini yaşamaya başladı. Üç seneye varan çatışmasızlık durumu, 7 Haziran seçimlerinden kısa bir süre sonra anlaşılmaz bir biçimde sona erdi; müzakere sürecinde duyulan demokrasi sesi yerini silah seslerine bıraktı. Haziran seçimlerinden bu yana aralarında asker ve polislerin de bulunduğu onlarca vatandaşımız hayatını kaybetti. Onlarca gencimiz öldürüldü, yaralandı. Kentlerde sokağa çıkma yasakları ilan edildi. Çatışan gruplar arasında kalan çocuklar, kadınlar kurşunların hedefi oldu.
 
Hakkari`nin Dağlıca bölgesinde askeri konvoya düzenlenen saldırıda 16 askerimizin öldürülmesi, yüreğimizi yakan ateş oldu. Dağlıca`daki menfur saldırıdan sonra, parti binalarına, işyerlerine, mevsimlik işçilere saldırılması ise geleceğe dönük kaygılarımızı artırdı. Dağlıca`nın acısı henüz çok sıcakken bu kez de Iğdır`da Dilucu Gümrük Kapısında görevli polisleri taşıyan servis aracının saldırıya uğradığı ve 12 polisimizin hayatını kaybettiği duyuldu. Her gün, hatta her an yeni bir acı haberle karşı karşıya kalıyoruz.
 
Bu nedenle kaygılıyız. Bu sürecin sonunun nereye varacağını kestiremiyor, 1000 yıldır bir arada yaşayan halklar arasında kitlesel çatışmalara ve kitle katliamlarına sebebiyet verecek kargaşadan kaygı duyuyoruz.
 
Türkiye`nin neredeyse son 30 yılına damgasını vuran çatışmalardan kaynaklı tarifi imkânsız büyük acılar yaşadığı bilinmektedir. 7 Haziran seçimlerinden sonra yeniden alevlenen çatışma ortamında, 90`lı yıllarda bile görülmeyen olayların yaşanmaya başlaması, etnik kökeni nedeniyle vatandaşlarımızın saldırıya uğraması, evlerinin, iş yerlerinin yakılması, kelimenin tam anlamıyla ülkemizi bir iç savaşa götürecek tehlikeli bir oyun sahnelendiğini göstermektedir.
 
Şurası açık ki hiçbir "ulvi" gerekçe insan hayatından daha değerli değildir. Savaş kararı alanlar, savaş emri verenler, göreve giden askeri konvoya pusu kuranlar, evinde uyuyan polisleri katledenler, kentleri ablukaya alıp sivil halkı öldürenler, kadın ve hatta çocuklara kıyanlar el birliği ile ülkemizi yaşanılır olmaktan uzaklaştırıyor.
 
Bir şehit yakınının, "ne oldu da müzakere sürecinden birden savaş sürecine geçildi" sorusunu biz de soruyoruz. 7 Haziran seçim sonuçlarının siyasi iktidar partisini memnun etmemesinin bedelini bu ülkenin gençleri ödemeye mecbur mudur? "400 vekil" isteyenlerin, istediklerini alamamasının acı sonuçlarına bu ülke tanık olmak durumunda mıdır? Savaş üzerinden mevcut durumunu korumak ve pekiştirmek isteyenler amaçlarına gençleri öldürerek mi ulaşacaktır?
 
Gençlerin ölümü canımızı anlatılmaz biçimde yakıyor. Ancak gençleri kimin ve hangi zihniyetin, hangi karanlık emel sahiplerinin ateşe attığını da çok iyi biliyoruz.
 
"Artık yeter" diyoruz. Türkiye savaştan çok çekti, yeni bir savaş sürecine tahammülü yok artık bu ülkenin. Hiçbir koşul ileri süremeden ellerin tetikten çekilmesini istiyoruz.
 
Savaş kararı verenlere, sağda solda bomba patlatanlara, kurşun sıkanlara, çocuklara kıyanlara inat, bizler barışa sahip çıkmaya, barış siyasetini hayata geçirmeye kararlıyız. Aksi durumda bu ülkenin geleceği olmayacağını biliyoruz. Çocuklarımız için, yarınlar için savaş siyasetini reddediyor, silahların bir daha kullanılmamak üzere ortadan kaldırılması gerektiğini dile getiriyoruz.
 
Dağlıca`daki ve Iğdır`daki saldırılarla yüreğimizin dağlanması, bizlerin barış çağrısında daha da ısrarcı olmamızı zorunlu kılıyor. Zorunluyuz; barış ve kardeşlikte ısrar edeceğiz.
 
İnşaat Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu

 

JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI

DAĞLICA`DA MAYINLI SALDIRI

TERÖRÜ NEFRETLE LANETLİYORUZ !!!

Hakkari`nin Yüksekova ilçesi kırsalında PKK`lı teröristlerin yola yerleştirdikleri patlayıcıları, Dağlıca Tabur Komutanlığı`ndan operasyona gitmek üzere ayrılan askeri iki zırhlı aracın geçişi sırasında uzaktan kumanda ile patlatmaları sonucunda ilk belirlemelere göre biri yarbay 16 askerimiz şehit oldu.

Yanlış politikalar ülkeyi bu hale getirmiştir. Ülkemiz kan gölüne döndü. Yüreğimiz yanıyor. Terör nedeniyle, her gün gelen şehit haberleri ve sivil insanların ölümleriyle sarsılıyoruz. Artan terör ve şiddet olayları ülke bütünlüğünü tehdit ediyor.

Toplumumuzu kutuplaşmaya, kardeş kavgasına yönelten bu saldırılara karşı şiddetten uzak kardeşlik, barış ve demokrasi içinde çözümler üretmeli, birliğimizi beraberliğimizi pekiştirmeliyiz.

Acımız, üzüntümüz büyüktür. Kardeşliğimizi, birliğimizi beraberliğimizi bozmaya, Ülkemizi bölmeye çalışanları, Milletimize bu acıyı yaşatanları lanetliyoruz. Suçluların biran önce bulunması ve hak ettikleri cezalarının verilmesini yetkililerden bekliyoruz.

Böyle acıların bir daha yaşanmaması temennisiyle, Dağlıca‘daki hain saldırıda hayatını yitiren şehitlerimize ve terör olaylarında şehit olan tüm güvenlik güçlerimize Allah‘tan rahmet, ailelerine, yakınlarına ve Ulusumuza başsağlığı diliyoruz.

TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası 

XV. Dönem Yönetim Kurulu 

 

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI

CANIMIZ YANIYOR! YÜREĞİMİZ ACIYOR!

HER GEÇEN GÜN HIZLA BİR FELAKETE DOĞRU SÜRÜKLENİYORUZ

Hakkari Dağlıca`da PKK tarafından yapılan saldırı sonucunda maalesef onaltı askerimizi kaybettik.  Bugün Iğdır`dan gelen ölüm haberleri canımızı daha bir acıtmaya, yüreğimizi daha fazla yakmaya devam ediyor. Bu acımasız savaşta bizim gençlerimiz, bu ülkenin çocukları toprağa düşüyor. Her kaybettiğimiz insanımızda canımız yanıyor, yüreğimiz acıyor!

Saldırıda hayatını kaybeden kardeşlerimizin acısını yürekten paylaşıyor, ölümlere neden olanları ve saldırıyı kınıyor, kaybettiğimiz tüm canlarımızın yakınlarına ve ülkemize baş sağlığı diliyoruz.
 
ARTIK YETER!
Kendi siyasi gelecekleri için çıkarılan bir savaş ortamında her geçen gün hızla bir felakete doğru sürükleniyoruz.  Ölüm ve gözyaşı üreten, halka büyük acılar yaşatan bu savaş artık son bulsun, silahlar sussun, barışın, diyalogun ve kardeşliğin yolu açılsın.  
 
İNSANLARIMIZ ÖLMESİN. BARIŞ HEMEN ŞİMDİ!
KAZANAN YAŞAM VE ÖZGÜRLÜK OLSUN

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu

 

 

MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI

Yeter Artık!.. Ölüm ve Şiddet Son Bulmalıdır.
Silahlar Susmalı ve Koşulsuz Bırakmalıdır.
Demokrasi/Demokratikleşme, Barış ve Kardeşlik Egemen Kılınmalıdır.

6 Eylül 2015 tarihinde PKK tarafından Hakkari Dağlıca`da operasyona çıkan askerlerimize kurulan pusuda TSK`nın 7 Eylül 2015 tarihinde yaptığı açıklamalara göre 16 askerimiz yaşamını kaybetmiş, 8 Eylül 2015 tarihinde ise Iğdır`da yine PKK tarafından yapılan bombalı saldırıda 12 polisimiz yaşamını kaybetmiştir. Ayrıca yapılan saldırılarda 6 asker ve bir polis de yaralanmıştır.

Öncelikle son saldırılarda yaşamını yitiren asker, polis ve vatandaşlarımızın yakınlarına ve halkımıza başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

TMMOB Maden Mühendisleri Odası olarak savaştan, kandan ve ölümden medet uman herkesin karşısındayız. Bu nedenle ülkemizde yaşanan şiddet ortamını yaratanları ve PKK tarafından yapılan saldırıları şiddetle kınıyoruz. Bu ve benzeri saldırılardan zarar gören yalnızca yaşamını kaybeden ve yaralanan insanlarımız değil, bu topraklar üzerinde kardeşçe yaşama umudumuz, barış ve demokrasidir.

Ülkemiz giderek korkunç bir bataklığın içine çekiliyor. Bu duruma nasıl gelindiğini hepimiz biliyoruz. Hepimiz neredeyse tamamen bitmiş olan çatışmaların neden ve nasıl başlatıldığının farkındayız. Bu çatışma ortamını, kanı, ölümü kendi kişisel ikbalinin basamağı yapmak isteyenler var. Bu o kadar çıplak bir gerçek ki hepimiz görüyoruz.

Bu nedenle; hiçbir çatışma ve ölüm haberi almayacağımız, bir arada yaşayabilmenin kalıcı şartlarının oluştuğu bir döneme girilmesi için herkes ve her kesim tarihsel, vicdani ve insani bir sorumlulukla hareket etmesi gerekmektedir. On yıllardır süren ve on binlerce insanımızın ölümüne neden olan bu savaşta tarihin bir kez daha tekrarlanmasına, şiddetin ve silahların hayatımıza egemen olmasına izin vermemek hepimizin sorumluluğudur.

Bu kapsamda; kardeşçe, birlikte, eşit ve özgür bir yaşam için ölümlerin durdurulması, silahların susması ve koşulsuz bırakılması gerekmektedir.

Bir kez daha demokrasi, barış ve kardeşliğe vurgu yapma gereğini duyuyor, sorunun çözümünün demokratikleşmeden geçtiğini ifade etmeyi bir görev biliyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

TMMOB Maden Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu
8 Eylül 2015, Ankara

 

MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI

Artık Yeter!

Savaşı, Şiddeti, Katliamları Durdurun, Silahları Susturun!

Siyasi iktidar 7 Haziran seçimlerinden itibaren Türkiye’yi büyük bir gerilim ve şiddet ortamına sokmuş; “çözüm süreci”ni bitirerek, yüzlerce ölü, binlerce yaralı yanı sıra, bombalanmış, kurşunlanmış, yanmış, yıkılmış, köyler, ilçeler ve kentlerden oluşan bir Güneydoğu tablosunun yeniden oluşmasına neden olmuştur.

Seçim-iktidar-saltanat hesapları üzerine kurgulanan savaş politikaları ve PKK saldırıları sonucu ülkemiz bir kan gölü haline gelmiştir. Son Dağlıca ve Iğdır katliamları bu sürecin bir parçası olarak yaşanmış, ülkemiz tekrar acılar, ölümler ve kışkırtmalarla yüz yüze kalmıştır. 

TMMOB Makina Mühendisleri Odası olarak, bu süreçteki tüm saldırıları kınıyor; yaşamını kaybeden ve yaralanan kardeşlerimiz ile yakınlarının acısını yürekten paylaşıyor, aileleri, yakınları ve duyarlı kamuoyuna başsağlığı diliyoruz.

Odamız, TMMOB çatısı altında, emperyalizme, faşizme, gericiliğe, halkların birbirine kırdırılmasına karşı çıkmaya; eşit, özgür, laik, bir arada yaşamın hâkim kılınacağı demokratik bir Türkiye mücadelesine devam edecek; savaş tamtamlarına karşı her zaman barışın yanında yer alacaktır.

Ali Ekber Çakar
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı

 

METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLERİ ODASI

SAVAŞI, ŞİDDETİ ve ÖLÜMLERİ DURDURUN!

Ülkemiz, 7 Haziran seçimleri ardından Suruç katliamı ile birlikte sistemli bir şekilde saray merkezli bir irade ile savaş ve kaos ortamına sürüklenmiştir.

Dağlıca, Iğdır-Dilucu ve diğer yerlerde yaşanan saldırıları büyük bir acı ile takip ediyoruz. Tüm bu saldırıları şiddetle kınıyoruz. Yaşanan ölümler karşısında bütün sözler anlamsız kalmaktadır. Hayatını kaybeden kardeşlerimizin ailelerine sabır ve başsağlığı diliyoruz.

Ölümler hemen durdurulmalıdır. PKK’yı koşulsuz olarak silahlı eylemlerine son vermeye, devleti ise operasyonlarını durdurmaya çağıyoruz.

Savaş ve şiddet ortamını besleyen ve büyütenler kim olursa olsun demokrasi ve halkların kardeşliğine ihanet etmektedir. Emperyalizmin, Orta Doğu politikalarına hizmet etmektedir.

Ülkemiz, saray merkezli bir irade ile parlamentonun ve Anayasa’nın askıya alındığı karanlık bir girdabın içerisine sürüklenmektedir.

Şimdi tam da, eşit, özgür, demokratik bir Türkiye‘de bir arada yaşamı savunma, bunun için mücadele etme zamanıdır.

TMMOB Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu

 

 

 

MİMARLAR ODASI

İNSANLIĞIMIZA KARŞI YAPILAN SALDIRILARI KINIYORUZ!

7 Haziran’da yapılan Genel Seçimler ardından Suruç katliamı ile başlayan, şehirlere yayılan ve Dağlıca vahşeti ile devam eden çok sayıda insanımızın ölmesine ve yaralanmasına neden olan, yurttaşların sağlıklı ve güvenli yaşama hakkını gasp eden saldırı ve çatışmalar iç savaş boyutlarına varmaktadır.

Seçim sonrasında sorunların barışçıl yollardan çözümüne yönelik çabaların arttırılması yerine; katılımcı politikaları reddeden ve yasama organının tüm yetkilerini kendinde toplayan siyasi iktidar tarafından yürürlüğe konan savaş stratejileri sonucunda pek çok güvenlik görevlisi ve yurttaşımızın hayatını kaybetmesi ve yaralanması nedeniyle acımız büyüktür.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Uluslararası sözleşmeler ve yasalarımıza göre herkesin yaşam hakkı koruma altındadır ve hiç kimse kasten öldürülemez. Dolayısıyla; hiçbir neden hiçbir kesime yaşama hakkına kast etme hakkı tanımaz ve buna gerekçe olamaz.

Mimarlar Odası olarak;

Bu vesile ile gücün ve erkin sürdürülmesi için uygulanan şiddete olduğu kadar güç ve erk elde etmek üzere şiddet uygulanmasına da karşı olduğumuzu bir kez daha vurguluyor; insanlığımıza yapılan bu saldırıları kınıyoruz.

En temel insan haklarından olan sağlıklı ve güvenli bir çevrede barış içinde yaşama hakkının sağlanmasını ve yürürlüğe konan bu şiddet politikalarının bir an önce terk edilmesini diliyoruz.

Ve bütün sorumluları çatışma ve saldırıların sonlandırılması için harekete geçmeye, yetkilileri toplumsal birlikteliğin sürdürülmesi için çaba sarf etmeye çağırıyoruz.

MMOB Mimarlar Odası
7 Eylül 2015

 

 

PEYZAJ MİMARLARI ODASI

YAPILAN SALDIRILARI KINIYORUZ, ŞİDDETİ DURDURUN!

7 Haziran seçimleri sonrası Ülkemizde yaşanan gelişmeleri kaygıyla takip etmekteyiz. Silahların konuştuğu, kanın aktığı, ölümlerin olduğu bir ortamda barıştan ve kardeşlikten bahsetmek olanaksızdır. 

Peyzaj Mimarları Odası Yönetim Kurulu olarak Dağlıca ve Iğdır da güvenlik güçlerine, vatandaşlarımıza ve çocuklarımıza yönelik gerçekleştirilen tüm saldırıları şiddetle kınıyoruz. Yaşamını kaybeden kardeşlerimizi saygıyla anıyor, acılarını paylaşarak ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. 

Artık PKK koşulsuz olarak saldırılarına son vermeli, silah bırakmalıdır. Barış ve huzurun tesis edilmesi için askeri operasyonlar durdurulmalıdır. 

Yaratılan atmosferden ırkçı ve linç kültürünü besleyen tüm çıkışlar, birlikte yaşam mücadelemize zarar vermektedir. Bu süreçte tüm kamuoyunu, 7 Haziran‘dan beri kan ve kaosla beslenenlerin politikalarına alet olunmaması adına önemle sağ duyulu olmaya davet ediyor, ülkeyi bir bütün olarak birlik ve beraberliğe, Türkiye Büyük Millet Meclisini acilen göreve çağırıyoruz.

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
11. Dönem Yönetim Kurulu

 

 

ŞEHİR PLANCILARI ODASI

YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ! SAVAŞA HAYIR, BARIŞ HEMEN ŞİMDİ!
BARIŞ İSTİYORUZ!

Yaklaşık üç seneye varan çatışmasızlık durumunda gerçekleşen 7 Haziran seçimi sonucu meclis yapısından memnun olmayanlar, tek başına iktidar olamamanın bedeli olarak, Suruç Katliamı ile birlikte yeni bir süreç başlatmış ve ülkeyi kan gölüne çevirmiştir.

7 Haziran seçimlerinden bu yana onlarca gencimiz öldürüldü, yaralandı. Aralarında asker ve polislerin de bulunduğu çok sayıda vatandaşımız hayatını kaybetti. Çatışmalar arasında kalan çocuklar, kadınlar da kurşunların hedefi oldu. Köylerden göçler yeniden başladı. Diyarbakır, Cizre, Bismil, Gever, Varto, Suriçi, Silvan gibi bazı ilçe ve kentlerde sokağa çıkma yasaklarının ilan edilmesi ile ilçelere ulaşımı engelleyen ve giriş çıkış denetleyen bir uygulamanın gündeme gelmiş olması da daha önce aynı bölgede yaşanan olaylar hatırlandığında tedirginlik verici bir içeriğe büründü.

Gelen her ölüm haberinde yüreğimiz yanarken, siyaset mühendisliği peşinde koşan bu savaşın yürütücüleri, aleni şekilde kışkırtmalara başvurarak, daha çok ölüm, daha çok baskın, daha çok linç, daha çok baskı, sindirme amacı ile hareket etmekte, barışı sabote eden terör eylemleri sonucu, evlatlarının kaybıyla acısını ifade eden anne-babalar "karaktersiz" ilan edilmektedir.

Hergün gelen ölüm haberlerine ek olarak Hakkari`nin Dağlıca Bölgesinde askeri konvoya yapılan saldırıda 16 askerin öldürülmesi ve Iğdır`da Dilucu Gümrük Kapısında görevli polisleri taşıyan servis aracına yapılan saldırıda 14 polisin hayatını kaybetmesi tüm toplumu derinden yaralamıştır. Tam da bu kirli saldırıların amacına uygun şekilde ülke genelinde yaşanan,  hiçbir şekilde barışa hizmet etmeyecek gösterilerle toplum şiddet sarmalına sokulmuştur. Her yıl insanlık dışı koşullarda ekmek peşinde koşan mevsimlik işçilere, doğu illerine giden şehirlerarası otobüslere, basına ve siyasi partilere, Alevi ve Kürt vatandaşlarımızın yaşadığı mahallelere yapılan saldırılarla yaygınlaştırılmaya çalışılan linç kültürü ile barış ortamı yok edilmektedir.

Bu süreçte, barışa kurşun sıkanları, iktidarın medya operasyonları ile toplumu yönlendirmesi ve algı oluşturması sonucu düzenlenen gösterileri tetikleyenleri, destekleyenleri, bizzat iktidar erkini arkasına alarak toplumu ayrıştıran/kamplaştıran saldırıları düzenleyenleri kınıyoruz.

Dağlıca ve Iğdır saldırılarında evlatlarını ve yakınlarını kaybeden yurttaşlarımıza baş sağlığı diliyoruz. 

Her gün değil neredeyse her saat yeni bir saldırı yeni bir kayıp haberiyle sarsılıyoruz. Bu gidişatın, demokrasiden uzaklaşmanın sonunun nereye varacağını kestiremediğimiz için kaygı duyuyoruz. Daha henüz 6-7 eylül olaylarının yıldönümünde hissettiğimiz tarifsiz acıları, yüzlerce yıldır birlikte yaşamış halkların kitlesel yıkımlarını, çatışmalarını bir kez daha yaşamasını istemiyoruz.

Herkesi ve her kesimi sağduyulu davranmaya davet ederek bir kez daha, demokratik ve özgür Türkiye için barış isteğimizi yüksek sesle dile getiriyoruz.

Hiçbir gerekçe ile bir kişinin daha hayatını kaybetmesini istemiyoruz.

 

YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ!

SAVAŞA HAYIR, BARIŞ HEMEN ŞİMDİ!

TMMOB Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu