HKMO: ASKERİ DARBEYE DE, SİVİL DARBEYE DE HAYIR!

11.08.2016

Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, TMMOB 40. Dönem Yönetim Kurulu II. Başkanı Nail Güler’in İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı Ulaşım Planlama Müdürlüğü‘ndeki görevinden uzaklaştırılması ve kamudaki görevden almalarla ilgili olarak 10 Ağustos 2016 tarihinde bir açıklama yaptı.

 

ASKERİ DARBEYE DE, SİVİL DARBEYE DE HAYIR!

18.07.2016 tarihinde yaptığımız basın açıklamasıyla 15 Temmuz askeri darbe girişimini pek çok demokratik kitle örgütü ve meslek kuruluşu gibi lanetlemiş, kararlılıkla ve ısrarla "Ne Darbe, Ne Dikta, Yaşasın Tam Bağımsız Demokratik Türkiye!.." demiştik.

Geçen süre içerisinde, olağanüstü halin gerekli kılmadığı ve olanak vermediği bazı konuların da düzenlendiği "Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri" düzenlenmiş; demokrasi ve özgürlükler askıya alınmış, muhalefet ve yasama organı devre dışı bırakılmıştır.

Bu düzenlemelere dayanılarak, yüzlerce general, binlerce subay, onbinlerce kamu görevlisi, yargı mensubu, öğretmen, akademisyen, emniyet görevlisi, işadamı, gazeteci yakalanmış, gözaltına alınmış, görevinden uzaklaştırılmış, göreviyle ilişiği kesilmiştir.

Bu kapsamda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı Ulaşım Planlama Müdürlüğü‘nde çalışmakta olan, çeşitli dönemlerde Odamız İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyeliği, 38. ve 39. Dönem TMMOB Yönetim Kurulu üyeliği, 40. Dönem TMMOB Yönetim Kurulu II. Başkanlığı görevlerinde bulunan ve halen İstanbul Şubemizin 24. Dönem Yönetim Kurulu yedek üyeliği görevini yürütmekte olan Nail Güler başta olmak üzere Odamız üyelerinden de görevinden uzaklaştırılan, gözaltına alınan ve tutuklananlar olmuştur.

Hukuk düzenine, demokrasiye ve özgürlüklere karşı yapılan bu darbe girişimine katılanların belirlenmesi, kurum ve kuruluşlardan uzaklaştırılması, yargılanması ve cezalandırılmasının aciliyeti ve zorunluluğu açıktır.

Ancak, içinde bulunulan koşullar ne kadar ağır olursa olsun her koşulda, insana saygı gereği, kişinin suçluluğunun yasal olarak kanıtlanmasına kadar masum sayılması, kişilerin lekelenmeme hakkının gözetilmesi, kişilerin mahkeme hükmüne kadar her türlü saldırıdan korunması da bir zorunluluktur.

Diğer yandan, demokrasi ve özgürlüklere yönelik askeri darbe girişiminde bulunulması ve bu girişimin önlenmiş olması; özgürlükleri ve demokrasiyi askıya alma, baskıcı bir rejimi kurma, iktidar ordusu ve iktidar yargısı oluşturma, devletin kurum ve kuruluşlarını siyasallaştırma ve kadrolaşma fırsatı olarak değerlendirilmemeli, bir sivil darbe aracı olarak kullanılmamalıdır.

Haksızlıkları gidermek ve hakkı teslim etmekle görevli yargı, öç alma, muhalifleri etkisizleştirme aracı olarak kullanılmamalı, darbeye teşebbüs eden suç örgütü üyesi olduğu iddia edilen herkesin bağlantıları kuşkuya yer bırakmayacak delillerle ortaya konulmalı, delillerin yok edilmesi ve kaçma koşulları dışında tutuklamaya başvurulmamalı ve tutuklamalar cezalandırma aracı olarak kullanılmamalıdır.

FETÖ/PDY Örgütü üyesi olduğu iddia edilen ordu ve yargı mensubu, mülki idare amirleri ve diğer kamu görevlilerinin kamudaki personel sayısına oranı ile toplum içindeki oranı dikkate alındığında sayı ve makam olarak orantısız ve aşırı bir güç oluşturdukları, adeta bütün kurum ve kuruluşları, stratejik görev ve makamları ele geçirdikleri, bunu da hukuka aykırı olarak ve başkalarını tasfiye ederek veya başkalarının haklarını çalarak gerçekleştirdikleri anlaşılmaktadır. 

Halkın iradesini hatırlayanların ve seçimleri kutsayanların kendilerine verilen yetkiyi kimlerle ve nasıl paylaştıkları belirlenmeli, kamu personel sınavları ve kamu görevlerine atamalar sorgulanmalı, sorumluluğu saptananlar hakkında gereği yapılmalı, darbe koşullarını hazırlayan her kişi, her kurum ve kuruluş hesap vermeli, darbenin siyaset ayağı da ortaya çıkarılmalıdır.

Yasadışı örgütün, kamu olanak ve gücünü kullanarak, baskı, düzmece delil ve kumpaslarla tasfiye ettiği kamucu, yurtsever kamu görevlilerinin itibar ve haklarının iadesi için gerekli yasal düzenlemeler ivedilikle yapılmalı, yeniden kamuya kazandırılmalıdır.

Geçmişte iktidara yakın bir ordu, yargı ve bürokrasi yaratmanın yol açtığı sakınca ve tehlikeler ortada iken, orduda, yargıda ve kamu yönetiminde siyasallaşmayı, kadrolaşmayı önleyecek her türlü düzenleme yapılmalıdır.

Türkiye, Büyük Ortadoğu Projesi‘nde üstlendiği rolü derhal bırakmalı, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Ortadoğu bölgesinde emperyalizmin jandarması rolünü üstlenecek girişimlerden kaçınılmalı, bağımsızlığı esas alan, ulusal ve uluslararası güvenliği sağlayacak bir konum ve yapılandırma esas alınmalıdır.

Kent merkezinde bulunan ve kent planlarında askeri alan kullanımına ayrılmış olan alanların bu işlevlerinin sonlandırılması halinde bu alanların kamuya ait olduğu da dikkate alınarak, insanı, çevreyi, tarihi, kültürü önceleyen bir kullanım amaçlanmalı; çağdaş toplum yaşamı ve kentleşme anlayışına aykırı, belli çıkar çevrelerinin ve siyasetin çıkarlarının esas alındığı, yağma ve talana açık uygulamalardan kaçınılmalıdır.

Demokratik direnme hakkı, toplantı ve gösteri yürüyüşleri hakkı ölçüsü ve sınırlarını aşan, siyasi milisleşme ve öç hareketi haline gelen sokak aşırılıkları önlenmeli, kamu güvenliğini ve toplumsal barışı bozucu nitelikteki eylemler için gereği yapılmalı, her türlü güvenlik önlem ve organizasyonu yetkili ve sorumlu kamu kurumu ve görevlileri tarafından sağlanmalıdır.

Suç örgütü üyelerinin belirlenmesi, yargılanması ve cezalandırılması sürecinde kamu kurum ve kuruluşlarının saygınlığını ve güvenilirliğini zedeleyecek davranışlardan kaçınılmalı, suç örgütü üyeleri ile kamu kurum ve kuruluşları özenle birbirinden ayrılmalı, kamu kurum ve kuruluşlarının saygınlığı korunmalı ve yeniden kazandırılmalıdır.

Kamu yönetiminde laikliğe dayalı, demokratik, özgürlükçü ve çoğulcu bir yönetim anlayışına yeniden dönülmeli, laik ve çağdaş bir toplumsal iklimi oluşturmanın koşulları hazırlanmalıdır.

Yargı denetimine kapalı, yasama organını ve muhalefeti devre dışı bırakan Kanun Hükmünde Kararname ile  yönetmekten vazgeçilmeli, en kısa sürede Olağanüstü Hal uygulamasına son verilmelidir.

Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, özgürlük, demokrasi, laiklik ve Tam Bağımsız Türkiye yürüyüşüne kararlılıkla ve yorulmaksızın devam edecektir.

Askeri Darbeye de, Sivil Darbeye de Hayır!

Yaşasın Tam Bağımsız, Laik, Demokratik Türkiye!    

TMMOB

Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası

45. Dönem Yönetim Kurulu