EMO: KAÇAĞI DÜŞÜRMEYEN ŞİRKETLERE "AFERİN" DÜZENLEMESİ

04.01.2016

Elektrik Mühendisleri Odası, kayıp ve kaçakları düşürmeyen dağıtım şirketleri için, "yüksek kayıplı şirket" adı altında "imtiyazlı" statü yaratan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu`nun "Dağıtım Sistemindeki Kayıpların Azaltılmasına Dair Tedbirler Yönetmeliği" üzerine 31 Aralık 2015 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.

KAÇAĞI DÜŞÜRMEYEN ŞİRKETLERE "AFERİN" DÜZENLEMESİ

Kayıp ve kaçakları düşürmeyen dağıtım şirketleri için, "yüksek kayıplı şirket" adı altında "imtiyazlı" statü yaratıldı. "Ülke ağırlıklı ortalamasının" üzerinde kayıp ve kaçağı olan bu şirketlere özel kayıp ve kaçak hedefleri belirlenecek. Teknik kalite ve verimlilik kriterlerinden muaf olacaklar. Kalitesiz elektrik sunumu nedeniyle kullanıcılara ve iletim sistemini sıkıntıya sokan enerji çekişleri sonucunda sisteme ödemek zorunda oldukları tazminat düzenlemeleri bu şirketlere uygulanmayacak. Kaçakla mücadele adına bu şirketler "mevzuat dışında istedikleri yere" sayaç tesis edebilecek; birkaç aboneye birden tespit amaçlı bütünleşik sayaç kurabilecekler. Ancak tüm bunlar için yapacakları harcamaları yatırım adı altında kullanıcılardan tahsil edecekler. Hatta kaçak kullanım nedeniyle dağıtım sistemlerinde oluşan arızaların bedeli de "kontrol edilemeyen işletme gideri" olarak muhasebeleştirilerek, kullanıcılara yansıtılacak. Tarımsal sulama aboneleri de "tespit" olmaksızın, "tarımsal sulama uzaktan tespit" adı altında gerçekte var olmayan kağıt üzerinde bilgilerle kaçak kullanıcı muamelesi görecekler.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu`nun (EPDK) "Dağıtım Sistemindeki Kayıpların Azaltılmasına Dair Tedbirler Yönetmeliği" bugünkü Resmi Gazete`de yayımlanarak, yeni tarife dönemi (1 Ocak 2016`dan itibaren 5 yıllık 3. Geçiş Dönemi) öncesinde yürürlüğe konuldu. Yönetmeliğin adında kayıp ifadesi kullanılsa da tanımlar maddesinde "teknik ve teknik olmayan kayıp" ifadesiyle kayıp ve kaçak kullanımı kapsayan bu düzenleme ile kayıp ve kaçak hedeflerini tutturamayan, yüksek kayıp ve kaçak oranlarına sahip şirketlere "aferin" denilerek, yeni olanaklar yaratıldı.

Yönetmeliğe göre 2014 yılı "ülke ağırlıklı ortalama teknik ve teknik olmayan kayıp oranı" üzerinde olan şirketlere "yüksek kayıplı şirket" adı altında "imtiyazlı" bir statü yaratıldı. Yönetmeliğe göre 2025 yılsonuna kadar sürecek olan bu statünün verileceği şirketlere şu olanaklar tanındı:

- Dağıtım şirketlerinin tarifeleri üzerinde belirleyici olan verimlilik katsayıları yüksek kayıplı şirketlere 2020 yılsonuna kadar uygulanmayacak. Bu tarihten sonra da 2025 yılına kadar verimlilik katsayısının yarısı uygulanabilecek.

- Yüksek kayıplı şirketlere bu şirketlere özel usul ve esaslar çıkarılarak yeni hedef kayıp oranları belirlenecek.

Yurttaşa Yeni Kaçak Yükleri
- Kaçak kullanım sonucu oluşan aşırı yüklenme nedeniyle sistemdeki arızalar da kontrol edilemeyen işletme giderleri kapsamına alındı. Böylece bunun bedeli de faturalar aracılığıyla kullanıcılara yıkılacak. Kaçak bedelini ödemek istemeyen yurttaşlar bir de şirketin kaçak kullanımlar nedeniyle oluşan tesis arıza bedellerini ödeyecek.

- Bu özel statülü şirketler, kayıp ve kaçağı yüzde 30`un üzerinde olan il ve ilçelerde mevzuat dışında istediği yere sayaç koyabilecekler. Yine birden fazla müşteri için tespit amaçlı olarak kontrol sayacı da kurabilecekler. Bunların maliyetleri de yatırım harcaması olarak tüm kullanıcıların faturalarına yansıtılacak.

- Özel statülü şirketler hizmet kalitesi yükümlülüklerinden de muaf olacaklar. Buna göre kullanıcılara tazminat ödeme yükümlülüğü getiren kullanıcının tedarik sürekliliği kaydı yapabilmesine olanak sağlayan düzenleme bu şirketler için uygulanmayacak. Bildirimsiz yapılan kesintiler için yapılması zorunlu olan doğrudan tazminat ödemeleri de söz konusu olamayacak. Üstelik mevcut düzenlemede mücbir sebep ve güvenlik nedeniyle zaten ödeme yapması öngörülmüyordu. Yine teknik kaliteye ilişkin yükümlülükler de ortadan kaldırılırken, günlük azami bildirimli 12 saat olarak sınırlandırılan süreye uyulmaması durumunda ödemeleri gereken cezalardan da kurtarılıyorlar.

- TEİAŞ ile yapılan iletim sistemi kullanım anlaşmaları kapsamında bağlantı noktasından maksimum enerji alış kapasitesinin üzerinde enerji alınması durumunda öngörülen cezalar da uygulanmayacak. Yani iletim sistemini sıkıntıya sokan yüksek enerji çekişi durumuna ilişkin cezai hükümlerden de muaf olacaklar.

- Elektrik kullanıcıları içinde ayrı bir grubu oluşturan tarımsal sulama aboneleri ise kaçak tespiti yapılmaksızın kaçak muamelesi görecekler. Bunun için "elektrik kullanmadan tarımsal ürün üretilemeyeceği" resmi kurum yazıları ve kayıtları, teknolojik uygulamalar ile Çiftçi Kayıt sistemi gibi otomasyon sistemi verileri esas alınarak belirlenecek kullanıcılara kaçak tespit tutanağı düzenlenip fatura tahakkuk ettirilecek. Tahakkuk miktarının nasıl belirleneceğine ilişkin düzenlemelere ise yönetmelikte yer verilmemiş bulunuyor. "Tarımsal sulama uzaktan tespit" adı altında olmayan bir statü yaratılıyor. 

AKP`nin çıkardığı 6446 sayılı Yasanın geçici 18. maddesine dayandırılan bu yönetmelik hükümleri, dağıtım kurumlarının özelleştirilmesine ilişkin yapılan ihalelerde var olmayan koşullar yaratarak söz konusu şirketlere "kaynak ve olanak aktarımı" içermektedir. Hem ihale koşulları sakatlanmakta hem de sürekli savunulan "serbest piyasa" mantığına aykırı bir şekilde, kendi iradeleriyle ihaleye girmiş bu dağıtım şirketlerini satın almış olan bazı şirketler kollanmaktadır. Üstelik bu kollama işlemi elektrik abonelerine de yeni yükler yaratılarak yapılmaktadır. Yargı kaçak enerji kullanım bedellerinin dahi yurttaşlara iadesine karar vermişken, kaçak kullanımın dağıtım ve iletim sisteminde hatta nihai kullanıcıda yarattığı arıza ve sıkıntıların bedeli de faturalar aracılığıyla yurttaşlara yıkılacaktır. Çok övünülerek yapılan özelleştirmelerden bir fayda sağlanmadığı açıktır. Derhal elektrik dağıtım kurumları yeniden kamulaştırılmalı, yandaş şirketlerin değil kamunun çıkarları korunmalıdır.

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU
31 Aralık 2015