GENEL KURULLAR SÜRECİNE YÖNELİK OLARAK TMMOB ÖRGÜTLÜLÜĞÜNE

05.01.2016

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, 5 Ocak 2016 tarihinde genel kurullar sürecine yönelik olarak TMMOB örgütlülüğüne yönelik bir mesaj yayımladı.

GENEL KURULLAR SÜRECİNE YÖNELİK OLARAK
TMMOB ÖRGÜTLÜLÜĞÜNE

Sevgili Arkadaşlar,

Her iki yılda bir olduğu gibi; Örgütümüz, Genel Kurullar ve seçimler sürecine girdi. Odalarımızın sayısı iki yüzü aşan şubelerinden başlayacak, sonra Oda merkezleri ile sürecek Genel Kurullarımız, Mayıs ayı içerisinde yapılacak TMMOB Genel Kurulu ile sonlanacak.

Bu iki yıllık çalışma dönemimiz sürecinde ülkemiz zor ve karanlık günlerden geçti. Yalnızca şu son 6 aya baktığımızda; 7 Haziran Seçimi, Suruç katliamı, 1 Kasım seçimi, 10 Ekim Ankara katliamı, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesi, gazetecilerin tutuklanması yaşadıklarımızdan bir kısmını gösteriyor.

Genel Kurullar sürecimiz, yalnızca Ortadoğu’yu yakan bir savaşın değil ülkemizin doğusunda yaşanan bir savaşın gölgesinde başlıyor. İktidar, gücünü kaybetmemek uğruna tüm ülkeyi ateşe veriyor. Cizre’de, Sur’da ve daha birçok yerde uygulanan ablukada onlarca insanımız hayatını kaybediyor, günlerce evlerinden çıkamıyor ya da göçe zorlanıyor. Katliamlar, gözaltılar, tutuklamalarla ülkemiz faşizmin en derin halini yaşıyor.

İşte böyle bir dönemde, Türkiye’nin en önemli soluk alma alanlarından biri olan Birliğimiz ve bağlı Odalarımız genel kurul sürecine giriyor.

Sevgili Arkadaşlar,

43. Döneminde de TMMOB, çalışmalarını emperyalizmin günümüzdeki uygulamalarına karşı, kapitalizmin dünyasına karşı, başka bir dünyanın ve başka bir Türkiye’nin mümkün olduğunu savunarak sürdürdü. İktidarın baskı ve zulüm politikalarına karşı sinmedi, mücadeleyi büyüttü. TMMOB ve bağlı Odaları, bu çalışma döneminde de alanlarda, kürsülerde meslekten, yaşamdan, insandan yana sözünü söyledi.

Sevgili Arkadaşlar,

Bu mücadele çizgimizin bir gereği olarak Yönetim Kurulumuz 1 Ağustos 2015 tarihli toplantısında; “7 Haziran Genel Seçimleri sonrası AKP eli ile oluşturulan siyasi atmosfer içerisinde Suruç Katliamı ile başlayan ve ülkemizin savaş, şiddet, baskı ortamı içerisine sokulması ile devam eden, insanlarımızın öldürüldüğü karanlık gidişata dur demek için; savaşa karşı barışı; baskı, şiddet ve zora karşı demokrasiyi hakim kılmak için; insanımızın kardeşçe bir arada yaşamasını savunmak için; eşit, özgür, demokratik, laik, bağımsız bir Türkiye mücadelesini yükseltmek için; bölgemizde emperyalist işgal ve savaş politikalarına karşı halkların kardeşliğini büyütmek için kapalı salon/açık hava toplantılarının düzenlenmesine, emek meslek örgütleri ve demokrasi güçleri ile ortaklaşa eylem ve etkinliklerde bulunmak üzere görüşmelerde bulunulmasına; bunlara yönelik her türlü iş ve işlemi gerçekleştirmek konusunda Yürütme Kuruluna görev ve yetki verilmesine” karar verdi. Bu çerçevede yürütülen çalışmalar sonrası DİSK, KESK, TMMOB ve TTB olarak 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara’da Sıhhiye Meydanı’nda “Savaşa İnat Barış Hemen Şimdi, Emek Barış Demokrasi Mitingi” gerçekleştirilmesini de 3 Ekim 2015 tarihli Yönetim Kurulu toplantımızda karara bağladık.

Bu kararı aldığımızda, ülkemizde yaşanan baskıcı ortama, artan şiddet olaylarına, ölümlere, ülke içinde yaşanan kamplaşmaya karşı bir nefes olmak, ülkemize ve insanımıza bir soluk alanı kazandırmak, barışın sesini Ankara’dan tüm Türkiye’ye duyurmak için yola çıkmıştık.

Ne var ki, Türkiye’nin dört bir yanından barış için, demokrasi için, emeğin gücü için gelenlerin toplandığı Ankara Garı önünde 10 Ekim’de 10.04’de patlatılan iki bombayla barış sesleri, kardeşlik türküleri kana bulandı. Türkiye tarihinin en büyük katliamında 100 arkadaşımız hayatını kaybetti, yüzlercesi yaralandı.

Bilinmelidir ki; Türkiye tarihinin en kanlı saldırısının tüm sorumluları ile bu katliamı engelleyecek önlemleri almayan kamu görevlilerinin ve siyasetçilerin hesap vermesi için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. TMMOB’yi önümüzdeki çalışma döneminde bekleyen en önemli görevlerden biri de budur.

Katliamda kaybettiğimiz canlarımızı unutursak, tarihimizin bu en büyük katliamını unutturursak yüreğimiz kurusun.

Sevgili Arkadaşlar,

Meslek alanları üzerinden Türkiye gerçeklerini okuyan ve toplumu bilgilendiren, merkezi ve yerel iktidarların uygulamalarının toplum yararına yapılması için öneriler geliştiren ve bunların yaşama geçirilmesi için mücadele eden TMMOB; 43. dönemde de bağlı odaları ile birlikte "siyaset" yapmayı sürdürdü. Örgütümüz, bir dönemde iki yüzü aşkın panel, sempozyum, kongre, kurultay vb. etkinlikler ile kamuoyu önüne çıktı. Onlarca görüş yayımlandı, yüzlerce açıklama yaptı.

Bu çalışmaları nedeniyle TMMOB, bir kez daha siyasal iktidarın hedefi oldu. Tüm ülkeyi rant alanı olarak gören iktidar, bunun için gerekli düzeni hazırlamak amacıyla İmar, İskân, Kültür ve Tabiat Varlıkları, Çevre yasalarında yapmak istediği değişiklikleri içeren torba yasanın içinde Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yasası’ndaki değişikliği de bir kez daha gündeme getirdi.

Torba yasanın gündeme gelmesiyle birlikte 9 Şubat 2015’de Türkiye’nin dört bir yanından 8 ana kol üzerinden “Ülkemize, halkımıza ve mesleğimize sahip çıkıyoruz” yürüyüşü başlattık. 14 Şubat’ta Ankara’da TMMOB Olağanüstü Genel Kurulunu toplayarak, örgütlülüğümüze karşı girişilen saldırıları boşa çıkaracağımızı sokaklarda, alanlarda haykırdık. Genel Kurul Sonuç Bildirimizde bir kez daha “AKP gericiliği, piyasacılığı ve diktasına teslim olmayacağız. AKP’nin cumhuriyet, emek, demokrasi, laiklik düşmanı dinci-mezhepçi faşist diktatörlük yönelimine karşı direnmeye devam edeceğiz” vurgusunu yaptık.

Sevgili Arkadaşlar,

Mesleki, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda ülkemizdeki mühendis, mimar ve şehir plancılarını temsil eden TMMOB; 43. döneminde de, üyelerinin hak ve çıkarlarını halkımızın çıkarları temelinde korumak ve geliştirmek, mesleki, sosyal ve kültürel gelişmelerini sağlamak ve mesleki birikimlerini toplum yararına kullanmalarının zeminini yaratmak çabasını ısrarla sürdürdü.

TMMOB 43. döneminde de; "Mesleğimize, örgütümüze, halkımıza, ülkemize sahip çıkıyoruz" sözünü her yerde söyledi. Üyelerinden aldığı güçle, demokratik mesleki bir kitle örgütü olmanın gereklerini, bilimi ve tekniği halkın hizmetine sunulması temelinde yerine getirmeye çalıştı. Bu çabaları baltalama girişimlerine karşı da omuz omuza direneceğini dosta düşmana tüm örgütlü üyeleri ile birlikte gösterdi.

Meslek alanları ile her türlü konuda görüş oluşturma ve bunları kamuoyu ile paylaşma çalışmalarını eleştirel olduğu kadar yeni açılımlar sağlayacak şekilde sürdüren TMMOB; 43. döneminde merkezi olarak, Engelli Mühendis Mimar Şehir Plancıları Sempozyumunu, İş Güvenliği Uzmanları Kurultayını, Bilirkişilik Çalıştayını, Kadın Kurultayını, Kadın Sempozyumunu, Enerji Sempozyumunu, Sanayi Kongresini; İKK’ları aracılığı ile Zonguldak’ta, Samsun’da, Bursa’da, Adana’da ve Gaziantep’te kent sempozyumlarını gerçekleştirdi.

Sevgili Arkadaşlar,

TMMOB; 43. döneminde de, özgürlüğü, adaleti, demokrasiyi, eşitliği savundu. İktidar gücünün baskısı karşısında düşünce ve ifade özgürlüğünün sağlanması için mücadele etti, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdi. Yeri geldiğinde karanlığın karşısında aydınlığı temsil etmekten asla geri durmadı. TMMOB’nin kadrolarının sorumluluklarını yerine getirerek güzel günlerin hâkim kılındığı bir ülkenin yaratılması için harcadığı çabanın büyüklüğü herkesin malumudur.

Hep söylüyoruz: Bu ülkenin, bu ülke insanının TMMOB’ye ihtiyacı var. Baskının, zulmün arttığı; ülkenin yangın yerine çevrildiği bu karanlık günlerde, korkmadan, yılmadan gerçekleri haykırabilen bir TMMOB’ye gerçekten ihtiyaç var.

Bu yüzden, bu Genel Kurullarda Sevgili Başkanımız Teoman Öztürk ve arkadaşlarıyla başlayan TMMOB’nin geleneğini oluşturan anlayışın, yönetimler de dâhil her kademede vücut bulabilmesi çok önemli. Devrimci, demokrat, ilerici, yurtsever, çağdaş mühendis, mimar ve şehir plancılarının omuzları arasındaki mesafenin azaltılması ve ortak aklımızın, kolektif yapımızın kendisini yeniden üretmesi çok önemli.

TMMOB’yi TMMOB yapan, şimdiye kadar ayakta tutan, savrulmasına ve diz çökmesine asla izin vermeyen arkadaşlarımızın çalışma tarzına, inançlarına ve kararlılıklarına bu dönemde de her zamankinden daha çok ihtiyaç var.

Emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, barışın, adaletin yani insandan yana olan her fikrin ve fiilin içinde ve özünde olan bir TMMOB; bu ülkenin vicdanıdır. Vicdanların yok edildiği böylesine bir dönemde TMMOB’ye her zamankinden çok ihtiyaç var.

Bu ihtiyacın gereklerinin yerine getirileceğine inancım tamdır.

Gelecek güzel günler için,
Eşitlik ve özgürlük için,
Bir arada kardeşçe yaşamak için,
Gericiliğe ve karanlığa karşı aydınlığın yaratılması için,
Emperyalizme ve neoliberal politikalara karşı insanca bir yaşam için,
Demokratik, bağımsız, eşit ve gerçekten laik bir Türkiye için,
Bilim ve teknolojinin halkımızın hizmetine sunulması, mesleğimizin tüm güzelliklerinin hayatı yaşanabilir kılması için,

Şimdi hepimize düşen görev; örgütümüze sahip çıkmak, örgütümüzü güçlendirme; inanç, kararlılık ve emek ile TMMOB’yi geçmişin ayak izlerinden geleceğe doğru omuzlarımızda taşımaktır.

Sevgili Arkadaşlar,

TMMOB’nin 43. dönemi içerisinde örgütümüzün ilkeleri doğrultusunda görevini gereği gibi yapan oda yönetim, onur ve denetleme kurullarında görev yapan arkadaşlarıma; şube yönetim kurullarında ve temsilciliklerde görev alan arkadaşlarıma; İKK sekreterlerimize; işyeri temsilcilerimize; omuz omuza emek harcadığımız odalarımızın örgütlü üyelerine; çalışma gruplarında, kongre, sempozyum ve kurultaylarımızın düzenleme ve yürütme kurullarında görev alan arkadaşlarıma; Birlik ve oda çalışanı arkadaşlarıma, TMMOB çalışmalarında bize destek olan bilim insanlarına ve uzmanlara; büyük bir inanç ve özveri ile örgütümüze verdikleri katkılardan dolayı Yönetim Kurulumuz adına teşekkür ediyorum.

TMMOB genel kurullar sürecinin; mühendis, mimar ve şehir plancılarınca bir demokrasi şölenine dönüştürüleceğine; yapılacak seçimler sonucunda yönetimlere ve tüm kurullarımıza insandan, emekten, yaşamdan ve adaletten yana anlayışımızı sürdürecek arkadaşlarımızın getirileceğine inancım tamdır.

Büyük usta Nazım ne güzel söylemiş:

Düşmesin bizimle yola,
evinde ağlayanların gözyaşlarını ağır bir zincir gibi boynunda taşıyanlar.
Bıraksın peşimizi
kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar.

“Yolumuz açık olsun" diyor, hepimize kolaylıklar diliyorum.

 

Mehmet Soğancı
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı