5. BİLGİSAYAR MÜHENDİSLERİ KURULTAYI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

"Saygıdeğer Meslektaşlarım, Değerli Bilim İnsanları, TMMOB’ye Bağlı Odalarımızın Değerli Temsilcileri ve Kıymetli Konuklar,

TMMOB Yönetim Kurulu adına ve şahsım adına hepinizi en içten dostluk ve dayanışma duygularımla selamlıyorum.

Bu anlamlı buluşmanın, mesleki ufkumuzu genişletecek, toplumsal sorumluluğumuzu pekiştirecek verimli bir kurultay olmasını temenni ediyorum.

Bilgisayar Mühendisleri Odamız, birliğimizin en genç ve en dinamik bileşenlerinden biri olarak, bu yıl beşincisini düzenlediği kurultayla yalnızca teknik bir buluşma değil, aynı zamanda bilimin, mesleki ve toplumsal sorumluluklarımızın konuşulduğu bir zemin yaratıyor.

Ne yazık ki, Ankara’da aynı tarihte TMMOB çatısı altında düzenlenen ve benim de konuşmacı olarak katılmak zorunda olduğum bir başka önemli etkinlik nedeniyle aramızda olamıyorum.

Bu durumdan dolayı büyük üzüntü duyduğumu belirtmek isterim.

Ancak biliyorum ki, bu kurultay, Bilgisayar Mühendisleri Odamızın özverili çalışmaları ve siz değerli katılımcıların katkılarıyla amacına ulaşacak, mesleğimizin ve toplumumuzun geleceği adına önemli sonuçlar doğuracaktır.

Bu vesileyle, başta Bilgisayar Mühendisleri Odası yöneticileri olmak üzere, emeği geçen tüm meslektaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum.

Değerli Arkadaşlar,

Bizler, bilimin ve tekniğin halk için kullanılmasını benimsemiş bir örgütüz.

TMMOB, 70 yılı aşkın süredir mühendis, mimar ve şehir plancılarının hak ve çıkarlarını halkımızın çıkarları temelinde korumak ve geliştirmek, mesleki, sosyal ve kültürel gelişmelerini sağlamak ve mesleki birikimlerimizden açığa çıkan bilginin toplum yararına kullanılması için mücadele etmektedir.

Bu amaçla, mesleki alanlarımızla ilgili gelişmelerin ve politikaların sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel boyutlarını derinlemesine kavramak, yorumlamak ve toplumu bilgilendirmek için her dönem bir dizi etkinlik düzenliyoruz.

TMMOB çatısı altındaki mesleki uzmanlık alanlarının, dünya ve Türkiye ölçeğindeki sorunlara ilişkin politika belirleme ve çözüm önerme konusunda hızlı ve etkili biçimde bilgiye ulaşabilecekleri bir yapıya ulaşmasını amaçlıyoruz.

Binlerce yıllık medeniyet birikimimizin ortak ürünü olan bilginin, tekniğin ve teknolojinin kamusal niteliğinin göz önünde bulundurularak halkın ortak çıkarı için kullanılması gerektiğini her fırsatta dile getiriyoruz.

Bunu her şeyden önce meslek alanlarımızın en önemli sorumluluğu olarak görüyoruz.

Çünkü biliyoruz ki bilgi ve teknoloji, bir grubun, bir zümrenin elindeki bir ayrıcalık olmaktan çıkarsa ancak kamusal bir nitelik kazanabilir.

Ancak o zaman bilgi ve teknoloji sınırlarından kurtarılarak özgürleşebilir. Bu dünyanın, ülkemizin ve halkımızın ortak gelecek meselesidir.

Teknoloji, artık yalnızca üretim süreçlerini değil, siyasal, ekonomik, demokratik ve kültürel ilişkileri de doğrudan belirleyen bir güç haline geldi.

Bu nedenle, teknolojinin kamusal bir nitelik taşıması, toplumun ortak yararına erişilebilir ve paylaşılabilir kılınması gerektiğini katıldığımız her toplantıda, düzenlediğimiz her etkinlikte, yayınladığımız her raporumuzda ısrarla vurguluyoruz.

Ancak ülkemizde uzun yıllardır sürdürülen rant odaklı politikalar, bilgiyi ve teknolojiyi toplumdan uzaklaştırarak belirli çıkar çevrelerinin tekelinde bir ayrıcalığa dönüştürdü.

Gelinen noktada teknolojiye uyumlu altyapıların, platformların oluşturulması konusunda yatırım yapılmadığı ortada dururken, siyasi iktidar bilime ve teknolojiye değil, inşaat ekonomisine yatırım yapıyor.

Kent merkezlerinde kentsel dönüşüm diyerek rant amaçlı rezidanslar, AVM’ler yapılıyor. Kamu Özel İşbirliği projeleriyle gereksinim olsun olmasın her kente havaalanı yapılıyor, üniversite yapılıyor.

Kentin dış çeperlerinde ulaşılamayan devasa şehir hastaneleri yapılıyor. Amaç ne? Amaç inşaat ve enerji sektörlerindeki az sayıdaki şirketi kollamak. Yandaş bir avuç şirketi ihya etmek.

Gönül isterdi ki ülkemizde bilim, teknoloji, sanayi ve mühendislik altyapısının güçlendirilmesi; Ar-Ge ve Ür-Ge faaliyetlerinin, inovasyonun ve teknoloji yoğun üretimin desteklenmesi asli ekonomik önceliğimiz olsaydı.

Ne var ki, 1980’li yıllardan bu yana süren politik tercihler; üretimi, yatırımı, sanayileşmeyi, bilimi, mühendisliği ve hatta insanı ikincil hale getiren bir yapı oluşturmuştur.

Bilim ve teknoloji, neoliberal dönemin kar hırsıyla şekillenen bu düzende, emperyalist şirketlerin ve onun güdümündeki çokuluslu şirketlerin rekabetlerini güçlendirmek için sınırsız sömürü ve tahakküm için kullanılıyor.

Oysa bizler, bu ülkenin imkanlarıyla okumuş çocukları olarak, bilimin ve tekniğin savaş ve yıkım için değil, barış içinde bir arada yaşam için kullanılabileceğine, yeni buluşların ve inovasyonların çok uluslu şirketlerin kasalarını doldurmak için değil, insanlığın genel refahını artırmak için kullanılabileceğine inanıyoruz.

Teknolojik gelişmelerin, çalışmaktan tükenerek değil, özgürce üreterek yaşayabileceğimiz bir yaşam için kullanılabileceğine inanıyoruz.

İşte bu anlayışla, bilimsel bilgiye ve mühendisliğe dayalı, kamucu, eşitlikçi ve özgürlükçü bir üretim ve paylaşım modeli için mücadele etmeye devam edeceğiz. Çünkü bizler, yalnızca bilginin taşıyıcıları değil, aynı zamanda onu toplum yararına dönüştürmekle yükümlü olanlarız.

Değerli Meslektaşlarım,

İşte tam da bu nedenle, Bilgisayar Kurultayı gibi etkinlikleri son derece önemsiyoruz. Çünkü burada yalnızca teknik meseleler değil, mesleğimizin toplumsal işlevi, bilim etiği ve halktan yana duruşumuz da tartışılıyor, geliştiriliyor. Sizlerin bu çabaları, bizlere umut ve güç veriyor.

Hep birlikte, emeğin, bilimin ve halkın yanında yer alan bir mühendislik anlayışını büyüteceğiz. Teknolojiyi özgürleştirecek, bilimi toplumun ortak değeri haline getireceğiz.

Bu duygu ve düşüncelerle, kurultayın başarılı, verimli ve ilham dolu geçmesini diliyor; hepinizi bir kez daha TMMOB adına en derin saygı ve dostlukla selamlıyorum.

Emin Koramaz
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı"

Kurultayda; mesleki bilgi birikimini toplumun ortak yararını önceleyen mühendislik anlayışıyla buluşturularak, teknolojinin dönüştürücü gücünü demokratik, katılımcı ve özgürlükçü bir gelecek için nasıl kullanılabileceği konuşuldu. Bilişim teknolojilerinin üretim ilişkilerindeki rolü, temsili demokrasinin sınırlarını aşan katılım biçimleri, özgür yazılım ve ortak üretim kültürünün gelişmesi, mesleğin önümüzdeki dönemde üstlenebileceği sorumluluklar tartışmaların merkezinde oldu.

Ülkemizin içinde bulunduğu toplumsal, ekonomik ve ekolojik krizler karşısında, bilişim teknolojilerinin eğitimden hukuka, afet yönetiminden emek mücadelesine, mesleki denetimden toplumsal cinsiyet eşitliğine kadar tüm alanlarda yaratabileceği çözümleri birlikte değerlendirildi. Kurultay, akademisyenlerden öğrencilere, ücretli ve serbest çalışan meslektaşlarımızdan işsiz kalan mühendislere kadar geniş bir katılımla, deneyimlerin paylaşıldığı, ortak aklın üretildiği bir zemin oldu. Bu Kurultayla; hep birlikte, bilimi ve tekniği emekçi halkın hizmetine sunma kararlılığımızı bir kez daha güçlü bir şekilde ifade ettik.