DARBE ZİHNİYETİ 36 YILDIR SÜRÜYOR!

11.09.2016

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz 12 Eylül darbesinin yıldönümü dolayısıyla bir basın açıklaması yaptı.

Darbe Zihniyeti 36 Yıldır Sürüyor!

12 Eylül askeri darbesi üzerinden 36 yıl geçti. Emperyalizmin desteği ile emek, demokrasi ve halk düşmanlığı temelinde gerçekleştirilen; kapitalizmin neoliberal dayatmalarını ülkemize birinci elden sokan bu darbenin zihniyeti halen devam ediyor.

Darbenin ardından yapılan antidemokratik anayasa ve kurumlar ile emek düşmanı, sermaye yanlısı düzenlemelerin ve dinci gericiliğin yaygınlaştırılması uygulamaları , AKP iktidarı döneminde doruğa ulaşmıştır. Serbestleştirme, özelleştirme, sanayisizleştirme, tarımın tasfiyesi, esnek, güvencesiz, taşeron çalışma biçimleri, sendikasızlaştırma, eğitim ve sağlık alanlarında yürütülen neoliberal “dönüşüm” operasyonları ile ülkemiz ve halkımız yerli-yabancı sermaye güçlerinin sınırsız ve dizginsiz sömürüsüne terk edilmiştir.

12 Eylül faşist darbesinin halk düşmanı uygulamaları bugün halen kendini göstermektedir. Darbenin darağaçlarında, cezaevlerinde, sokaklarda gerçekleştirdiği katliam ve baskı bugün AKP eliyle sürdürülmektedir.

Bugün, 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin ardından, AKP'nin sivil ve fiili darbesi ülkemizde taze yaralar açmaktadır. Ülkemiz Kanun Hükmünde Kararnameler ile yönetilir hale gelmiş, bir gecede binlerce insanın hayatı haksız ve hukuksuz olarak karartılmıştır. Darbeye ve Cemaate muhalif olan; ilerici, aydınlık beyinli akademisyenlerin, öğretmenlerin, doktorların, mühendis, mimar ve şehir plancılarının karşı karşıya olduğu tehlike korkutucu boyutlara ulaşmıştır. Sudan sebeplerle terörle ilişkilendirilen kamu görevlilerinin uğradıkları haksızlıklar, darbe zihniyetinin devam ettiğinin ve büyüdüğünün en büyük kanıtıdır.

Belediyelere atanan kayyımlar, halkın kendini yönetme iradesine yani demokrasiye vurulan en büyük darbelerden biridir. İşte bu yüzden;15 Temmuz'da darbenin püskürtüldüğü doğru ancak demokrasinin kazandığını söylemek baştan aşağı yanlıştır. Halkın seçme seçilme hakkının gaspedilmesi kabul edilemez.

İçerisinde bulunduğumuz OHAL ülkemizin içinde bulunduğu yönetsel krizin göstergesidir. OHAL uygulamaları, tıpkı 12 Eylül döneminde olduğu gibi halklarımızın temel hak ve özgürlüklerine el koyulması anlamını taşımaktadır.

Ülkemizin aydınlık geleceğinin gerici, dinci faşizm tarafından karartıldığı, patlayan onlarca bomba ile halkımızın yaşam hakkına ket vurulduğu bir dönemden geçmekteyiz. İnsanca yaşanacak bir Türkiye umudumuz, tüm bu kara bulutlara rağmen gücünü korumaktadır. Bilimin, aydınlığın, emeğin, laikliğin ve bağımsızlığın kazanılması; darbelerin ve darbecilerin hesabının verildiği bir Türkiye için mücadelemiz sürecektir

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği bilimsel-teknik mesleki gerekliliklere, örgütlülüklerimize ve tüm halkımıza yönelik saldırılara karşı; eşit, özgür, demokratik, laik, tam bağımsız, barış içinde bir Türkiye'yi savunmaya devam edecektir.

Askeri ve sivil darbeciler yenilecek emekçi halklarımız kazanacaktır!

Emin Koramaz
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı