EMİN KORAMAZ YAZDI: UMUT KAZANACAK!

12.05.2023

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, 12 Mayıs 2023 tarihli BirGün Gazetesi'ndeki köşesinde, 14 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri üzerine yazdı.

UMUT KAZANACAK!

Önümüzdeki pazar ülke tarihimizin en önemli seçimlerinden birisi yapılacak. Gerek 20 yılı aşkın süredir ülkeyi yöneten iktidar partisinin kamplaştırıcı dili, gerekse ülkenin geleceğine ilişkin birbirinden apayrı yönetim vaatleri nedeniyle bu seçimler bir tür referanduma dönüşmüş bulunuyor. Zira cumhurbaşkanlığı adaylığı konusundaki saflaşmalar da bu toplumsal cepheleşmeyi açık biçimde ortaya koyuyor:

Bir yanda tek adam rejiminin dışlayıcı, ayrımcı, baskıcı, gerici politikalarının artırılarak sürdürülmesinden yana olanlar var, diğer tarafta ise toplumun asgari demokratik değerler ve hukuk kuralları ışığında yönetilmesinin zemininin yaratılmasını isteyenler var.

Depremin yarattığı büyük toplumsal trajedinin gölgesinde yürüyen seçim kampanyası sırasında gördük ki, siyasi iktidarın bu ülkenin geleceğine ilişkin herhangi bir vaadi kalmamış.

İktidarın tüm seçim propagandası, toplumun geniş kesimlerini hedef göstermek, ülkeyi tehdit etmek üzerine kurulmuş durumda. Halkı kendi yokluğuyla korkutarak oy isteyen bir iktidarın ülkenin gerçek potansiyelini açığa çıkartacak bir gelecek kurması mümkün değildir.

NE İÇİN OY VERECEĞİZ?

Yıllardır baskı ve sömürü politikaları altında ızdırap içinde yaşayan bu ülke halkı artık ferahlamaya, huzura ve özgürlüğe ihtiyaç duyuyor. Toplumun her kesiminin yıllardır bize dayatılan bu yönetim anlayışından kurtulmak için yeterli gerekçesi var ve 14 Mayıs’ta bunun için sandık başında olacak.

Yıllardır hayatın her alanında eşitsizlikler yaşayan, aile içinde ve sosyal hayatta istismarın ve şiddetin hedefi olan kadınlar eşitliklerinin ve can güvenliklerinin hukuksal güvenceye kavuşturulması için oy verecekler.

Baskıcı, yasakçı politikalarla hayat neşesi ellerinden alınan, gelecek kaygısıyla hayata atılmaya zorlanan gençler özgürce eğlenebilecekleri, özgürce yaşayabilecekleri, geleceğe güvenle bakabilecekleri bir ortam için oy verecekler.

Sınırsız sömürü koşulları altında emeği, alın teri gasp edilen, güvenliksiz koşullarda güvencesi biçimde çalışmaya zorlanan işçiler emeklerinin karşılığını alabilecekleri bir çalışma yaşamı için oy verecekler.

Liyakatsiz atamalarla önü kesilen, ekonomik ve özlük hakları her yıl daha da budanan, yoksulluk sınırında yaşamaya zorlanan kamu emekçileri, özlük haklarının iyileştirilmesi ve eşit işe eşit ücret talepleri için oy verecekler.

Yıllarca emek verdikleri, vergi ve prim ödedikleri devlet tarafından açlık sınırının atında maaşlarla yaşama mücadele veren emekliler insanca yaşayabilecekleri koşullar için oy verecekler.

Mazottan gübreye, tohumdan yeme kadar her şey pahalanırken büyük emeklerle ürettiğinin, yetiştirdiğinin karşılığını alamayan, uluslararası tekellerin insafına terk edilen çiftçiler alınterinin karşılığı için oy verecekler.

Yıllardır uygulanan neoliberal politikalar nedeniyle emeği değersizleştirilen, asgari ücret koşullarında çalışmaya zorlanan, yurt dışına gitmeye itilen mühendis, mimar ve şehir plancıları meslek haklarının korunduğu, kalkınan, gelişen ve hakça bölüşen bir üretim ekonomisi için oy verecekler.

20 yılı aşkın zamandır kimliği, inancı, yaşam tarzı nedeniyle dışlanan, hor görülen, yok sayılan, şiddete maruz kalan tüm kesimler eşit yurttaşlık hakları için oy verecekler.

Önümüzdeki seçimler, bize dayatılmak istenen baskıcı, zorba, kötü yaşam koşullarına karşı başka bir yaşamın filizlenebilmesi için bize bir kapı aralıyor. Bu kapıyı sonuna kadar açıp ülkemizin geleceğini aydınlatacak umut ışığının tüm ülkemize egemen olmasını sağlayacağız. Ve mutlaka biz kazanacağız!