GEZİ DAVASI TUTUKLARI DERHAL SERBEST BIRAKILMALIDIR

GEZİ DAVASI TUTUKLARI DERHAL SERBEST BIRAKILMALIDIR

Ülke tarihimizin en kitlesel halk hareketlerinden birisi olan Gezi Direnişi, aradan geçen 10 yıla rağmen ülkemizin gündeminde ve iktidarın hedefinde yer almaya devam ediyor. Üzerinden geçen 10 yılı aşkın sürede Gezi Direnişi tarihe nasıl ki görkemli bir halk hareketi olarak geçtiyse, Gezi Direnişi’nde yer alan arkadaşlarımızı hedef alan Gezi Davası da tarihe “hukuk ayıbı” olarak geçmiştir.

Bilindiği gibi, aralarında TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Mücella Yapıcı, Şehir Plancıları Odamızın Onur Kurulu üyesi Tayfun Kahraman ve Mimarlar Odamızın Hukuk Müşaviri Can Atalay’ın da bulunduğu arkadaşlarımız daha önce iki kez beraat ettikleri suçlamalar nedeniyle 25 Nisan 2022 tarihinde bu yana cezaevinde tutulmaktadır.

Bir kez daha altını çizmek isteriz ki arkadaşlarımızın tutuklanmasına gerekçe gösterilen suçlamalar, mesleki sorumlulukları ve Oda görevleri gereği yaptıkları eylem ve etkinliklerdir. Parka sahip çıkmak, ağaçların kesilmesini önlemek, kentsel mekanları korumak, kamusal faydayı savunmak hiçbir toplumda ve hukuk sisteminde suç değil, tam tersine, bir yurttaş sorumluluğu ve bilincidir. Siyasi iktidar, Gezi Direnişi sürecindeki kendi suçlarını örtbas etmek ve Geri Direnişinden intikam alabilmek için milyonlarca kişinin katıldığı eylemleri organize bir suç ve darbe girişimi olarak göstermeye çalışmaktadır.

Arkadaşlarımızın hukuki değil, iktidarın isteği üzerine siyasi nedenlerle cezaevinde tutulduklarının en somut örneklerinden birisi de milletvekili seçilen Can Atalay’ın Anayasa’ya ve yasalara aykırı olarak cezaevinden çıkmasına engel olunmasıdır. Seçimlerin üzerinden geçen 2 aylık süreye rağmen Yargıtay Ceza Dairesi Can Atalay hakkında tahliye kararını keyfi biçimde bekletmektedir.

Kararın bekletilmesine gerekçe olarak gösterilen Cumhuriyet Başsavcılığı Tebliğnamesi nihayet 7 Temmuz 2023 tarihinde yayınlanmıştır. Söz konusu tebliğname ne yazık ki mahkeme kararını onaylamakta, tutuklulukların devamını istemektedir. Tümüyle dayanaksız iddialara ve keyfi yorumlara dayanarak kaleme alınan tebliğname mevcut hukuksuzluğun tescillenmesi ve adaletsizliğin sürmesi anlamına gelmektedir. Yargıtay hukuksuzluğa ve bu adaletsizliğe derhal son vermeli, tüm arkadaşlarımızı derhal serbest bırakmalıdır.

EMİN KORAMAZ

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı