İMO: TEKNİK PERSONELDEN TASARRUF OLMAZ!

20.05.2024

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası “Tasarruf Tedbirleri ile İlgili 2024/7 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi” üzerine 20 Mayıs 2024 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, 13 Mayıs Pazartesi günü açıkladıkları tasarruf paketi, 17 Mayıs tarihli Resmi Gazete‘de “Tasarruf Tedbirleri ile İlgili 2024/7 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi” olarak yayımlandı.

Söz konusu Genelge’de ilan edilen tasarruflardan birçoğunun gerçekçi bir tasarrufa hizmet etmediği, kamu kurumlarında son yıllarda dikkat çeken israf tartışmaları nedeniyle kamuoyunun tepkisini dindirmeyi amaçlayan makyajlama çabası olarak kaldığı, ancak yapılan tasarrufun asıl hedefinin kamu çalışanlarına ve kamu hizmetine ilişkin olduğu görülmektedir. Buna göre üç yıl boyunca kamuda emekli olanlar kadar yeni personel istihdamı alınacağı, kamuda sadece emekli olanların yerine yeni kadro verileceği belirtilmektedir.

Öncelikle altını çizerek belirtmek gerekir ki kamu hizmetleri ticari bir mal değildir ve bu hizmetlerden yapılacak tasarrufun gerçek anlamı kamucu politikaların tamamıyla tasfiye edilerek halkın faydalandığı hizmetlerin niteliğinin ve niceliğinin azaltılmasıdır. Eğer kamu harcamalarında gerçekten bir tasarruf edilmek isteniyorsa, yapı işlet devret modeliyle yapılan yolcu garantili havalimanları, hasta garantili hastaneler, geçiş garantili otoyol ve köprülere harcanan kaynaklar başta olmak üzere, kamunun ihtiyacı olmaması rağmen yapılan harcamalara, özel şirketlere yapılan vergi aflarına vb. dönüp bakılması daha yerinde olacaktır.

Kamu hizmetleri arasında mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı hizmetleri ise ayrı bir önem taşımaktadır. Ülkemizde mühendislik disiplinlerinin halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından ne kadar hayati olduğu, yaşadığımız son 6 Şubat Depremleriyle acı bir şekilde yeniden görülmüştür. Özellikle, bu hizmetlerin, kamu gücü marifetiyle sunulmasının önemi açık bir şekilde anlaşılmış olması gerekir.

Bilinmelidir ki mühendislik hizmetlerinden yapılacak tasarrufun maliyeti çok daha büyük olacaktır. Kamu tarafından sağlanmayan her mühendislik hizmeti enerji kaybına, maliyet artışına, israfa ve güvenlik açığına yol açmaktadır.

Halihazırda kamuda ciddi bir mühendis istihdamı açığı söz konusudur. Odamızın 2021 yılında “Türkiye`de İnşaat Mühendisleri Gerçeği: İş, İstihdam ve İşsizlik” raporuna göre her on mühendisten yalnızca ikisi (yüzde 18,8) kamuda istihdam edilmektedir. Mevcut koşullarda bile eksik istihdamla verilen mühendislik hizmetinin denetim ve kontrol zafiyetinin yarattığı ekonomik kayıp ekonomi yönetiminin öngördüğü “tasarruftan” çok daha büyüktür.

Kamuda mühendis istihdamının daha da azalması, deprem başta olmak üzere afetlere karşı yerel yönetimlerin faaliyetlerini olumsuz yönde etkileyecek, verilmesi zorunlu olan mühendislik hizmetlerinin taşeron aracılığıyla sağlanması yoluna gidilecektir ki bu da mühendislik hizmetlerinin doğru ve güvenilir bir şekilde sağlanmasında zafiyetlere yol açacaktır.

Halkın can ve mal güvenliği, kamuda tasarruf adı altında tehlikeye atılmamalıdır. Aksine;

  • Kamu kurumlarında, yatırımcı kuruluşlarda, belediyelerde kadro açıkları ivedilikle doldurulmalı, kamu kurumlarında zaafa uğratılan mühendislik-kontrollük hizmetleri yeniden tesis edilmeli, personel alımlarında yandaşlığa son verilerek liyakate önem verilmeli, sözlü sınav kaldırılmalıdır.
  • Depreme hazırlık, zorunlu bir kamu görevi ve hizmetidir. Bu çerçevede yerel yönetimler dahilinde bina, altyapı izleme ve inceleme birimleri oluşturulmalı, gerek envanter çalışmaları gerekse iskân sonrası periyodik denetimleri yapılmalı, bu işler için mühendis istihdamı sağlanmalıdır.
  • Kamu ihalelerindeki anahtar teknik personel sayısı artırılmalı, işin gerekliliğine göre gerçekçi bir düzeye çıkarılmalıdır. Bu personelin çalıştırılıp çalıştırılmadığının kontrolüne önem verilmelidir.
  • Kamu görevlisi mühendislerin zaman içinde aşınan ücret ve özlük haklarına yönelik iyileştirmeler yapılmalıdır.
  • Kamu görevlisi mühendislerin çalışma dönemlerinde ücretlerini oluşturan kalemlerden biri olan ek ödeme oranları %180 ile %200 seviyesine yükseltilmeli ve emekliliğe yansıtılmalıdır.
  • Kamuda çalışan mühendislerin ücretlerinde meydana gelen gelir vergisi dilimine bağlı mağduriyet giderilmelidir.
  • Kamuda çalışan meslektaşlarımızın ek gösterge oranları yeniden düzenlenmelidir. Çarpan grubu değişen diğer meslek grupları gibi meslektaşlarımızın da emeklilikte hak ettiklerini alabilmeleri için çarpan grubunu bir üste çıkaracak yeni ek gösterge rakamları, 1. derecenin 4. kademesindeki mühendisler için 6400 olarak belirlenmelidir.
  • Teknik Hizmetler Sınıfı kapsamında Özel Hizmet Tazminatları belirlenen tavan oranı %160’tan %215-%260’a yükseltilmeli ve bu oran emekli aylık ücretlerine yansıtılmalıdır.
  • Kamu görevlisi mühendislere sorumluluklarının karşılığı olan risk ve sorumluluk tazminatı ödemesi yapılmalıdır.

Son yıllarda uygulanan hatalı ekonomi politikalarının bedelini halkın üzerine yükleyen, halkın can ve mal güvenliğini tehlikeye atan, kamu hizmetlerinin aksatılmasına ve kamu gücüyle yapılması gereken işlemlerde nitelik ve nicelik kaybına yol açarak daha büyük zarar edilmesine gebe olan bu Genelge’nin kabul edilebilir hiçbir yanı yoktur.

Depremler başta olmak üzere afetler nedeniyle her yıl çok sayıda yurttaşını kaybeden, ekonomik olarak büyük kayıplara uğrayan ülkemiz için asıl kurtuluş reçetesi kamucu politikalara dönülmesi ve kamu hizmetlerinin kâr/zarar hesabıyla değil toplumun ortak çıkarlarına göre planlanmasıdır.

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu