METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI'NDAN SON YAŞANAN SEL VE TAŞKINLAR ÜZERİNE AÇIKLAMA

20.07.2017

Meteoroloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu, Trakya Bölgesi'nde ve İstanbul'da yaşanan taşkın ve sel felaketlerine ilişkin olarak 19 Temmuz 2017 tarihinde bir basın açıklması gerçekleştirdi.

KAMUOYUNUN DİKKATİNE

Meteoroloji Genel Müdürlüğünün günler öncesinden tahmin ve uyarılarını yaptığı yağışlı hava Salı günü Trakya Bölgesinde bazı yerleşim merkezlerinde ve İstanbul’da  taşkın ve sellere neden olarak yaşamı olumsuz etkilemiştir. Can kaybının olmaması sevindiricidir. Oluşan taşkın ve sellerden etkilenen herkese geçmiş olsun dileklerimizi iletiriz.

Ancak bu tip olayların gelecekte de yaşanmaması için bu afetin nasıl gerçekleştiği  masaya yatırılmalı ve gereken dersler çıkartılarak bundan sonra nelerin yapılması gerektiği kamuoyu ile paylaşılmalıdır.

18 Temmuz 2017 sabah saatlerinden itibaren Trakya ve İstanbul’u olumsuz etkileyen yağışlı hava , Yunanistan üzerinden geçerek ülkemize ulaşmış ve Yunanistan’da metre kareye yaklaşık 90 kg yağış bırakmıştır.  Basından izleyebildiğimiz kadarı ile Silivri ve İstanbul’da izlediğimiz hiçbir görüntü Yunanistan’da gerçekleşmemiştir. Bu durum oluşan taşkın ve seller ile  ilgili olarak yağış miktarı kadar başka şeylerinde sorgulanmasını zorunlu kılmaktadır.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü son yıllarda sahip olduğu teknolojiyi sürekli geliştirerek, uzun yıllardır sahip olduğu bilgi birikimi ile son derece başarılı bir şekilde bu olayı günler öncesinden tahmin etmiş ve 17 Temmuz 2017 saat 14.49 dan itibaren yağışlar nedeniyle oluşabilecek taşkın, sel, su baskınları, yıldırım, dolu yağışı ve ulaşımda meydana gelebilecek aksamalara karşı hem vatandaşlarımızı hem de yetkilileri uyarmıştır. Diğer bir ifade ile Meteoroloji Genel Müdürlüğü kurumsal görev ve sorumluluğunu sonuna kadar yerine getirmiştir.

Yapılan bunca uyarı neden etkili olamamıştır ? Bu soru her vatandaşımızın ve her kademede yetkilinin mutlaka kendine sorması gereken bir sorudur.

Biz Meteoroloji Mühendisleri Odası olarak bu soruyu kendimize sorduğumuz zaman ilk aklımıza gelen cevaplar şu şekilde olmuştur.

1-Ülkemizde hemen her yerleşim birimi Meteoroloji Biliminin gerçeklerinden uzak, iklimsel özellikler dikkate alınmadan yapılaşmaktadır. Bu durum yaşanılan sıkıntıları katlayarak arttırmakta ve ana neden olmaktadır.

2- Var olan ve sisteme yeni kazandırılan hiçbir alt ve üst yapı en az 100 yıl- 24 saatlik yağışa göre değildir.  Bu konuda alt yapı ve üst yapı ile ilgili tüm projeler yetkili kurum (Meteoroloji Genel Müdürlüğü) ve meslek odasından ( Meteoroloji Mühendisleri Odası) onay almalıdır.

3-Yeterli alt ve üst yapının olmamasına ölçüsüz betonlaşma  ve yeşil alanların daraltılması da eklenince yağan yağışın tamamı hemen akışa geçmekte ve bu durum ani taşkın ve sellere zemin hazırlamaktadır. Revize projelerle mevcut sistem kapasiteleri arttırılabilir.

4-Meteoroloji Genel Müdürlüğü teknolojik olarak uluslar arası standartları yakalamak için yeni yatırımlar ve atılımlar yaparken yerel yönetimler hem teknolojik hem de bilgi birikimi açısından yetersiz kalmaktadır.

5- Bu anlamda kurumlar arası senkronizasyon şarttır. Diğer bir ifade ile; Yerel Yönetimlerin, Meteoroloji Genel Müdürlüğünün yaptığı uyarıların önemini  anlayacak ve gerekli tedbirleri alabilecek kurumsal yapılaşmaya gitmeleri gerekmektedir.

Yoksa Meteoroloji Genel Müdürlüğünün yaptığı uyarılar kurumsal olarak görevini yerine getirmiş olmaktan öteye geçemeyecek ve Yerel yönetimlerin afet öncesi ve sonrası gerekli çalışmaları olmadığı için istenilen toplumsal yarar sağlanamayacaktır.

Özellikle İstanbul’da yaşanan görüntülerden sonra yetkililerin verdiği yağış değerleri ve beklenen hava durumu ile bilgiler çelişme göstermiştir.  Böylesine bir afet ortamında güveni sarsacak bu bir bilgi karışıklığı hoş olmamıştır. Yağış ölçümü ve hava tahmini ile ilgili kurum olan Meteoroloji Genel Müdürlüğünün bu konuda tek otorite  olarak kabul edilmesi ve bu kurumun resmi açıklamaları dışına çıkılmaması gerekmektedir.

Meteoroloji Mühendisleri Odası yaklaşık olarak yarım asırdan beri Meteoroloji’nin bir Bilim dalı olduğunu ve bu bilim dalının ülkemizdeki temsilcilerinin Meteoroloji Mühendisleri olduğunu söylemektedir.  Tüm dünyada 1950 li yıllardan beri “ Şehircilik Meteorolojisi ” meteoroloji biliminin bir alt uzmanlık disiplini olarak kabul görmüş olmasına rağmen ne yazık ki ülkemizde başta büyük metropoller olmak üzere hiçbir yerel yönetim bu bilim dalının sunduğu hizmetlerden yararlanma yoluna gitmemiştir.

Meteoroloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu olarak; bugüne kadar sahip  olduğumuz tüm mesleki bilgi birikimimizi;  ülkemizin daha da gelişmesi ve kalkınması için, bir daha  18 Temmuzlar yaşanmaması için, tüm bireylerin şehircilik meteorolojisinin dünyanın bir çok gelişmiş ülkesindeki toplumlara sunduğu hizmetler ve olanaklardan yararlanabilmesi için tüm paydaşlar ile  paylaşmaktan tarifsiz bir mutluluk duyacağımızı bildirir, saygılarımızı arz ederiz.

METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU