MMO: ARAÇ MUAYENE SÜRECİ, TEKNİK MUAYENE YETERSİZLİKLERİ GİDERİLEREK KAMUSAL BİR ANLAYIŞLA DÜZENLENMELİDİR
TMMOB Makina Mühendisleri Odası 7 Ocak 2025 tarihinde “Araç Muayene Süreci, Teknik Muayene Yetersizlikleri Giderilerek Kamusal Bir Anlayışla Düzenlenmelidir” başlıklı bir basın açıklaması yaptı.
Özelleştirme süreci
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı(ÖİB) 22.11.2024 tarihinde kurumsal internet sayfası üzerinden araç muayene istasyonlarıyla ilgili “Yatırımcılara Duyuru” başlığı ile şu duyuruyu yapmıştır:
“13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 35. maddesi kapsamındaki “1. Bölge ve 2. Bölge Araç Muayene İstasyonlarının Yapımı, Bakımı ve İşletilmesi Hizmetleri”nin, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde, “işin gereğine uygun sair hukuki tasarruflar” yöntemi kapsamında imtiyaz hakkı verilmesi suretiyle 20 (yirmi) yıl süreyle özelleştirilecektir.”
Bu konudaki teknik değerlendirmelerimize geçmeden önce araç muayene istasyonlarının özelleştirilmesine dair önceki süreci ve Odamızın yaklaşımını kısaca aktarmak isteriz.
Söz konusu istasyonların özelleştirilmesi 2004 yılında gündeme gelmiş ve Odamız 2004-2007 yıllarında Danıştay’da kamu yararına ve hukuka aykırılık gerekçeli birçok dava açmıştır. Bu davalardan bazıları şunlardır: Araç Muayene İstasyonlarının Açılması, İşletilmesi ve Araç Muayenesi Hakkında Yönetmelik’in iptali; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın (ÖİB) ilanı ve bu ilana dayanak kararın iptali; Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) Kararı’nın iptali; Rekabet Kurulunun araç muayene istasyonları hizmetinin özelleştirme suretiyle devrine izin verdiği kararın iptali; ÖYK’nin ikinci onay kararının iptali; Araç Muayene İstasyonlarının Açılması, İşletilmesi ve Araç Muayenesi Hakkında Yönetmelik’te Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 1, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 11, 12. ve 13.maddeleri ve Ek’lerinin iptali…
Ancak sonuçta bu kamu hizmeti kamu yararına aykırı bir şekilde özelleştirilmiş; birinci ve ikinci bölge araç muayene istasyonlarının yapımı, bakımı ve işletilmesi hizmetlerine ilişkin imtiyaz sözleşmeleri 15 Ağustos 2007’de imzalanmıştı. Bu sözleşmelerin süresi 14 Ağustos 2027’de sona erecektir.
Araç Muayene İstasyonlarının Açılması, İşletilmesi ve Araç Muayenesi Hakkında Yönetmelik’te “Araç muayene ihalesi için imtiyaz sözleşme süresi bitimi tarihinden en az 5 yıl öncesinde gerekli plan, proje, altyapı ve benzeri işlemler başlatılır ve yeni ihale en geç 15 Ağustos 2027 tarihine kadar sonuçlandırılır” hükmü yer almaktadır. Şimdi duyurusu yapılan yeni özelleştirme duyurusu bu nedenle yapılmaktadır.
İhale yöntemi ve tekelleşme
Şimdi yeniden gündeme gelen konunun iki farklı yönü ile değerlendirilmesi gerekir. Birincisi araç muayenelerini yapacak olan özel firmalar için yapılacak olan ihale yöntemi, ihale şartnamesi ve usulü; diğer yönü ise hayati bir konu olan kara araçlarının teknik kontrolü ya da muayene kriterleridir.
Kamusal olması gereken bir hizmet zaten yıllardan beri özelleştirilerek taşeronlaştırılmıştır. Taşeronların nasıl denetlendiği ise bilinmemektedir. Yapılan duyuru ile ÖİB’in başlatacağı ihale süreci şeffaf değildir. İhale şartnamesi ücreti 750 bin TL olarak belirlenerek sermaye dışı ilgili kesimlerin şartnameye ulaşması engellenmektedir.
Diğer yandan ihaleye teklif verecek isteklilerin en az 5 yıl süreyle araç muayene sektöründe işletici veya alt işletici olarak faaliyet göstermiş olması ve 5 yıllık bir periyot içinde en az toplam 1 milyon aracın muayene işlemini gerçekleştirdiğini tevsik eden belgeyi idareye sunması gerektiği duyurulmuştur. Bu koşulları sağlayacak olanlar zaten bellidir,“adrese teslim” yoluyla birçok alanda gördüğümüz üzere kayırmacı ve tekelleşmeyi koruyucu bir ihale yapılacağı anlaşılmaktadır. Konu Rekabet Kurumu süzgecinden nasıl geçmiştir, belli değildir. Bu hususlarda TBMM’de soru önergesi verildiği de bilinmektedir.
Teknik kriter sorunları
Teknik açıdan bir özetle de; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 8’inci ve 34’üncü maddelerinde belirtilen motorlu ve motorsuz araçların aynı Kanunun 35’inci maddesinde belirtilen muayenelerini yapacak olan gerçek veya tüzel kişilere ait muayene istasyonlarında AB’de geçerli olan 1996 tarihli 96/96/EC Muayene şartları ülkemizde 2007 yılında uygulanmaya başlanmıştır, fakat bu alandaki gelişme ve değişiklikler mevzuata yansıtılmamıştır.
Kamu yararı açısından değerlendirildiğinde bazı konuların 17 yıldır halen iyileştirilemediği, yurttaşların doğru ve sağlıklı bir kamusal hizmet alamadığı ortadadır. Önceki yıllarda bir araçta bakılacak olan kriterler bilinmekteydi ve araç muayene kriterleri internet yayınlanıyordu. Ancak 2021 yılından bu yana araç muayenelerindeki kusurlar tablosu Bakanlık kararıyla internet sitesinden kaldırıldı ve nelere bakıldığı tamamen bilinmemektedir. Araç kontrollerindeki birçok teknik konuda aksaklıklar ve yanlışlar olduğunu söyleyebiliriz.
Araç Muayene hizmetinin özelleştirilmesinin gerekçelerinden biri, trafikte can ve mal güvenliği konusunda fayda yaratacağıydı. Sormak gerekir, yıllar itibarıyla bu iddia karşılık buldu mu?
Mevcut durum ve sorunlardan bazı örnekler:
Kusurlar tablosu: 2007’den itibaren yayınlanan bu tablo, 27 Temmuz 2021 tarihinden sonra yayından kaldırılmış ve gerekçesi açıklanmamıştır.
Modern teknoloji eksikliği: AB ülkelerinde güncellenen 2009/40 EC çerçeve Direktifi olan/Periyodik araç muayenesi şartları mevzuatı ile 2014/45/EC muayene mevzuatı yürürlüğe girmediği için OBD (Diyagnostik) cihazı muayenelerde kullanılmamaktadır.
Elektrikli araçlar: Bu araçlar için özel denetim maddeleri bulunmamaktadır. Elektrikli ya da Hibrit Araç muayenelerinde nelere bakılacağı da bilinmemektedir.
Ağır taşıt denetimi: Kamyon, çekici ve römork gibi araçlarda fren testleri yüksüz yapılmakta, blokaj yeterli görülmekte, çekici el fren testi kamyon el fren testi gibi yapılmakta ve bu durum Uzak Doğu’dan yay kuvveti yetersiz imdatlı fren körüğü ithalatına ve “TIR park freni boşalması” kazalarına yol açmaktadır.
Hatalı sınıflandırmalar: 2021’e kadar yayınlanan Kusurlar Tablosunda, ayarsız kısa far, ağır ticari taşıtlarda hız sınırlayıcı iptali, öndeki üç camda cam filmi gibi sorunlar hatalı olarak “Hafif Kusur” kategorisine dâhil edilmiştir.
Yangın Algılama ve Söndürme Sistemleri: Araç Muayenelerinde 2019 yılından beri zorunlu olan 2005 model ve üzeri araçlarda zorunlu olmasına rağmen Yangın Algılama ve Söndürme Sistemleri kontrol edilmiyor. Kontrol tablosunda buna ilişkin kriterler bulunmamaktadır.
Fren Testleri: 2004 yılı ana mevzuatındaki Kusurlar Tablosunda çekici el freni performansı ile ilgili madde varken bugün neden bulunmamaktadır? Muayene, fren testleri yüklü olarak neden yapılamıyor?
Bu sorunlar yanı sıra giderilmesi gereken diğer hususlar şunlardır:
Şeffaflık ve tartışma ortamı: Araç muayene mevzuatının AB standartlarına uygun olarak hazırlanması ve ihale süreçleri kamuoyu ile paylaşılmalı, şeffaf bir ortamda tartışılmalıdır.
Mevzuat uyumu: AB’nin 2014/45/EC ve 2025 yılında devreye girmesi beklenen yeni mevzuatlarına uyum sağlanmalıdır.
Ağır taşıtlar için ek muayene ve Filo Mühendisliği tanımlaması: Almanya’daki SP modeline benzer şekilde, ağır taşıtlar için ek muayene prosedürleri geliştirilmelidir. İngiltere’de uygulanan sistem gibi araç filolarının düzenli bakım ve denetimini sağlayacak bir Filo Mühendisliği yapılandırılmalıdır. Makina Mühendisleri Odası tarafından eğitilip yetkilendirilecek bu Filo Mühendisleri, ağır taşıtlara Almanya’daki SP (Sicherheitsprüfung) benzeri ek bir Teknik Güvenlik Denetimi (TGD) yapmalıdır
Elektrikli araçlara özel denetim: Elektrikli ve hibrit araçlar için Kusurlar Tablosuna kapsamı daha geniş denetim maddeleri eklenmelidir.
AB standartlarına uyuma katkı sağlayacak bu adımların atılması, Türkiye’nin hem trafik güvenliği alanında ilerlemesine hem de halkın can ve mal güvenliğinin artmasına katkı sağlayacaktır.
Buradan bir daha tekrar ediyoruz: Denetim kamusal bir görevdir, halkın can ve mal güvenliği piyasanın insafına bırakılamaz. İktidarı kamusal görevini yapmaya, insanlarımızın can ve mal güvenliğini riske atacak adımlar atmamaya davet ediyoruz. TMMOB Makina Mühendisleri Odası olarak bu alanda her türlü görev almaya ve alanın düzenlenmesine katkıda bulunmaya hazır olduğumuzu ifade ederiz.
Yunus Yener
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı