SOMA DAVASI 15 NİSAN’A ERTELENDİ

13.04.2015

301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma katliamı davasının ilk duruşması 13 Nisan 2015 Pazartesi günü Akhisar Adliyesi’nde görüldü. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin de destek için hazır bulunduğu duruşma, 15 Nisan Çarşamba gününe ertelendi.

Duruşma salonuna sadece ismi listede yazılı aileler, avukatlar ve basın alındı. Salona baretle girmek isteyen aileler engellendi, madenci yakınlarından sinir krizi geçirenler oldu.

Duruşma 301 madencinin adlarının okunması ile başladı. Madenci ailelerinin tepkisi üzerine sanık avukatları duruşmayı terk etti. Daha sonra aileler ve avukatları “güvenlik” gerekçesiyle sanıkların duruşmaya getirilmemesine itiraz edince duruşma tıkandı ve itirazları değerlendiren mahkeme heyeti duruşmayı 15 Nisan’a bıraktı ve tutuklu sanıkların da duruşmada hazır bulundurulmasına karar verdi.

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel, Maden Mühendisleri Odası’nın şube başkanları, DİSK Başkanı Kani Beko, KESK Eş Başkanı Lami Özgen, TTB Merkez Konseyi Üyesi Fatih Sürenkök de Soma’da hayatını kaybeden madenci ailelerine destek ve sürecin takipçisi olmak için Akhisar Adliyesi’nde hazır bulundular.

Duruşma sonrası TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı tarafından DİSK, KESK, TMMOB ve TTB adına bir açıklama yapıldı.

 

SOMAYI UNUTMADIK! UNUTMAYACAĞIZ! UNUTTURMAYACAĞIZ!

Tarihimizin en büyük işçi katliamı tam 11 ay önce bu coğrafyada, Soma’da yaşandı.

Soma’da 13 Mayıs günü yaşanan bu facianın, bu katliamın sebebi, uygulamaya konulan özelleştirme, taşeronlaştırma, rodevans, örgütsüzleştirme, sendikasızlaştırma, köleci çalışma sistemi, kamu madenciliğinin yok edilmesi ve kamu kurumlarında uzun yıllar sonucu elde edilmiş olan madencilik bilgi ve deneyim birikiminin dağıtılması gibi neoliberal politikalardır.

Soma’da yaşanan kaza değil cinayettir. 301 maden emekçisinin ölümü kader değil katliamdır. Somada yaşanan facianın sebebi, madenciliği, mühendisliğin bilim ve tekniğinden uzaklaştıran ve mühendisi işverenin insafına bırakan yanlış madencilik politikalarıdır.

Türkiye’de özellikle AKP iktidarı döneminde uygulanan politikalarla üretim; teknik bilgi ve alt yapı olarak yetersiz, deneyimi ve deneyimli uzmanı bulunmayan kişi ve şirketlere bırakılmıştır. Kamusal denetimin de yeterli ve etkin bir biçimde yapılamaması iş cinayetlerinin Soma’da olduğu gibi katliama dönüşmesine neden olmuştur.

Bugüne kadar uyarılarımızın hiçbirini dikkate almayan hükümet; "Bu işin fıtratında var" diyerek bilim ve tekniğin karşısında olduğunu ilan etmiştir. Katliamın baş sorumlusu siyasi iktidardır.

Kuralsız ve denetimsiz çalışma yaşamına mahkum edilen emekçilerle birlikte mühendisler, mimarlar ve şehir plancıları da faciaların odağına konularak, sorumlu tutulmaya çalışılmaktadır. Bu ortamı yaratan gerçek sorumlular, devlet, hükümet, işyeri sahipleri bu şekilde kendilerini temize çıkarmaya çalışmaktadır.

Emek-meslek örgütleri olarak bizlere düşen görev, gerçek sorumlulardan hesap sorulması için mücadele etmektir. Soma faciasında yaşamlarını kaybeden meslektaşlarımızın ve işçilerin ailelerinin haklarını savunmak, aynı zamanda bundan sonraki katliamların önüne geçecek, yeni can kayıplarının engelleyecektir.

Soma faciası bizlere bir kez daha göstermiştir ki; kuralsız, esnek çalışma dayatması, resmiyette olup fiiliyatta olmayan sendikal anlayışlar, resmiyette olup gerçekte olmayan denetimler sürdüğü sürece facialar son bulmayacaktır.

Türkiye’nin en büyük işçi katliamının yaşandığı Soma katliamının bugün başlayan davasında gerçek sorumluların ortaya çıkarılması ve hesap sorulması için bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağız.

Bu konu ile ilgili başlattığımız ve yeni meclisin oluşmasına kadar sürecek olan imza kampanyasında da “Kaza, Kader, Fıtrat Değil Cinayet” diyerek iş cinayetlerinin durdurulmasını ve somut taleplerimizi paylaştık. Bu kampanyamıza ilgi her geçen gün büyüyerek artmaktadır.

Ayrıca Soma katliamının yıldönümünde 13 Mayıs 2015 tarihinde başta Soma olmak üzere ülkenin her yerinde emek meslek örgütleri olarak kitlesel basın açıklamaları yaparak gerçekleri kamuoyu ile paylaşacağız.

16 Mayıs 2015 Cumartesi günü Soma’da hep birlikte bir miting yaparak Soma halkı ve maden emekçileri ile birlikte “Kaza Değil Cinayet, Kader Değil Katliam” gerçeğini bir kez daha dile getireceğiz.

Yaşamını yitiren maden emekçilerini saygıyla anıyor, yakınlarına sabır diliyoruz. Gerçek sorumlular hesap verene kadar mücadeleye devam edeceğimizi bildiriyoruz.