TMMOB 6. KADIN KURULTAYI GERÇEKLEŞTİRİLDİ
TMMOB Kadın Çalışma Grubu tarafından ilki 2009 yılında düzenlenen TMMOB Kadın Kurultayı'nın altıncısı "Her Yerde Kadın" temasıyla 16-17 Kasım 2019 tarihlerinde İMO Teoman Öztürk Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi.
Türkiye'nin farklı illerinden çok sayıda kadın mühendis, mimar ve şehir plancısının katılımıyla gerçekleştirilen TMMOB KAdın Kurultayı, İnşaat Mühendisi Görkem Aygün'ün müzik dinletisi ile başladı. Kurultayın açılış konuşmalarını TMMOB Kadın Çalışma Grubu adına M. Işık GÜRBULAK ve TMMOB Yönetim Kurulu adına Ayşegül İBİCİ ORUÇKAPTAN yaptılar.
Kurultayın Divan Kurulu, Sonuç Bİldirgesi Komisyonu ve Önergeler Komisyonunun seçiminin ardından sırasıyla TMMOB Kadın Çalışma Grubu, Mardin, İzmir ve Trabzon Kadın Çalışma Grupları adına sunumlar geçekleştirildi.
Kurultayın ilk gününde yapılan basın açıklaması ile kadınların hayatın farklı alanlarında yüz yüze kaldıkları eşitsizlikler ve zorluklar dile getirildi.
Basın açıklamasına buradan ulaşabilirsiniz.
Basın açıklamasının ardından Kocaeli, Adana, Eskişehir, Bursa ve Malatya Kadın Çalışma Gruplarının sunumları gerçekleştirildi ve önergeler üzerine tartışmalar yapıldı.
Kurultayın ikinci günü Concencus filmi gösterimi ile başladı. Gösterimin ardından İstanbul, Diyarbakır ve İskenderun Kadın Çalışma Grupları adına sunumlar geçekleştirildi. Mühendis, Mimar, Şehir Plancısı Kadınların sorunlarına ve çözüm önerilerine eğilen TMMOB 6. Kadın Kurultayı 250 delegenin katılımıyla başarıyla sona erdi.
TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Ağşegül Oruçkaptan'ın açılış konuşması şöyle:
TMMOB 6. KADIN KURULTAYI
(16-17 KASIM 2019, ANKARA)
Değerli Kadın Arkadaşlarım, Sevgili Meslektaşlarım
Hepinizi Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yönetim Kurulu adına sevgi, saygı ve dostlukla selamlıyorum. Bu yıl 6.sını düzenlediğimiz TMMOB Kadın Kurultayına hepiniz hoş geldiniz.
TMMOB adına kurultayımızın organizasyonu için büyük emek harcayan TMMOB Kadın Çalışma Grubu’na ve yerel kurultaylarımızın örgütlenmesini sağlayan İl Koordinasyon Kurullarımıza huzurlarınızda teşekkür ediyorum.
Sevgili Kadınlar,
Zor günlerden geçiyoruz. Yoksulluk ve borç batağına düşen yurttaşlarımızın yaşama sevincini ve arzusunu yitirdiği günlerden geçiyoruz. Yaşama gücünü kaybedenlere sahip çıkamamanın, destek olamamanın üzüntüsünü ve utancını en derinlerimizde hissediyoruz.
Türkiye’nin dört bir yanında farklı biçimleriyle yaşanan bu acı tablonun yaratıcıları ise içinde bulunduğumuz durumun vahametini görmezden geliyorlar. Yaşadıkları konforlu hayatın büyüsü, gözlerini kör etmiş durumda.
Uzun zamandır devam eden derin ekonomik kriz nedeniyle halkın gerçekleriyle, iktidarın gerçekleri arasında derin bir uçurum oluştu. Tepedekiler, siparişe dayalı finansal veriler ile aşağıdakilerin durumunun ne kadar iyi olduğunu göstermeye çalışıyor. Enflasyonun tek haneye düşmesinden, cari açığın kapanmasından, ihracatın artmasından bahsederek halkı telkin etmeye çalışıyorlar.
Oysa halkın yasadığı gerçeklik bambaşka. Geçtiğimiz yıl ekim ayından bu yana Doğalgaza yapılan zam oranı %44, Elektriğe yapılan zam oranı ise % 57 oldu. Çarşıda, pazarda, marketteki zamların da bu oranlarda olduğunu görüyoruz. Özellikle temel gıda fiyatlarındaki fahiş fiyat artışları yoksul halkımızın yaşamını daha da zorlaştırıyor.
Fiyatlar bu kadar artarken, yaşanan ekonomik durgunluk nedeniyle işsizlik de hızla büyüyor. Mevsimsel olarak istihdamın en yüksek düzeyde olması beklenen yaz aylarında işsizlik oranı % 14 düzeyindeydi. Genç nüfusta ise bu oran yüzde 27’yi aştı. Şehrin en işlek caddeleri bile kapanan iş yerleriyle, boşaltılmış ofislerle dolu. İşsizlik ve yoksulluk içinde kıvranan halk, borçlarla ayakta kalmaya çalışıyor.
Hiç kuşkusuz kriz en çok kadınları vuruyor. Biliyorsunuz bu yıl 3.sünü gerçekleştirdiğimiz Kadın Sempozyumunda da ekonomik krizin genelde tüm kadınları, özelde de mühendis, mimar ve şehir plancısı kadınları ne kadar derinden etkilediğini irdelemeye çalıştık. Yatırımların tamamen durması, projelerin iptal edilmesi, reel sektörün tıkanması, kadın arkadaşlarımızı işsizlik, işten çıkarılacaklar listesinde ilk sıralarda yer alma, düşük ücretlerle çalıştırılma ya da işsizlikle tehdit edilerek ağır koşullarda çalışmaya zorlanma, evlenmemeleri, çocuk doğurmamaları yönünde baskı yapılarak psikolojik şiddete maruz kalma gibi pek çok tehditle karşı karşıya bırakıyor.
Hal böyleyken geçtiğimiz günlerde meclise sunulan bütçe teklifi ile halkın durumunu düzeltmek bir yana, yeni vergi teklifleriyle bütçenin yükü halkın üzerine yıkılıyor. Yandaşların vergi borçları bir kalemde silinirken, yandaş sermaye kesimlerine vergi afları ve ayrıcalıkları getirilirken emeğiyle geçinen bizlerin omuzlarımızdaki yük bir kat daha artırılıyor.
Halkımızın yaşadığı gerçekler ortadayken iktidar ve şürekâsı pembe bir tablo çizmeye çalışıyor. Bizler bu ülkenin okumuş, yetişmiş, aydın mühendis, mimar şehir plancıları olarak halkımızın gören gözü, duyan kulağı, dile gelen vicdanı olmakla yükümlüyüz. Doğru bildiklerimizi hiç çekinmeden söylemeye devam edeceğiz.
Sevgili Kadınlar,
17 yıllık iktidar döneminin her aşamasını tek adam rejiminin inşası için kullanan AKP, tek adam rejimi altında girdiği ilk yerel seçimlerde büyük bir hezimetle karşı karşıya geldi. Bu yenilgi, toplumun geniş kesimleri için büyük bir umut olurken, AKP’nin antidemokratik yüzünün bir kez daha açığa çıkmasına neden oldu.
Artık hepimizin bildiği gibi, AKP ne zaman kendi iktidarını tehlike altında görse, toplumsal muhalefeti polis şiddeti ve hukuki zorbalıklarla baskı altına alarak durumdan sıyrılmaya çalışıyor.
Yaz aylarından bu yana, AKP hem yerel seçim yenilgisini örtbas etmek, hem kendisine karşı sandıkta birleşen toplumsal muhalefeti parçalamak hem de parti içindeki çözülmeyi sınırlandırmak için Kürt Sorunu’nda hukuk dışı ve antidemokratik bir yönelimin içine girmiş bulunuyor.
AKP’nin bu yöneliminin en önemli adımlarından birisi HDP’nin elinde bulundurduğu Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediyelerine kayyum atanması oldu. Bu üç ilde ve sonrasında ilçelerde halkın büyük desteğiyle seçilen Belediye Başkanları, atanmış İçişleri Bakanının kararıyla görevden alınarak, yerlerine yine atanmış Valiler, kaymakamlar getirildi. Bölge halkının direnişine rağmen zaman içinde kayyum atanan belediyelerin sayısı hızla arttı.
Kayyum atanan belediyelerde eş temsiliyet ortadan kaldırıldı, belediyelerin bünyesinde kurulan kadın dayanışma evleri ve kadın merkezleri kapatıldı veya işlevsiz hale getirildi. Kayyumların da öncelikli hedefleri kadınlar oldu yani…
Atanmışların seçilmişler üzerindeki bu zorbalığı, AKP’nin demokrasiye ve halk iradesine bakışının özetidir. Bu anlayış, benzerlerini darbe dönemlerinde gördüğümüz faşizan bir yönetim zihniyetinin ürünüdür. Bu anlayışa hiçbir zaman teslim olmayacağız, boyun eğmeyeceğiz.
Bizler, bu ülkenin mühendis, mimar ve şehir plancısı kadınları, demokrasiye, halk iradesine ve hukukun üstünlüğüne olan inancımızı bugüne kadar her defasında açık biçimde dile getirdik. Bundan sonra da bu tutumumuzdan geri adım atmayacağız. Demokrasiyi, barışı ve adaleti savunacağız. Bizim bu değerleri savunma konusundaki cesaretimizin, onların bu değerleri ayaklar altına alma cüretinden daha fazla olduğunu göstereceğiz.
Sevgili Kadınlar
Laiklik karşıtı, dini değerler üzerinden yeni bir toplum yaratma sevdasında olan siyasal iktidar, eğitim, çalışma yaşamı, istihdam vb. toplumsal yaşamın tüm alanlarında gerici politikalarını kadınlar üzerinden yürütüyor. Bu gerici yaklaşımın bir sonucu olarak kadın cinayetleri her geçen gün artıyor. Kadınların bedenleri ve varlıkları üzerinde baskı ve “sahiplik” mekanizmaları kurulmak isteniyor.
Aile kutsallaştırılıp kadınlar, sokaktan, işyerlerinden ve tüm kamusal alanlardan uzaklaştırılmaya çalışılıyor.
Bu karanlık tabloda yapılan her bir kadın çalışması son derece önemli ve değerli… Zira ancak bir araya geldiğimizde ve sesimizi yükselttiğimizde kadın mühendis, mimar ve şehir plancılarının sorunlarını görünür kılabiliriz.
Kurultayımız;
TMMOB ve bağlı odalarında kadın üyelerin dayanışmasının daha güçlü hale getirilmesi ve kadın temsiliyetinin artırılması,
Toplumsal cinsiyet eşitliği ve farkındalığının başta TMMOB ve bağlı Odaları olmak üzere tüm toplum kesimlerince içselleştirilmesi,
Meslek ortamının ve demokrasinin olmazsa olmaz güvencesi olan Odalarımıza ve TMMOB’ye sahip çıkılması,
Sosyal adalet için, iş güvencesi için, eşit işe eşit ücret için, fırsat eşitliği için, işsizlik, yoksulluk ve şiddete karşı durmak için, gerici, ırkçı-şoven ve cinsiyetçi eğitime son verilmesi için, kadınlara yönelik sosyal, siyasal ve kültürel alandaki ayrımcılığın kaldırılması,,
Kamusal ve özel alanda kadına yönelik şiddetin son bulması yönündeki çalışmalarımızı düşünsel anlamda zenginleştirecek, eylemlilik süreçlerinin planlanmasına zemin hazırlayacaktır.
Biliyor ve inanıyorum ki gün boyunca yürüteceğimiz her tartışma, alacağımız her karar, TMMOB örgütlülüğünü ve kadın mühendis, mimar ve şehir plancılarının dayanışmasını büyütecek, yaşadığımız kentlere döndüğümüzde bizlere mücadele ve örgütlenme için özgüven ve cesaret aşılayacaktır.
Kurultayımızın başarılı geçmesini diliyor TMMOB Yönetim Kurulu adına bir kez daha hepinizi saygıyla, sevgiyle, dostlukla ve dayanışma ile selamlıyorum.