TMMOB AYDIN İKK: MECLİS'TE ACELE İLE GEÇİRİLMEK İSTENEN BU YASA, TOPLUMDAN KAÇIRILMIŞ BİR TALAN PLANIDIR!

24.06.2025

TMMOB Aydın İl Koordinasyon Kurulu ve KESK Aydın Şubeler Platformu, 19 Haziran’da TBMM komisyonundan geçirilmek istenen "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" üzerine ZMO Aydın Şubesi'nde 23 Haziran 2025 tarihinde "Savaşın Algıları Perdelediği Koşullarda Getirilen, Zeytinlikleri Yok Edecek Olan Yasa Değişikliği Anayasaya ve Yasalara Aykırıdır, İptal Edilmelidir" başlıklı bir basın açıklaması yaptı.

Açıklama metnini ZMO Aydın Şube Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Oymak okudu. Açıklama şöyle:

Basına ve Kamuoyuna:

SAVAŞIN ALGILARI PERDELEDİĞİ KOŞULLARDA GETİRİLEN, ZEYTİNLİKLERİ YOK EDECEK OLAN YASA DEĞİŞİKLİĞİ ANAYASAYA VE YASALARA AYKIRIDIR, İPTAL EDİLMELİDİR

Zeytin alanlarının adı belli maden şirketlerinden oluşan madencilik sektörünün rantı için yok edilmesi mi kamu yararıdır?

Doğanın, tarım, mera ve orman alanları ile 500 binden fazla nüfusun geçim kaynağını oluşturan Zeytinliklerin korunması mı kamu yararıdır?

“Daha önce 7 kez denenip, yükselen toplumsal tepki ile geri çekilen, Zeytinliklerin imara açılma düzenlemeleri, bu kez Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından, bir başka amaçla; ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak gerekçe gösterilerek yeniden gündeme getirildi.“

Yukarıda atılan başlık ve devamındaki iki paragraf, 21/9/2017 tarihli ve 30187 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan “Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” için yapmış olduğumuz basın açıklaması için yazdığımız metinden alınmıştır. O gün 8. Girişimi bertaraf etmek için bu satırları yazmışız. Bugün aynı içerikli teklif, daha da ağırlaştırılarak ve daha da yetkisi ve kapsamı artırılarak tekrar getirilmek istenmektedir. O gün de savaş koşulları varmış. Bu gün de savaş koşuları var. Ve yine aynı kurnazlıkla yasayı geçirmek istiyorlar.

Geçmişte yapılmak istenen bu değişiklikler için Danıştay “kamu yararı zeytinin korunmasındadır” diye karar verdi. Bugün ne değişti? Nedir bu ısrarınız. Savaş koşullarının ürettiği gürültü içinde yasayı geçirebileceğinizi mi sanıyorsunuz? 

YAŞAMI HEDEF ALAN BU YASA TEKLİFİ DERHAL GERİ ÇEKİLMELİDİR!

Evet, sevgili basın emekçileri, sevgili STK temsilcileri ve sevgili katılımcılar;

AKP iktidarı, bir kez daha sermayenin çıkarları uğruna doğayı, emeği, tarımı, köylüyü, halk sağlığını ve kamusal denetimi hedef alan bir yasa tasarısı ile karşımızda!

Yasa tasarısı 13 Haziran 2025’te Meclis’e sunulmuş ve 19 Haziran’da jet hızıyla komisyondan geçirilmiştir. Bu süreçte, bu yasa tasarısından doğrudan etkilenecek olan köylüler, üreticiler ve emekçiler, komisyon görüşmelerine alınmamış, Meclis’in kapısı halka kapatılmıştır.

Ama vazgeçmeyip tam 4 saat süren bir direnişin ardından, bir avuç köylü ve üretici, Meclis komisyonuna girmeyi ve seslerini duyurmayı başarmıştır. Buradan bu koca yürekli insanları saygı ile selamlıyoruz.

Bu mücadele, yalnızca bir bölgenin değil, Türkiye'nin dört bir yanındaki tüm yaşam alanlarının, tüm halkın, tüm emekçilerin mücadelesidir.

Zeytin kanununu da fiilen yok edecek olan bu "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi", doğrudan doğruya bir talan ve gasp yasasıdır.

Bu teklif aslında; tek bir torba ile Maden Kanunu’nu, Zeytincilik Kanunu’nu, Mera Kanunu’nu, Orman ve Çevre kanunlarını, Elektrik ve Enerji Piyasası Düzenlemeleri’ni birer birer hükümsüz kılmayı ve tüm planlama yetkisini toplumun faydasından çok şirketlerin çıkarlarını gözeten merkezi otoriteye devretmeyi hedeflemektedir.

Hazırlık süreci kapalı kapılar ardında; halktan, meslek örgütlerinden, bilim insanlarından, doğrudan etkilenecek milyonlardan gizlenerek yürütülmüştür. Ne bir kamuoyu istişaresi yapılmış ne bir uzman görüşü alınmıştır. Meslek kuruluşlarının, sendikaların, bilim insanlarının dışlandığı bir yasa süreci, halkın değil sermayenin çıkarlarını korur. Bu keyfilik, Anayasa'nın eşitlik ve katılımcılık ilkeleriyle açıkça çelişmektedir. Bu da bize açıkça göstermektedir ki yasa, şirketler için, şirketlerle birlikte yazılmıştır.

Bu yasa teklifi doğaya, emeğe, halk sağlığına, meslek etiğine ve kamusal haklara yönelik kapsamlı bir saldırıdır.

Çünkü;

Zeytinlikler maden şirketlerine, Meralar enerji projelerine, Ormanlar özel sermayeye, Köylünün, emekçinin geçim kaynakları ise belirsizliğe açılmaktadır.

TORBA YASA NE GETİRİYOR, NEYİ GÖTÜRÜYOR?

1- ÇED Süreci Etkisizleşiyor

Projeler için gerekli olan çevresel etki değerlendirme (ÇED) süreci devre dışı bırakılıyor.

Kurumların görüş süresi kısaltılıyor, yanıt verilmezse “olumlu” sayılıyor.

Yöre halkının ve toplumun itiraz hakkı pratikte ortadan kaldırılıyor.

2- Zeytinlikler Madenciliğe Açılıyor

Taşınabilir kabul edilerek zeytinlik alanlarda maden ve enerji projeleri yapılabilecek.

Danıştay’ın daha önce iptal ettiği yönetmelik değişikliği bu kez yasa ile geri getiriliyor.

3573 sayılı Zeytincilik Kanunu fiilen askıya alınıyor.

3- Meralar Enerji Projelerine Tahsis Ediliyor

RES, GES, HES ve JES projeleri için meralar kolayca tahsis edilebilecek.

Hayvancılığın belkemiği olan bu alanlar, kırsal yoksulluğu derinleştirecek şekilde tasfiye ediliyor.

4- Ormanlar ve Kamu Arazileri Sermayeye Açılıyor

Ormanlarda yatırımcılara uzun süreli, düşük bedelli kullanım hakkı veriliyor.

Ağaçlandırma, doğa koruma yükümlülükleri geriye itiliyor.

Akbelen gibi örnekler yasallaştırılmak isteniyor.

5- Acele Kamulaştırma Yaygınlaştırılıyor

2035 yılına kadar enerji projeleri için köylünün toprağı “acele” kamulaştırılacaktır.

Kamulaştırma artık kamu yararı için değil, özel şirketlerin önünü açmak için kullanılacaktır.

6- Kaçak Yatırımlara Af Getiriliyor

2024 öncesinde ruhsatsız yapılmış enerji ve maden tesisleri yasal hale getiriliyor.

Kaçak yapılaşma ödüllendiriliyor, hukuk devleti ilkesi zedeleniyor.

7- MAPEG’e Olağanüstü Yetkiler Tanınıyor

Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG), diğer kamu kurumlarının yerine karar verecek yetkilere kavuşuyor.

Görüş alınmadığında “olumlu” sayılacak uygulamayla, doğrudan şirketlerin çıkarını koruyan bir süper kurum yaratılıyor.

8- Yeni Üst Kurul ile Kurumsal Vesayet Kuruluyor

Kurumlar izin vermezse, Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın başkanlık edeceği bir kurul, tek başına izin verebilecek.

Yerinden yönetim, halk iradesi ve bilimsel görüş yok sayılıyor.

9- Yasa Teklifine Ekli Koordinatlar: Kişiye Özel Düzenleme

Teklifteki haritalar ve koordinatlar; Akbelen, Yatağan gibi somut bölgeleri hedef alıyor.

Bu yönüyle teklif, şirketlerin taleplerine özel olarak şekillendirilmiş “kişiye özel yasa” niteliğindedir.

10- İklim Kriziyle Ters Düşen Uygulamalar

Yasa, fosil bağımlılığı süren enerji ve maden projelerini teşvik ederek iklim krizini derinleştiriyor.

Türkiye’nin taraf olduğu çevre sözleşmeleriyle çelişiyor.

BU YASA HEPİMİZİ İLGİLENDİRİYOR!

Bu yasa yalnızca doğayı değil; geçimlik tarımı, kırsal ekonomiyi, halk sağlığını, bilimsel özerkliği, kamu planlamasını ve toplumsal adaleti de tehdit etmektedir.

TMMOB ve KESK TARIM ORKAMSEN olarak buradan uyarıyoruz:

Bu yasa geri çekilmelidir. Çünkü;

Doğa, meta değildir.

Mera, zeytinlik ve ormanlar yaşam alanıdır.

Bilimsel kurumlar, meslek örgütleri ve halk karar süreçlerinin dışında bırakılamaz.

Kamusal kararlar; kamu yararına, ekolojik dengeye ve sosyal adalete dayanmalıdır.

Bizler doğayı, emeği, halk sağlığını ve yaşam alanlarımızı savunmaya devam edeceğiz.

Tüm kamuoyunu bu yıkım yasasına karşı birlikte ses çıkarmaya çağırıyoruz!

Talipteyiz; Türkiye’de 40 ilde zeytin tarımı yapılıyor. Bu illerin mecliste 176 milletvekili var. Topraklarında zeytin tarımı yapılan bu illerin vekillerinden vekili olduğu halkın temsilcisi olmasını ve bu yasaya mutlaka hayır oyu kullanmasını istiyoruz. Ya bizim vekilimiz olacaklar, ya da maden şirketlerinin vekili! Eğer maden şirketlerinin vekili gibi davranırlarsa iline geldiğinde göreceği muameleye de hazır olmalıdırlar.

Zeytinliklerimiz siz yokken de vardı. Sizin yaşadığınız süre içinde de var olmalıdır. Çünkü siz yok olduktan sonra da var olmaya devam edecektir. O nedenle zeytinlikler hepimizindir. Herkesindir. Ve aynı zamanda hiç kimsenindir. Tam da bu nedenle hiç kimse zeytinliklere elini sürmemeli, kadim mirasımız olarak dünyaya ve çocuklarımıza kalmalıdır.

Zeytin ağacı ölümsüzdür. Diğer bir adı da ölmez ağaçtır.

Ölmez ağacı öldürmeyin!

Zeytinime, merama, ormanıma dokunmayın.

Ekmeğimizden, aşımızdan, doğamızdan, havamızdan, suyumuzdan; kısaca yaşam alanımızdan elinizi çekin!

TMMOB Aydın İl Koordinasyon Kurulu
KESK Aydın Şubeler Platformu