TMMOB BURSA İKK: HALKIN İRADESİ ENGELLENEMEZ! TUTSAKLAR DERHAL SERBEST BIRAKILSIN!

09.07.2025

 TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu, DİSK Bölge Temsilciliği, KESK Bursa Şubeler Platformu, Bursa Tabip Odası, 8 Temmuz 2025 tarihinde "Halkın İradesi Gasp Edilemez! Baskılara Boyun Eğmeyeceğiz!" başlıklı ortak bir basın açıklaması yaptılar.

Şehreküstü Meydanı'nda 18.30'da gerçekleştirilen ortak açıklama şöyle:

Bu ülkede her sabah yeni bir hukuksuzluğa uyanıyoruz. 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden bu yana belediyelere 160’ın üzerinde kayyum atandı. Yerellerde halk iradesi ortadan kaldırılarak, yerel yönetimlerin iktidarın kontrolü altına alınması sağlanmaya çalışıldı. Diyarbakır, Van, Batman, Mardin, Hakkâri belediyeleri derken 19 Mart 2025 tarihinde İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tutuklanması ile süreç başka bir boyuta taşındı. Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının öncesi ve sonrasında 10 ilçe belediye başkanı daha tutuklandı. Bu tutuklamalar Türkiye siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. En son İzmir Büyükşehir Belediyesi önceki dönem başkanı Tunç Soyer’in ardından, CHP Adana Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Antalya Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere gözaltına alındı.

İktidar yargı eliyle halkı ve siyaseti dizayn etme çabası içindedir. Yargı bağımsızlığının ortadan kalkması büyük bir tehlikedir.

Bugün görüyoruz ki, yargı, bir baskı mekanizması haline getirilmek isteniyor. Seçilmiş belediye başkanları, parti yöneticileri, emek ve meslek örgütlerinin yöneticileri, gazeteciler, akademisyenler, öğrenciler, toprağına sahip çıkmaya çalışan köylüler, emekçiler, haklarını arayan öğretmenler yargı sopasıyla susturulmaya çalışılıyor. İktidar; toplumsal muhalefeti zor araçlarını kullanarak susturmak istiyor. Gözaltı, tutuklama ve kayyım atamalarını hayali bilgi ve belgelerle yolsuzluk iddialarıyla normalleştirmeye çalışıyor, biz bu FETÖ taktiklerini çok iyi biliyoruz. Hukuk, adaletin terazisi olmalıdır, siyasetin değil.

İktidar tüm baskı ve dayatmalarına rağmen 23 yıldır bu ülkeyi teslim alamamıştır. “Devasa propaganda mekanizmalarına, algı çalışmalarına, yandaş medyasına ve siyasallaştırdıkları yargı sistemine rağmen toplumu susturamamıştı.

Cumhuriyet mitingleri, TEKEL direnişi, anayasa referandum süreçleri, Gezi eylemleri gibi pek çok kitlesel sokak eylemleriyle toplumsal muhalefet, iktidara siyasi travmalar yaşatmıştır.

Rejim ülkeyi çoklu bir krize sürüklemiş ve kendi yarattığı derin yoksulluğu, eğitimde, sağlıkta, yargıda yaşanan çürümeyi görmezden gelmiştir. Seçimi kaybetme korkusu arttıkça baskıyı da arttırma yoluna gitmiştir.

Nazım Hikmet Ustanın dediği gibi hiçbir korkuya benzemez halkını satanın korkusu” 

Mesele sadece CHP’li belediyelerin yaşadığı hukuksuzluklar değildir. Asıl mesele halkın seçme özgürlüğünün elinden alınması, sosyal belediyeciliğe saldırılmasıdır. Emek ve halk düşmanlığı yapılması, anayasal hakların yok sayılmasıdır. Kendi gibi düşünmeyene yaşama hakkı tanınmamasıdır. Bu ülkenin muhalifleri olarak AKP’nin bize dayattığı gerici, ırkçı, laiklik düşmanı toplumsal düzene geçit vermeyeceğiz.

Halkın iradesine yapılmak istene darbe kabul edilemez, gözaltılar ve tüm tutuklu başkanlar serbest bırakılmalıdır.

 Karşısına çıkan adayları hapse attırarak ayakta kalmaya çalışan tek adam rejimi, bundan böyle karşısında halkı bulacaktır. Bu ülkeyi saltanat heveslilerine teslim etmeyeceğiz. Umudumuz örgütlü gücümüzdedir.

Ülkemizi; emekçilerin yok sayıldığı, toplumsal barışın bozulduğu, hukuksuzluğun derinleştiği bu süreçten; Elele, omuz omuza, dayanışmayla biz kurtaracağız, özgürlüğü ve demokrasiyi hep birlikte inşa edeceğiz.

İktidara hatırlatalım; ayarını bozduğunuz kantar gün gelir sizi de tartar.

Saraylar saltanatlar çöker,

Kan susar bir gün, zulüm biter.

O zulmü biz bitireceğiz.

Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz

DİSK, KESK, TMMOB, TTB-BTO