TMMOB DİYARBAKIR İKK: KAYYIMLAR HALA SUÇ İŞLEMEYE DEVAM EDİYOR!

03.01.2022

TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu 3 Ocak 2022 tarihinde "Kayyımlar Hala Suç İşlemeye Devam Ediyor!" başlıklı bir basın açıklaması yaptı.

Basına ve Kamuoyuna

28.12.2021 tarihinde Diyarbakır Adliyesinin önünde Kayyımlar Suç İşlemeye Devam Ediyor! diyerek bir basın açıklaması yapmış ve yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunmuştuk. Söylemimizi tekrar ediyoruz, suç işlendiğini belgeleriyle açıklıyoruz. Toplum nezdinde kurumumuzu itibarsızlaştırmaya çalışanlara karşı da belirtmek isteriz ki TMMOB’nin halk nezdindeki güvenilirliği ortadadır. Açıklamalar ve baskılarla, halkı ve kurumları manipüle ederek hakikatlerin üzerinin örtülemeyeceği aşikardır.

TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu, kurulduğu günden bu yana bu kentin, doğasına, insanına, kültürüne zarar veren bir taş bile yerinden oynatıldığında hiçbir kesim, kurum ya da kişiye tereddüt etmeden tepkisini ve duyarlılığını göstermiştir.

Bu duruşumuzu en iyi bilen Diyarbakır halkıdır. Kentine zarar veren kaçak yapılara karşı ilgili kurumlarla görüşmelerimizin çözümsüz kalması sonucunda, demokratik bir hak olarak basın açıklaması ve hukuki bir hak olarak da suç duyurusunda bulunduk. Fakat görevi hizmet olan idarecilerin tepki ve söylemleri ne demokrasiyle ne de hukukla açıklanamaz. Diyarbakır valisi ve Büyükşehir Belediyesi Kayyımı; tehdit, iftira ve söylemleriyle suç duyurusunda bulunduğumuz kaçak yapı sahibi kişileri ve bunlara izin veren tüm yetkilileri sahiplenmiştir. Dolayısıyla suça bilerek ortak olmuştur.

Bu tehditkâr açıklamalarla, uymak zorunda oldukları kanun ve kuralları da yok saydıklarını göstermiş, bunun sonucunda da kentte daha çok rant ve yolsuzluğun önünün açılacağı kaygısını güçlendirmiştir. Dolayısıyla meslek odaları ve sivil toplum örgütleri olarak, yaşadığımız, havasından suyundan beslendiğimiz bu kentin sağlıklı, insani şartlarda bir yaşam alanı olması için zarar veren her türlü kaçak yapı ve ranta da karşı çıkacağız.

Demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan sivil toplum örgütlerinin kentimiz başta olmak üzere ülkemizdeki hangi talanlara karşı çıktığı herkesin malumudur. Kamu yararına çalışan bir meslek örgütü olarak TMMOB bileşenlerine karşı devlet gücünü arkasına alarak tehdit ve iftiralarla basın açıklamamızı ve kaçak yapılara karşı suç duyurumuzu gölgelemeye çalışanların halk nezdinde bir karşılığı olmadığı görülmektedir.

Bu kent, binlerce yıllık, onlarca medeniyetin izlerini taşıyan surları 'hava almıyor' diye top atışlarıyla yıkmaya çalışan valileri de gördü, oturduğu kayyımlık koltuğunun imkanlarını kullanarak makam odasında kendisine şatafatlı banyolar kuranları da, halkın parasını ihale ve rantlarla yandaşlarına peşkeş çekenleri de..

İktidar partisi temsilcisi gibi davranan mülki amirleri, iktidar yöneticileri ve kayyımların sürekli arkasına sığındıkları Kırklar dağındaki yapılaşmaya dair ise tüm karşı çıkışlarımız ortadadır. Bizlere yönelik haksız itham ve suçlamalara karşı; kurumların arşivlerinde belgeler ve yazışma kayıtları bulunmaktadır. Bunların kamuoyu ile paylaşılmasını talep ediyoruz!

Sur Belediyesinin ruhsat arşivlerinde Mimarlar Odasının Kırklar Dağı’ndaki projeye dair şerhi görülecektir!

Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesinin tüm girişimleri ve açıklamaları sonuçsuz kalmış, sonrasında 08.05.2014 tarih ve 14/187 sayılı Valilik Makamına Toprak Koruma Kurulu Kararları hakkında yazışma yapmıştır. Bu yazısında kentin tanıtımında önemli rol oynayan, efsanelere konu olmuş ve aynı zamanda tarım alanı olarak ta kullanılan Kırklardağı’nda devam eden yapılaşmaya ilişkin 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında;

  1. Kırklardağı’nda devam eden yapılaşmayla ilgili Toprak Koruma Kurulundan, izin almayla ilgili bir başvuru yapılmış mıdır?
  2. Başvuru neticesinde konuyla ilgili bir karar alınmış mıdır?
  3. İzinle ilgili bir başvuru yoksa bu konuda Toprak Koruma Kurulunun yapmış olduğu bir işlem veya almış olduğu bir karar var mıdır? Varsa nasıl bir işlemin yapıldığı ve alınan kararın akibeti sorulmuştur.

Ne yazık ki bu yazışmalara herhangi bir cevap verilmemiştir. O halde soruyoruz; bu yazışmaya hangi amaçların üzerini kapatmak için cevap verilmedi? Bu yazışmaya dair neden herhangi bir işlem yapılmadı?

Ayrıca o dönemin Toprak Koruma Kurulu toplantılarında, TMMOB adına Ziraat Mühendisleri Odası’nın Kırklar Dağının yapılaşmaya açılmasına dair soruşturma açılması önerisi olmuş, neticesinde Ankara’dan gelen mülki müfettişler bir soruşturma yürütmüştür. Sonrasında gerçekleşen tüm Toprak Koruma Kurulu Toplantılarında soruşturma sonucu sorulmasına rağmen toplantıya katılan ilgili vali yardımcıları herhangi bir cevap vermemiştir. Dönemin arşivleri kayıtlarınızda mevcuttur TMMOB’nin tüm çabalarına rağmen sessiz kaldığını ifade ediyorsanız, o dönemin raporları ve devlet yetkililerinin hangi görüşü savunduğu şeffaf bir şekilde kamuoyuna açıklanmalıdır! Bunun sonucunda bu fiiliyatın sorumlularının kim olduğu görülecektir.

Hukuk ve demokrasinin hayat bulduğu yönetimlerde kamu kurumlarına atanmış ya da seçilmiş hiç kimse bulunduğu kentin sahibi değildir ve sahibiymiş gibi de yönetemez. Bizler, bu kentte yaşayan her bir canlıyı, Dicle Kaplumbağasını, Hevsel’de Dicle Güzeli Kelebeğini, Sur sokaklarında oynayan çocukları, kadınları, sokak hayvanlarını ve bu kentte yaşayan her bir bireyi bu kentin sahibi görüyoruz.

İta amirlerinin görevi halkın vergileriyle halka hizmet etmektir ve bu hizmetin şeffaf, adaletli olmasını sağlamak zorundadır. Ayrıca kamu adına gönüllü çalışan hiçbir sivil toplum örgütünü ve meslek odasını da yok sayma hakkına sahip değildir.

Bu kentte yapılmış ve yapılacak tüm hukuksuz ve haksız kazançlara, kaçak yapılaşmaya, rantlara ve yolsuzluklara dair dün olduğu gibi bugün de aynı kararlılıkla karşı durmaya devam edeceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz.

TMMOB DİYARBAKIR İL KOORDİNASYON KURULU