TMMOB EMEKLİ MÜHENDİS MİMAR ŞEHİR PLANCILARININ SORUNLARI ÇALIŞTAYI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

15.01.2024

TMMOB Emekli Mühendis, Mimar, Şehir Plancılarının Sorunları Çalıştayı 13 Ocak 2024 tarihinde Mimarlar Odası Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi.

Çalıştayın açılışında TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz bir konuşma yaptı. Açılış sonrası gerçekleşen ilk oturumun moderatörlüğünü TMMOB Yürütme Kurulu üyesi Ekrem Poyraz gerçekleştirdi. Prof. Dr. Velittin Kalınkara “Yaşlının Bağımlılığını ve Siyasi Gücünü Yeniden Düşünmek: Politik Gerontoloji Yaklaşımı” ve Prof. Dr. Aziz Konukman Emekli Mühendis, Mimar, Şehir Plancılarının SorunlarınınTespiti ve Çözüm Önerileri” sunumlarını gerçekleştirdi.

İkinci oturum moderatörlüğü görevini önceki dönem Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı üstlendi. Mahinur Şahbaz “Emeklilerin Örgütlenmesi ve TMMOB” sunumunu gerçekleştirirken; 

 Zeynel Abidin ERGEN, Nevin Berktaş de TMMOB’ye bağlı odaların emekli üyeleri adına sunumlar yaptılar. Çalıştay soru-cevap bölümün ardından son buldu.

Açılışta Koramaz salona şöyle seslendi:

"Değerli Arkadaşlar,

Hepinizi Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yönetim Kurulu adına selamlıyorum. Emekli mühendis, mimar ve şehir plancılarının sorunlarını tartışacağımız çalıştayımıza hepiniz hoş geldiniz.

Bugün gerçekleştireceğimiz çalıştay ile toplumumuzun belki de en görmezden gelinen sorunlarına hep birlikte çözüm üretmeyi deneyeceğiz.  Bu anlamda oldukça anlamlı bulduğum bu etkinlikte tartışmalar yürütecek olmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyuyorum.

Değerli Arkadaşlar,

Yasalara göre belirlenmiş çalışma süresini dolduran ve yaşlılık, hastalık gibi bir nedenle işinden ayrılan, kendisine geçmiş emeklerinin karşılığında aylık bağlanan tüm meslektaşlarımız emekli statüsüyle yaşamlarını sürdürüyor.

Aslına bakarsanız emekli olacak kadar çalışabilmenin, emekliliğe kadar sağlıklı yaşayabilmenin büyük bir mucize olduğu ülkedeyiz.

Trafik kazaları, afetler, kitle katliamları, iş cinayetleri, terör saldırıları gibi doğal sayılamayacak ölümler nedeniyle pek çok yurttaşımız emekli olacak kadar yaşayamıyor bile.

Emekli olabilen yurttaşlarımız için ise emeklilik bir fırsat olarak değil, yeni bir yaşam zorluğu olarak yaşanıyor. Bugünkü çalıştayımızda emeklilik hakkı kazanan meslektaşlarımızın karşılaştıkları sorunları ele alıp, bu sorunların çözümü için yapılması gerekenler üzerine konuşacağız.

Hepinizin bildiği gibi 2023 Eylül ayında TMMOB olarak bir kampanya başlattık ve her yerde hem meslektaşlarımızın hem halkımızın sorunları dile getirmek adına ‘Boşuna mı Okuduk’ diye sorduk.

Bu soruyu meslek hayatına yeni başlamış mühendis, mimar ve şehir plancılarından tutun da mesleğini ülkesi ve halkı için çalışarak gerçekleştirmiş ve emekli olmuş meslektaşlarımız için sorduk.

Toplumda artan işsizliğe, zamlar altında ezilmemize, açlığa, yoksulluğa bir itiraz olarak sorduk.

Değerli Arkadaşlar,

Ülkede yaşam şartları giderek zorlaşıyor. Açlık, yoksulluk, sefalet yaşam tarzımız haline geldi neredeyse… İş arayanların işsiz kalma süreleri ise daha da uzuyor.

İŞKUR’a kasım itibarıyla 2 milyon 381 bin kişi kayıtlı bulunuyor. Bunların yüzde 33’ü olan 792 bin kişi bir yıldan daha uzun süredir iş için bekliyor. Geçen yıl kuruma kayıtlı olan işsiz sayısı 3 milyonun üzerinde olsa da uzun süreli işsiz olanların oranı yüzde 18 olarak hesaplanıyordu.

Kuruma kayıtlı işsizler içerisinde ne yazık ki en acı tabloyu 60 yaş üzerindeki emekçiler oluşturuyor.

AKP rejiminin ne emeklilere verdiği zamlar ne de ikramiye diye elimize tutuşturdukları paralar artık yetmiyor. Artan enflasyonda her geçen gün küçüldükçe küçülüyor cebimize giren maaşlarımız.

Bu durum aslında egemen kesimlerin emeklilere yüklediği roldür. Emeklilik, bir tür toplumsal dışlama mekanizması olarak işlev görmektedir. Bu anlayışa göre üretimin aktif bir parçası olmayanlar, toplumsal zenginliklerin de hak sahipleri olamaz. Bu dışlayıcı anlayış, emek ile emekli arasındaki bağı koparmak, görünmez kılmak istemektedir. Emekliler toplumun sırtında bir yükmüş gibi gösterilmektedir.

Oysa her şeyden önce bilinmelidir ki sosyal güvenlik devletin en temel görevi, yurttaşın da en öncelikli hakkıdır. Sosyal güvenliğin temel amacı bireyleri karşılaşacağı sosyal risklere karşı korumak ve bu risklerle karşılaştıkları zaman, riskin etkilerini en aza indirmektir. Bunun için çalışanların maaşlarından sosyal güvenlik primi tahsil edilir ve bu primler devlet tarafından kullanılır. Yani sosyal güvenlik mekanizmasının temel mantığı toplumun bütününün, her bir parçasına ve geleceğine ortaklaşa sahip çıkmasıdır.

Neoliberal anlayış ve elbette onun politikalarını koşulsuz uygulayan AKP rejimi, bu toplumsal mekanizmayı ortadan kaldırmak istemektedir.

1980’li yıllardan beri ülkemizde emekçilerin ve emeklilerin yaşadığı hak kayıplarının temelinde bu neoliberal anlayış yatmaktadır. Neoliberalizm, eğitim ve sağlık gibi kamusal hizmetlerle birlikte, sosyal güvenlik sistemini de ticarileştirmek, özelleştirmek istemektedir. Bu anlayış, yıllar içerisinde emeklilerin haklarının, maaşlarının ve sosyal durumlarının kötüleşmesine neden olmaktadır.

2008 yılında, TMMOB’nin içinde bulunduğu emek ve meslek örgütlerinin etkin muhalefetine rağmen çıkarılan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası, sağlıkta ve sosyal güvenlikteki bu neoliberal dönüşümün, ticarileşmenin en önemli adımı oldu.

Yasayla beraber emeklilik yaşı uzatıldı, çalışma gün sayısı artırıldı, aylık bağlama oranları düşürüldü, sağlığın finansman modeli değiştirildi. Sonrasında özel hastanelere büyük kaynaklar aktarıldı. Bireysel emeklilik sistemleri ortaya çıktı. Zamanla Bireysel Emeklilik Sistemi zorunlu hale getirildi.

Bu durumdan meslektaşlarımız da etkilenmektedir. Bugün için kamuda en üst düzey bir görevden emekli olmamışlarsa, mimar, mühendis ve şehir plancılarının alacakları emekli maaşıyla günümüzde insanca yaşamaları mümkün değildir.

Bildiğiniz gibi Birliğimiz tarafından hazırlanan ve muhalefet partilerince desteklenen;  kamu çalışanı mühendis mimar ve şehir plancılarının emekli aylıklarında iyileştirme yapılması amacıyla ‘Emekli Sandığı Kanununda’ değişiklik yapılmasını öngören ve meclise sunulan bir kanun teklifimiz, ne yazık ki hala Plan Bütçe komisyonunda bekletilmektedir.

Bu teklifimizin ivedilikle yasalaştırılmasını ısrarla talep etmeye devam edeceğiz.

Toplumun dar ve sabit gelirli diğer kesimleri gibi, emekli meslektaşlarımız da büyük sıkıntılar içinde yaşamaktadır. Kriz dönemiyle birlikte artan yaşam maliyetleri bu sıkıntıları sürdürülemez boyutlara taşımıştır.

Değerli Arkadaşlar,

Emekli meslektaşlarımızın ekonomik ve sosyal sorunları konusunda Birliğimiz bünyesinde oluşturduğumuz ve bu çalıştayı organize eden çalışma grubumuz emekli meslektaşlarımızın farklı alanlarda yaşadığı sorunlar ve taleplerimiz konusunda bugüne kadar oldukça detaylı çalışmalar yaptılar.

Bugünkü çalıştayımızda sizlerin de katkısıyla bu konudaki birikimlerimizin zenginleşeceğine kuşkum yok.

Her zaman söylediğimiz gibi emekli üyelerimizin sorunları, TMMOB’nin sorunudur. Emekli üyelerimizin talepleri, TMMOB’nin talepleridir.

Çalıştayımızın düzenlenmesinde emeği geçen çalışma grubu üyelerimize hepinizin huzurunda teşekkür ediyorum. Burada yürütülecek tartışmaların sorunlarımızın çözümüne ve örgütlülüğümüzün büyütülmesine katkı vereceğine olan inancımla hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Yaşasın TMMOB Örgütlülüğü, Yaşasın Mücadelemiz!"