TMMOB JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI 20. OLAĞAN GENEL KURULU SONUÇ BİLDİRGESİ YAYIMLANDI

09.05.2024

20-21 Nisan 2024 tarihlerinde gerçekleştirilen TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası 20.Olağan Genel Kurulu Toplantısı Sonuç Bildirgesi yayımlandı.

TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası 20. Olağan Genel Kurulu Sonuç Bildirgesi

Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında yaşadığımız 6 Şubat 2023 depremleri ve maden faciaları başta olmak üzere tüm doğal ve yapay afetler sonucu hayatını kaybeden bölge insanımız, meslektaşlarımız ve tüm vatandaşlarımız anısına saygıyla…

TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası 20. Olağan Genel Kurulu ülkemizin dört bir yanından gelen konukları, delegeleri ve TMMOB temsilcileri ile 20 Nisan 2024 tarihinde TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Teoman Öztürk Salonu’nda gerçekleştirilmiştir.

Ülkemiz Jeofizik Mühendisleri’nin örgütlü tek gücü olan TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası, yaşadığımız topraklarda, yakın coğrafyamızda ve tüm dünyada yaşanan sorunlara kayıtsız kalamaz; kalmayacaktır.

Meslek örgütümüz, doğanın her bir bileşenine saygı duyacak; ağaca, toprağa, hayvana ve toplumun bazı katmanlarına yönelik şiddetin, saldırının ve cinsel tacizin her zaman karşısında olacaktır.

Ülkemizin, aktif deprem kuşaklarından biri olan Alp-Himalaya üzerinde yer alması, dünya genelinde kapitalist ve sömürgeci sistemlerin yarattığı iklim değişikliği sonucu en temel insani haklarından birisi olan temiz su kaynaklarına ulaşma ihtiyacının artması; petrol, doğalgaz, jeotermal ve maden gibi enerji kaynaklarına ihtiyacın nüfusa paralel olarak her geçen gün daha da artması; bu kaynakların çevreye uyumlu bir şekilde aranması ve işletilmesi; ticaret hacminin genişletilmesi amacıyla yeni ve güvenilir ulaşım ağlarının projelendirilmesi; güzergâhların her türlü afete karşı dirençli şekilde inşa edilebilmesi için jeofizik mühendislerine olan ihtiyacın gün geçtikçe arttığı açıkça görülmektedir. Jeofizik mühendislerinin kamudaki istihdamı ve üniversitelerin jeofizik mühendisliği bölümlerinin geldiği nokta düşünüldüğünde karar vericilerin bu durumu görmezden geldiği ya da bunun farkında olmadığı anlaşılmaktadır.

6 Şubat depremlerinin üzerinden bir yıldan fazla zaman geçmesine rağmen yıkımın yol açtığı sorunlar hala devam etmektedir. Vatandaşlarımızın en temel insani hakları olan barınma, ısınma, temiz su ve gıda gibi temel ihtiyaçlarının dahi karşılanmasında yaşanan zorluklar; ilgili bölgelerde meydana gelen yağışlar sonrası barınma alanlarının sular altında kalması gösteriyor ki afet riskinin azaltılması konusundaki başarısızlıklar afet yönetiminde de devam etmektedir.

 Yıllardır devam eden bu yanlış anlayış, afet olduktan sonra zarar ve hasar düzeltmenin ne kadar zor ve yeniden yapılanmanın ekonomik ve fiziki açıdan ne kadar güç olduğunu 6 Şubat depremlerinde ve sonraki süreçte bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bu bağlamda risk azaltma ve sakınım planlarına gereken önem verilmeli, imar plan değişikliğinde deprem-zemin-yapı etkileşiminden ve ilişkisinden anlamayanlara karşı bina ve rezonans ilişkisi konusunda gerekli tüm kurum ve kuruluşlarda bilgili, deneyimli jeofizik mühendisleri acilen istihdam edilmelidir.

Maalesef ülkemizde ciddi bir liyakat ve denetim sorunu bulunmaktadır. Ülkemizde birçok il ve ilçe belediyelerinde depreme dayanıklı yapı tasarımında kullanılan parametrelerin belirlendiği zemin ve temel etüt raporlarının hazırlandığı jeofizik çalışmalar bölümün olmadığı, araziyi denetleyecek ve rapor düzenleyecek jeofizik mühendisi bulunmadığı görülmektedir. Bununla birlikte yeni yerleşim alanlarının belirlenmesinde yanlışlıklar yapılması ve deprem esnasında yapımı devam eden inşaatların deprem sonrasında faal olması, meslek örgütümüzü en çok endişelendiren konulardır. Bütün bu olumsuz süreçler meslek odamızı mesleki denetimini yapamaz hale getirmiştir. Kamunun yararı için bir an önce mesleki denetim geri getirilmeli ve her çalışma için sicil durum belgeleri alınmalıdır.

Sonuç olarak; yerküreyi ve evreni inceleyen bilim dalının mühendisleri olan jeofizik mühendisleri, etiği meslek anlayışının odağına alarak bilim ve teknoloji alanındaki son gelişmeleri takip etmektedir. Depremlerden heyelanlara, mikro ölçekli çalışmalardan makro ölçekli çalışmalara, ülkemiz enerji politikalarına, dışa bağımlılığını azaltacak hidrokarbon (petrol-doğalgazve gazhidratlarına) kaynaklarına, madenlerine, yenilenebilir enerji potansiyeline, tarihin gömülü alanları olan arkeolojik mirasların gün yüzüne çıkartılmasına, istihdam ve insan kaynaklarına yönelik çözümlerini ve önerilerini 20. Olağan Genel Kurulu'nda sunmuştur ve gelecekte de sunmaya devam edecektir.

Sonuç Bildirgesi Komisyonu adına
TMMOB JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI