TMMOB EMEKLİ SORUNLARI ÇALIŞTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ YAYIMLANDI

24.01.2024

13 Ocak 2024 tarihinde Ankara'da Mimarlar Odası Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen TMMOB Emekli Mühendis, Mimar, Şehir Plancılarının Sorunları Çalıştayı Sonuç Bildirgesi yayımlandı.

TMMOB EMEKLİ SORUNLARI ÇALIŞTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ

Emekliliğin güvencesiz hale getirilerek emeklilerin yoksullaştırılması süreci daha öncesine dayalı ekonomik sosyal politikaların sonucu olmakla birlikte AKP iktidarı döneminde yapılan “Sosyal Güvenlik Reformu” emeklilerin ekonomik güvencesini yok ederek daha da yoksullaştırmıştır.  Çalışanların ve emeklilerin primleri ile oluşturulan kamu mallarının ve ekonomik sağlık sosyal haklarının emeklilerin aleyhine, özel sektör lehine değiştirilip dönüştürülmüştür. Sosyal güvenliğin ticarileştirilmesi özelleştirilmesi daraltılması uygulamaları emeklileri hızla yoksullaştırmıştır. Emeklilik yaşlılığın güvencesi olmaktan çıkarılmıştır. Emekli olmak geç ve güç hale getirilmiştir. Kamu emekliliği sistemi yerine ekonomik güvencesi olmayan, geçici bir dönemle sınırlandırılan, sosyal risklere karşı biz emeklileri  korumayan bireysel emeklilik sistemleri ikame edilmiş ve zorunlu hale getirilmiştir. Sosyal güvenliğin daraltılması ticarileştirilmesi, özelleştirilmesiyle oluşan alan, emeklilerin sağlık, bakım ve sosyal ihtiyaçlarının tamamı sermayenin kullanımına açılarak devlet desteğiyle karlı bir “yaşlılık ekonomisi” alanı yaratılmıştır.

İktidarların çözüm olarak sunduğu plan ve programlar sorunları çözmemiş çeşitlendirerek artırmıştır. Emeklilerin ekonomik sağlık bakım hizmeti ve sosyal sorunları devasa boyutlara ulaşmıştır.  Bu alana ilişkin yapılan ulusal planlar ve programlar, yoksullara yönelik hazırlanmamıştır.  Ekonomik güvenceden yoksun hale getirilen, yoksullaştırılan emeklilerin yoksulluğu artarak devam ettirilmiştir. Sosyal güvenlikte yeniden yapılandırma ile toplumun belirli kesimine getirilen yük bu kesimlerin yoksullaşmasını daha da hızlandırmıştır. Oluşabilecek toplumsal muhalefetin bastırılması için işsizlik sigortası gibi uygulamalar emekli aylıklarında iyileştirmeler yapılıyor gibi görünse de bu yoksulluğu yönetmenin ötesine geçmemiştir.  

Bugüne kadar emeklilerin kazanılmış haklarına parça parça el konuldu. Neoliberal dönem içerisinde emeklilerin, yaşlıların varlıkları ve sağlık bakım hizmeti ihtiyaçları üzerinden özel sektöre kaynak aktarma, sermaye biriktirme işine devam edileceği görülmektedir. Bu durum emeklilerin çalışırken bedelini ödedikleri ücretsiz, güvenli, erişilebilir sağlık hizmeti hakkını tümden kaybettiği anlamını taşımaktadır. Emekliler, astronomik rakamlara ulaşan sağlık hizmetlerine erişemez olmuş ve on dört kalemde ödeme yapmak zorunda bırakılmıştır.

AKP iktidarının ilk günden bu yana bu alana ilişkin yaptığı plan ve programlarda Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü kriterleri dikkate aldığını söylese de bunun sadece plan ve programların yazılı metinlerinde kaldığı görülmektedir. Emeklileri içinde bulunduğu ekonomik sosyal durum: “Emekli yaşlı yoksulluğunun tüketilmesi sağlık ve refah düzeyinin yükseltilmesi için” yapıldığı söylenen planların ve uygulamaların gerçekçi olmadığının kanıtıdır.

2000 yılından bu yana emekli aylıkları hesaplama yöntemi, emeklilerin aleyhine sürekli değiştirilmiştir. Aylık bağlama oranının düşürülmesi, aylıkların güncellenmesi yöntemlerinden vazgeçilmesi, aylıkların altı ayda bir enflasyon oranında artışa bağlanması uygulamaları çıkmaza girmiştir.

En son açıklanan emekli zam oranları ise, süregiden bu güvencesizliğin ve yoksulluğun devam ettirileceğinin kanıtıdır. Bu süreçte, emekli aylıklarına yapılan zam oranlarındaki ayrımcılığın ve uygulamalardaki eşitsizliğin kaldırılması talebimize, açlık sınırının çok altında eşitlik sağlanarak yanıt verilmiştir.

2019 yılından bu yana emekli aylığının hesaplama esası olan prim, hizmet ve eğitim temelini yok sayarak, seyyanen zam uygulamasıyla emekli aylıklarının yüzde sekseninin açlık sınırının altında bir yerde eşitlemeyi ve emekli aylıklarını hak temelinden çıkarmayı hedeflemiştir. İktidarın öncelik hesabı, sosyal güvenlik sisteminin finansmanının emekliler ve çalışanlar üzerinden yürütülmesi, sistemden özel sektöre kaynak aktarılmasının yolu olmuştur. Aynı zamanda emekli ve çalışanlar üzerinden oluşturulmuş sosyal güvenlik sisteminde ticarileşme, emeklilerin kazanılmış haklarını tümden yok ederek kamu emekliliği sistemine son vermektedir.

Nisan 2022 TBMM ilk defa kurulan «Yaşlı Sorunları Araştırma Komisyonu» raporunda: “Nüfus yaşlanmasının sosyal güvenlik sistemine etkisini azaltmak ve mali sürdürülebilirlik için yeni uygulamaların yapılması gerekir” denilmektedir.

Ekim 2023 de «Sosyal Güvenlik Sisteminde Yeni Reformlar Yolda» açıklaması ile duyurulan 12. Kalkınma planı da 2000 de başlatılan, hukukun geriye doğru işletilerek kazanılmış tüm emeklilik haklarına el koyan Sosyal Güvenlik Reformuna devam edileceğini göstermektedir.

Bu yolla emeklilik, yaşlılıkta güvence olmaktan çıkarılmış, bunun yerine, ekonomik güvencesi olmayan, sosyal risklere karşı korumayan “Bireysel Emeklilik Sistemi” ikame edilmiştir. Uygulanması planlanan “Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi” mevcut sorunları çözmeyeceği gibi emeklilere çalışanlara yeni yükler getirecektir.

İktidarın emeklilere bakışı, yaşlılığı yaşamın doğal evresi değil hastalık olarak kabul etmektedir. Ülkeyi yönetenlere yaşlılık sözcüğü türlü hastalıkları çağrıştırmaktadır. Bu yüzden gerontoloji bilimi reddedilmekte, 65 yaş üstü insanlar geriatri hastası olarak kabul edilmektedir.

Tüm bunlara bakılınca emeklilerin sorunlarının yalnızca aylıklara zam talebi ile çözülemeyeceği gün gibi ortadadır.

Sorunların kaynağı iktidarın ve sermayenin rant odaklı tercihleridir. Bu kaynağın karşısında sendikal örgütlenme gibi güçlü tarihsel deneyimlerden beslenen bir örgütsel yapı gereklidir. Geleneksel yaklaşımların yanına, yeni bir sınıf dinamiğinin varlığı eklenerek, yaratıcı formlar ile toplumsal yaşam içinde gerçekliğe dayanarak, kolektif akıl ve bilinçle reklam ve rekabeti reddeden bir anlayışla örgütlenmek emeklilik mücadelesinin gerekliliğidir.

TMMOB Emekli Mimar Mühendis Şehir Plancıları Çalışma Grubu