GÜÇLÜ EKONOMİYE GEÇİŞ PROGRAMI ÜZERİNE DEĞERLENDİRMELER

Sunuş


Türkiye, IMF ve Dünya Bankasý yönlendirmesinde, küresel sermayenin isteklerine uygun bir
yeniden yapýlanma süreci yaþýyor. Kuramsal kökenleri neoliberal dünya görüþüne dayanan bu
yönelim, ekonomik ve toplumsal yapýda kuralsýzlaþtýrmaya yol açan bir dizi yapýsal dönüþümü
hedeflemekte ve ülkemizin geleceðini bütünüyle "piyasa güçlerinin" denetimsiz ve baþý boþ
iþleyiþine terk etmektedir. Bu yönelim, Türkiye‘nin dünya ekonomisiyle düþük vasýflý emek yoðun
teknolojiler ile üretim yapan bir çevre ekonomisi biçiminde bütünleþmesinde yepyeni bir evreyi
teþkil etmektedir. 15 Mayýs tarihinde açýklanan "Güçlü Ekonomiye Geçiþ Programý" olarak
adlandýrýlan istikrar programý da bu sürecin son halkasýdýr.
Program esas olarak kamu kesiminin olumsuz borç dinamiðinin kýrýlmasýný ve bu amaca
uygun olarak para ve mali piyasalarýn yeniden yapýlandýrýlarak, bankacýlýk kesimine iþlerlik kazandýrýlmasýný
amaçlamaktadýr. Öte yandan programda ülkemizin kalkýnma sorununa yönelik hiç
bir çözüm önerilmemektedir. Hiç bir sanayileþme hedefi olmayan program, Türkiye‘de 1980‘li
yýllardan bu yana sürdürülmekte olan ucuz-marjinalleþmiþ emeðe ve taþeronlaþmaya dayalý
ihracat yapýsýný dönüþtürecek, ulusal sanayiin rekabet gücünü geliþtirecek bir strateji sunmak
bir yana, bu yönde bir vizyona dahi sahip deðildir. Bunun da ötesinde özelleþtirmeler yoluyla
stratejik sektörlerin terk edilmesi ve yer üstü ve yer altý kaynaklarýmýzýn giderek yabancý tekelci
sermayenin güdümüne býrakýlmasý hedeflenmektedir.
Sunuþ yazýsýnda topluma "daha iyi eðitim, daha iyi saðlýk ve daha iyi adalet" vaadinde bulunan
program, bu alanlara iliþkin de hiç bir somut öneri içermemektedir. Toplumsal sonuçlarý
bakýmýndan geniþ halk kitlelerinin geçim sýkýntýsýnýn derinleþmesi, gecekondulaþma ve kentsel
varoþlarýn artmasý, eðitim ve saðlýk kurumlarýnýn daha da güç kaybetmesinin kaçýnýlmaz olduðu
bu program, adaletin deðil adaletsizliðin arttýðý bir dönüþüme yol açacaktýr.
Bu çerçevede deðerlendirildiðinde, mevcut program öncelikle parasal sermayenin krizden
çýkýþ programý niteliðindedir.
Baðýmsýz Sosyal Bilimciler - Ýktisat Grubu* * olarak bir araya gelmiþ bulunan bizler, bu çalýþmada,
hiç bir alternatif seçeneðinin bulunmadýðý savýyla topluma sunulan, "Güçlü Ekonomiye
Geçiþ Programý"nýn asýl amaçlarýný ve ülkemizde yol açacaðý kaçýnýlmaz dönüþümleri kamuoyuna
duyurmayý görev bilmekteyiz. Ýktisat politikasý arayýþlarý açýsýndan savunulabilecek en son sav,
seçeneklerin alternatifsizliðidir. Unutulmamalýdýr ki farklý toplumsal kesimlerin gereksinim ve
taleplerini karþýlayacak farklý iktisat politikalarýný tasarlamak her zaman mümkündür. Bir iktisat
politikasýný baþarýyla uygulayabilmek geniþ toplumsal ve siyasi destek gerektirir. Toplumsal
ve siyasi desteðin demokratik koþullarda oluþturulmasý ise, kuþkusuz, halkýn gerçek iradesini
yansýtan bir program ile gerçekleþtirilebilir.
Kabul edilemeyecek olan, belirli bir toplumsal sýnýf ya da kesimin çýkarlarý doðrultusunda
oluþturulan bir programýn, demokratik hiç bir gelenek ile baðdaþmayacak biçimde, zorlama
takvimlerle topluma dayatýlmasýdýr.