
MMO: ÖZEL ELEKTRİK ÜRETİCİLERİNE GÜZEL DESTEKLER ARTARAK DEVAM EDİYOR, BEDELİNİ YURTTAŞLAR ÖDÜYOR!
TMMOB Makina Mühendisleri Odası, "Temel Politikası Özel Şirketlere Kamu Kaynaklarını Aktarmak Olan Enerji Yönetimi ve Siyasi İktidarın Yeni Planı: Kömür Santrallarına Ballı Teşvikler Vermektir! Özel Elektrik Üreticilerine Güzel Destekler Artarak Devam Ediyor, Bedelini Yurttaşlar Ödüyor!" diyerek 12 Eylül 2025 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.
Elektrik enerjisi sektörünün serbestleştirilmesi/özelleştirilmesi/piyasalaştırılması için Yap-İşlet, Yap-İşlet-Devret, İşletme Hakkı Devri, Varlık Satışı gibi özelleştirme modelleri uygulanmış ve özel firmaların serbest üretici olarak yeni elektrik santralları yapmaları teşvik edilmiştir. Kamu kurumlarının yeni üretim yatırımları yapması ise önlenmiştir. Bu dönemde özel elektrik üretim ve dağıtım şirketlerine doğrudan transferler, maliyet sübvansiyonları, vergi muafiyetleri, satış fiyatı ve yatırım desteklerinin yanı sıra arazi ve şebeke bağlantısı gibi kaynaklara erişim için imtiyaz ve öncelikler sağlanmış, kamu varlıkları tahsis edilmiştir. Ardından YEKDEM kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektriğe ABD doları bazında ve yerli kömürden elektrik üreten santralların üretimlerinin bir bölümüne TL bazında (dönemsel olarak güncellenen) sabit fiyat ile alım garantisi verilmiş, bazı santrallara da üretimlerinden bağımsız olarak Kapasite Mekanizması adı altında da ödemeler yapılmıştır. Ayrıca doğalgaz yakıtlı santrallara maliyetinin altında bedel ile gaz satışı, yerli kömür santrallarına çevre izni teşviki, özelleştirilen yerli kömür yakıtlı santralların çevre mevzuatına uyum tarihinin ötelenmesi ve sonra çevre mevzuatına aykırılıklara göz yumulması şeklinde destekler de söz konusudur.
2012-2024 döneminde elektrik üretim şirketlerine elektrik enerjisinin PTF (Piyasa Takas Fiyatı) ağırlıklı ortalama ile hesaplanan ederine kıyasla, aynı dönemde PTF üzeri ödemelerin, Kapasite Mekanizması ödemelerinin ve doğalgaz santrallarına yakıt maliyeti desteğinin karşılığı 22,12 milyar ABD dolarına ulaşmıştır.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’nın, Kasım 2024’de açıkladığı Yenilenebilir Enerji Eylem Planı’nda hedef; bugün mevcut 37.156 MW kapasiteli RES ve GES kurulu gücünün on yıl içinde, yaklaşık 3,23 katı artırılarak 2035’de 120.000 MW’a çıkarılmasıdır. Bu rakam, güncel Ulusal Enerji Planı’nın RES ve GES’ler için 82.500 MW olan kurulu güç hedefini yüzde 45,5 artırmakta ve 2035 için 40.000 MW RES, 80.000MW GES kurgulamaktadır.
Bu yeni hedeflere ulaşmak için yılda en az 2.500 MW RES, 5.500 GES olmak üzere 8.000 MW yeni kurulu güç devreye almak gerekir. Eş zamanlı olarak trafolar ve iletim şebekesinde de yeni kapasiteler tesis etme ihtiyacı var. ETKB’nin bu boyutta bir yatırım için herhangi bir hazırlığı ve planlaması olmadığı gibi, bu hedefler henüz Bakanlık resmî belgelerinde dahi yer almamıştır. Bakan Bayraktar’ın açıklamalarını referans alan enerji yönetimi, bu çok iddialı hedeflere ulaşmak için yatırımcılara kâr ve satış garantili YEKA’ların tahsis edileceğini bildirmektedir.
ETKB tarafından, on yıl boyunca yılda 8.000 MW, kapasitede yeni RES ve GES kurulması için 80 milyar dolar yatırıma ihtiyaç olduğu, bu ölçekte yatırımın finansmanı için yabancı sermayenin gelmesi ve bu yatırımları cazip kılmak gerekçesi ile çok iddialı, eşi benzeri az görülür nitelikte yatırımcı lehine düzenlemeler yapılmıştır.
Özel şirketlere kaynak aktarmayı birinci görev olarak gören iktidar şimdi ETKB üzerinden yerli kömür santrallarına 7,5 USD cent/kwh alım garantisi vermekten, yeni kömür santralları kurmaktan, bu amaçla Çin şirketleri ile işbirliğinden söz etmektedir.
Öte yandan, Bakan çevre yatırımı yapmamış, işçi ödemelerini aksatan veya kamuya borcu olan santralların teşviklerden faydalanamayacağını dile getirmiştir. Böylelikle bazı santralların çevre yatırımlarını yapmadıkları için mevzuata göre kapatılmaları gerekirken çevre koruma önlemlerini almadan yani canlı yaşamını umursamadan, çevreyi, doğayı kirleterek enerji üretimine devam etmelerine göz yumulduğunu “itiraf” etmiştir. Enerji Bakanı aşağıdaki sorulara da yanıt vermelidir.
• Soma Termik Santralı’nı özelleştirme ihalesinde satın alan grup satınalma bedelinin tamamını ödemiş midir Ödemedi ise, kalan borcu ne kadardır?
• Soma Termik Santralı’nın ödemediği vergi ve sigorta borçları, ücret alacakları ve TKİ’den satın aldıkları ve bedelini ödemedikleri kömürden kaynaklanan ticari borçları ne düzeydedir?
• Bu yüksek düzeyde kamu zararı nasıl tazmin edilecektir? Oyuncu değişikliği ile batık şirket azat mı edilecektir?
Yerli kömüre sevdalanan, yeni kömür santrallarına 2045’e kadar destek vereceklerini söyleyen bu anlayışın, 2053 Net Salım hedefine ulaşmak gibi bir niyetleri olmadığı, insanı ve doğal varlıkları korumak gibi düşüncelere uzak oldukları açıktır. Çevre, Maden, Mera, Yeka ve Enerji Piyasası Kanunlarında Değişiklik yapan (7554 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair) torba Kanun ile ülkenin en değerli doğal varlıklarından, tarımsal ürünlerinden olan zeytinlikler ve mera alanları sermayenin madencilik ve enerji faaliyetlerine açılmıştır. Bu kanun ile kamu yararı, çevre sağlığı ve bilimsel gerçekler göz ardı edilmiş, kısa vadeli sermaye çıkarları uğruna ülkemizin geleceği tehlikeye atılmıştır.
Enerji ve madencilik alanındaki tüm yeni düzenlemeler, şeffaf, bilimsel ve katılımcı süreçlerle yeniden ele alınmalı, meslek örgütleri, yerel yönetimler ve demokratik kitle örgütleri etkin bir şekilde dahil edilmelidir.
Hassas ekosistemler mutlak koruma altına alınmalı ve bu alanlar enerji ve madencilik faaliyetlerine kurban edilmemelidir.
ÇED süreci, bağımsız, bilimsel ve bağlayıcı bir değerlendirme aracı olarak yeniden kurgulanmalı, bir formaliteye indirgenmesine izin verilmemelidir.
Yunus Yener
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı