TMMOB Kadın Çalışma Grubu Başkanı Leman Ardoğan'ın açılış konuşması
Günaydın, günümüz aydın olsun,
TMMOB 8. KADIN KURULTAYINA hoş geldiniz.
Kurultayımızın güzel geçmesini dilerken, Sizleri Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği 47.Dönem Kadın çalışma grubu adına saygı ve dostlukla selamlıyor, hepiniz sevgi ile kucaklıyorum.
‘Kadınlar örgütlü, TMMOB daha güçlü’ şiarıyla yola çıkan TMMOB; 90’lı yılların başından beri, bünyesinde oluşturduğu kadın komisyonları aracılığıyla, MMŞP kadın üyelerinin cinsiyetlerinden kaynaklı olarak maruz kaldıkları her türlü ayrımcılığa karşı yürüttükleri mücadeleye omuz veriyor. Bu desteğin en önemli göstergesi hiç kuşkusuz 7 dönemdir yaptığımız ve bu dönemde de 8.sini gerçekleştireceğimiz Kadın Kurultaylarımız.
TMMOB 47. Dönem Kadın Çalışma Grubu tarafından, TMMOB’deki kadın çalışmalarının güç ve dayanışma yaratacak şekilde eşgüdümünün sağlanması hedefi ile "Cumhuriyetin 2. Yüzyılında MMŞP Kadınların Emek ve Özgürlük Mücadelesi" ana başlığıyla planlanan TMMOB 8. Kadın Kurultayımızın
Konu başlıklarını Çalışma grubumuz;
1- TMMOB’de Kadın Örgütlülüğü,
2. TMMOB’li Kadınların Laiklik, Eğitim, Özgürlük ve Eşitlik Mücadelesi,
3. Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele,
4. Gericilikle mücadelede MMŞP Kadınlar,
5. Anayasa, Medeni Hukuk, TC Kanunları ve Uluslararası Sözleşmelerde Kadın Hakları,
6. İş yaşamında, İstihdam ve ücretlendirilme konusunda cinsiyet ayrımcılığı, cinsiyetçi iş tanımlamaları,
7. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’nin sağlanması yönünde yasal haklarımız,
8. Özelde 6 Şubat Depremlerinin genelde doğal afetlerin kadınlar ve MMŞP kadınlar üzerindeki etkileri,
9. Yaşanan ekonomik darboğazın MMŞP kadınlar üzerindeki yansımaları,
10. Kadın çalışmalarının yereldeki yansımaları, meslek odalarındaki kazanımlar, ilham veren örnek çalışmalar,
11. Yerel Kurultaylar’da yerellerdeki kadın sorunları üzerinden başlıklar oluşturulması,
olarak belirledik ve İKK’lar bulundukları illerde bu başlıkları kullanarak Kurultaylarını yaparak konular bu kurultaya taşındı
Kurultayımızın programına gelince; bugün;
“TMMOB’de Kadın Örgütlülüğü konulu” ÇERÇEVE SUNUMU- Hülya KÜÇÜKARAS tarafından yapılacak sonrasında,
Adana, Eskişehir, İstanbul ve Van İKKları KÇG Sunumları yer alacak
Basın açıklaması ve yemek arasından sonra
Öğleden sonra;” Yerel Yönetimlerde Kadın Bakış Açısı “ konulu ÇERÇEVE SUNUM- Diyarbakır İKK tarafından yapılacak. Sonrasında; İzmir, Mardin Mersin ve Bursa İKKları KÇG Sunumları yer alacak
Programa (Kadın /kız Öğrenci Üyelerin “ Serbest Kürsü “sunumu ile devam edilecek
2. GÜN / yarın ise (03 Aralık 2023, Pazar günü) kurultayımız Video Gösterimi ile başlayacak ve Önergelerin Görüşülüp Karara Bağlanması
- Serbest Kürsü ile devam ederek “Sonuç Bildirgesinin” Okunması sonrası kurultayımızın kapanışı yapılacak
Yerel kurultaylarımızda mühendis, mimar şehir plancısı kadın meslektaşlarımızda ile bir arada olmak, paylaşmak, dertleşmek, dayanışmak ve birlikte çözüm üretmek, kadın örgütlülüğü adına son derece anlamlı ve önemli bulmaktayız.
Sözlerime içinde yaşadığımız Türkiye gündemini kısaca özetini yaparak devam etmek istiyorum.
Üzülerek görüyoruz ki, bugün geldiğimiz noktada;
Ekonomik çöküntü, Kadına karşı şiddet, ev içi şiddet, çocuk yaşta evlilik, nafaka, öğrenci ölümleri, yasalar üzerinde oyunlar,
Aynı zamanda;
İşsizlik,
Hayat pahalılığı,
Düşük ücretler,
Güvencesizlik,
Özlük hakları ve örgütlenme sorunları ülkemizde çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının hala en öncelikli sorunları olmaya devam ediyor.
Günümüz sorunlarını bazı başlıklar altında değinmeye çalışacağım.
1- Kadına karşı şiddet
‘Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ verilerine göre 31 Ekim 2023’e kadar 353 Kadın, şiddet nedeni ile hayatını kaybetti. Her gün kaybettiğimiz kız kardeşlerimizin acıları canımızı yakarken birincil sorumlular, giderek artan kadına yönelik şiddeti yok sayıyor, cezasızlık ve izlediği politikalarla kadına yönelik şiddeti meşrulaştırıyor. “Aileyi koruma” adını verdiği mitingler ile/sempozyumları ile kadınların özgürlüğünü, LGBTİ+’ların haklarını hedefine alıyor. Bir gecede İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlükten kaldırıyor.
İstanbul sözleşmesinden vazgeçmiyoruz!
Kadın düşmanlığında birleşmiş, hayatlarımızı ve haklarımızı yok etmek için el sıkışan, ‘bekâr kadınları’ sahiplendirmekten bahseden, LGBTİ+’ların varlığına saldıran, çocuk istismarını meşrulaştıran bu karanlık ittifaka, bu çağ dışı zihniyetin tehditlerine karşı kadınların öfkesi, mücadelesi, direngenliği ve dayanışması hiç bitmedi.
KADINIZ… VARIZ… BURADAYIZ diyoruz.
2- Kadın hakları /Yasalar;
Siyasi erk, önce gerici, ırkçı, tarikatçı güçlerin taleplerini karşılamak ve kendi varlığına yönelik tehditleri savuşturmak amacıyla; Kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılmasının en önemli yasal dayanaklarından biri olan İstanbul Sözleşmesini bir gece yarısı kararnamesi ile feshetti, şimdi de gözünü 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Yasaya, Medeni Kanuna ve Anayasaya dikti.
İranlı kadınların başörtülerini atmak için verdiği mücadeleye karşın, ülkemizde, başta 6284 sayılı yasaya, Nafakaya ve diğer kazanılmış haklarımıza karşı yapılan İttifakların, tüm kadınları hedef almasında ve son olarak da “Medeni Yasayı” “ ANAYASAYI” yeniden kurgulamak için ortam hazırlanmasından da büyük üzüntü duyduğumuzu ifade etmek isteriz. Diyoruz ki; Kadınların hakları ve hayatları üzerinden siyaset yapmaktan vazgeçin; çünkü biz eşitlikten, özgürlükten, yaşam tarzımızdan ve haklarımızı garanti altına alan yasalardan vazgeçmemeye kararlıyız.
Bilinmelidir ki; Haklarımıza göz diken Tek Adam Rejimi, kadınların itiraz ve isyanına yenik düşecek!
3- Afetlerin yarattığı olumsuzluklar
Geçtiğimiz aylarda art arda yaşanan depremler, yangınlar, seller, olumsuz iklim koşulları, mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı hizmetlerinin ve bu alanda emek veren meslektaşlarımızın vermekte oldukları hizmetlerin nedenli önemi bir kez daha açıkça görülmüştür.
6 Şubat gecesi 11 ilimizi etkileyen büyük afet ve devamında yaşanan afetler; 50.000’den fazla insanımızın canını, yüz binlerce insanımızda bir gecede yakınlarını, evlerini, mahallelerini, şehirlerini yitirdiği büyük yıkımı yaşattı ve aradan 10 ay geçmesine rağmen yaşatmaya da devam ediyor.
Kuşkusuz deprem varsıl-yoksul, kadın-erkek, genç-yaşlı, çocuk-yetişkin, kent-köy farkı tanımadan herkesin yaşamını derinden etkiledi. İnsanlar eşitsizlikte eşitlendi.
Ancak depremin etkileri kadınlar ve kız çocukları için çok daha yıkıcı oldu. Bu büyük yıkımdan en çok etkilenenler, erkek egemen sistemin her türden şiddet, taciz ve istismarına daha da açık hale gelenler kadınlar, çocuklar ve LGBTİ+’lar oldu. Toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri depremin yıkıcılığını daha da derinleştirdi ve felaketin yükünü kadınların omuzlarına yükledi.
4- Eğitim;
Siyasal iktidarın sistemli bir şekilde sürdürdüğü gerici politikalarının en somut örneklerinden biri olan, tüm tepkilere karşın 2012-2013 eğitim öğretim yılında hayata geçirilen 4+4+4 eğitim sistemi, ekonomik sorunların da etkisiyle kız çocuklarının okullaşma oranında ciddi bir tahribat yarattı.
2021 yılında imzalanan ÇEDES protokolünde yalnızca ortaokullar ve imam hatip okulları proje kapsamındayken, 2023 yılında imzalanan ek protokolde proje, erken yaştaki ilkokul öğrencileri dahil tüm öğrencileri kapsayacak şekilde genişletildi.
Ne laik eğitimin temeli olan karma eğitimden vazgeçilmesinin açık bir göstergesi olan kız okullarını, ne de çocukların kişisel gelişimine hiçbir katkısı olmayacağı gibi din temelli eğitimin önünü açan ÇEDEV projesini kabul etmiyoruz.
Eğitim alnında Yaşanan sorunlardan birisi de üniversitede okuyan gençlerimizin barınma sorunudur. Genç öğrencilerimiz, ev ve yurt kiralarındaki olağanüstü artışlar sebebiyle kelimenin tam anlamıyla sokakta kalmaya zorlanmaktadır.
KYK’ların yurtlarında ise kız öğrencilere yönelik baskı ve ölümler her gün artmaktadır.
5- İş hayatı / işsizlik
Günümüz koşullarında; Siyasal, toplumsal ve ekonomik krizler sonucu halkımızın payına düşen eşitsizlikten, adaletsizlikten ve sömürüden en fazla etkilenen kesimin kadınlar olduğu, krizin derinleşmesiyle birlikte artan işsizlik ve güvencesiz çalışma koşullarına bir de artan cinsiyet ayrımcılığının eklendiğini görmekteyiz.
Ülkemizdeki mühendis, mimar ve şehir plancılarının bugün karşı karşıya olduğu sorunların sadece ekonomik sıkıntılardan kaynaklı olmadığını görüyoruz. Kamu kurumlarında çalışan meslektaşlarımız siyasi baskı ve sürgün tehdidi altında, düşük ücret, kadro sorunu, özlük haklarının ihlal edilmesi, düşük ek göstergeler gibi birçok sorunla yüz yüzedir.
Siyasi iktidar sadece kadınların değil mimarın mühendislerin ve şehir plancıların yani hepimizi mesleklerimizi önemsizleştirmeye, emeğimizi değersizleştirmeye sistematik olarak devam etmektedir.
İçerisinde bulunduğumuz mesleki, ekonomik ve toplumsal koşullar, bizlere “boşuna mı okuduk” sorusunu sordurarak, sorunlarımızı gündeme taşımıştır. Cevap “BOŞUNA OKUMADIK”
TMMOB bünyesindeki tüm disiplinler, hep birlikte, kararlı bir adım daha atarak öne çıkmış ve tüm meslektaşlarımıza, emekçi halkımıza bir çağrıda bulunmuştur.
TMMOB örgütlülüğü olarak mesleğimizi itibarsızlaştırmaya, emeğimizi değersizleştirmeye çalışanlara karşı; tüm meslektaşlarımıza, “Gelin, haklarımız ve geleceğimiz için mücadelemizi büyütelim. Mühendis, mimar ve şehir plancılar olarak meslek itibarımızın ayaklar altına alınmasına müsaade etmeyelim.” diyoruz
Bugün Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına girerken, bir asır boyunca yaptıklarımızı sürdürmeye, aklın ve bilimin öğrettikleriyle ilerlemeye devam etme kararlılığındayız. Çünkü bizlerin meslek alanları, toplumun ortak yaşamının üretimini ve devamlılığını sağlamaktadır.
Eşit koşullarda güvenceli iş istiyoruz #boşuna okumadık diyoruz…
6- Yerel Seçimler
İnanıyoruz ki; Türkiye Cumhuriyetinin 100. Yıl dönümümde yapılacak olan önümüzdeki yerel seçimlerde vereceğimiz her oy ile, Ülkemizin geleceğini, umutlu yarınlarımızı ve cumhuriyetimizi yeniden düzenleyeceğiz.
Kadınların; kotalarla değil de, gerçekten eşit ve özgür bireyler oldukları, memleketin bugününden- yarınına, inşasından -savunmasına eşit yurttaşlar olarak görev aldıkları laik, kamucu ve bağımsız Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz. “İnsanca, hakça bir toplum yapısının örüleceği kalkınmış, eşitlikçi, özgürlükçü, bağımsız ve demokratik başka bir Türkiye bu gereklilikler üzerinde yükselecektir."
Böylesi bir Türkiye’yi düşlerken öncelikle; yerel seçimlerde / yerellerde de kadın temsiliyetinin artmasının gerektiğine inanıyoruz ve artırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Bu noktada yerel seçimler yaklaşırken daha fazla mühendis, mimar, şehir plancısı kadın arkadaşımızı belediye başkan adayı olarak görmek istediğimizin altını da çizmek isteriz.
Son bir konuya daha değinmek istiyorum
7- Savaşlar / direnişler
Irkçı ve ayrımcı politikaların tüm dünya genelinde yükseldiği ve aleni bir şekilde savunulduğuna tanıklık ettiğimiz bir dönemden geçiyoruz. Barış ortamında dahi emeğimiz, bedenimiz ve yaşamımız üzerinde söz sahibi olmak için mücadele etmek zorunda olan biz kadınları, şiddet sarmalının Ortadoğu sınırlarını aşıp dünyaya yayıldığı bu tarihsel dönemeçte çok daha çetin bir mücadele bekliyor.
Bunun son örneği olarak İsrail’in Filistin’e açtığı savaş. 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında öldürülen Filistinlilerin 6 bin 150'den fazlası çocuk ve 4 binden fazlası kadın. Yaşayanlar ise uygulanan sıkı ambargo nedeniyle açlıkla mücadele ediyor. Öte yandan Hamas militanlarının İsrail’li kadın rehinelere yaptıkları taciz ve tecavüzleri de asla kabul etmiyor, şiddeti nereden ve kimden gelirse gelsin reddediyoruz.
Şiddetin her türünü lanetliyor, mücadelemizi sürdürüyoruz…
Başta gezi tutukluları ve Mücella Yapıcı olmak üzere, Afganlı, İranlı, Filistinli, İsrailli kadınlar ile her türlü baskıya, zorbalığa rağmen alanları terk etmeyen, mücadeleyi asla bırakmayan direnişçi dünya kadınlarına selam olsun.
Bilinmelidir ki; Bize reva görülen yaşam koşulları karşısında susacağımızı zannedenler, korkup itaat etmemizi bekleyenler çok yanılıyorlar. Susmuyoruz, Korkmuyoruz, İtaat etmiyoruz…
Kadın mücadelesinin en önemli koşulu daha fazla örgütlü olma, daha fazla dayanışmadır. Bu bağlamda Gerek yerel kadın kurultaylarının gerekse merkezi kurultayın örgütlülük mücadelemizi bir adım daha ileriye götüreceğine inancım tam.
Biz TMMOB’li kadınlar anayasal ve insan haklarımızı korumak için, cumhuriyet değerlerini korumak için, emekten, eşitlikten, özgürlükten, laiklikten yana bir ülke ve barış içinde dünya için mücadelemizi büyütme karalılığındayız.
Biz TMMOB’li kadınlar dün olduğu gibi, bugün de eşit, özgür, demokratik uygar bir ülkede yaşamak isteyen herkesi bu mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz
Korkmadan, eğilmeden, haysiyetini ayaklar altına almadan direnecek, birleşecek ve kazanacağız. Eşit, özgür, aydınlık, laik bir cumhuriyeti hep beraber biz kadınlar hayata geçireceğiz.
Hepinizi dostlukla, dayanışmayla, saygıyla bir kez daha selamlıyor, yerel kurultayımıza emeğini koyan, katılan herkese teşekkür ediyoruz.
Hep birliler haykırıyoruz.
Bu kötülük iktidarına teslim olmayacağız.
YAŞASIN TMMOB
YAŞASIN TMMOB ÖRGÜTLÜLÜĞÜ
Kahrolsun faşizmin
YAŞASIN DAYANIŞMAMIZ
YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI
Kahrolsun faşizmin
Kahrolsun faşizmin
Kahrolsun faşizmin